Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni soykırımı iddiaları konusunda, "Belgeye, bilgiye dayalı olmadan, basit lobi faaliyetleriyle ve kulislerle, ilgili ilgisiz parlamentoların bu tür karar almasını ben insan hakları açısından da hukukun üstünlüğü açısından da asla doğru bulmuyorum" dedi.
Erdoğan, Üçüncü Avrupa Konseyi Zirvesinin, "Avrupanın şekillendirilmesi" konulu oturumunda yaptığı konuşmada, Ermeni soykırımı iddialarını değerlendirdi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, gündemine almamasına rağmen dünkü oturumda dile getirildiği için Ermeni soykırımı iddialarını "Kayıtlara geçmesini önemsediği için değerlendirmek istediğini" kaydetti.
1915 yılında Osmanlı Devleti döneminde yaşanan olaylarla ilgili olarak bir eylem planı ortaya koyduklarını anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Muhalefet ve iktidar partilerinin bütünü olarak bu eylem planı ile ilgili şunu biz açık ve net olarak söyledik, o da şudur: Diyoruz ki biz belgeye, bilgiye dayanmadan sadece bazı lobi faaliyetleri ile ilgili ilgisiz ülke yönetim veya parlamentolarının bir karar vermesi, süreci hiçbir zaman doğru etkilemeyecektir.
Biz Türkiye olarak bütün devlet arşivlerimizi açtık. Şu ana kadar tasnifi yapılmış 1 milyonu aşkın arşiv belgesi var. Şu anda askeri arşivlerimizi de açıyoruz. Aynı şekilde Ermenistan da tüm arşivlerini açsın. Varsa üçüncü dünya ülkeleri de arşivlerini açsın. Bu arşivleri açmanın neticesinde buralardan çıkacak belgeye, bilgiye dayalı olarak verilecek bir karar varsa tarihçiler, hukukçular, siyaset bilimciler, hepsi toplansınlar bu çalışmayı yapsınlar ve Biz siyasilerin önüne getirsinler. Karar alınacaksa ondan sonra böyle bir kararı alma yoluna gidelim. Yoksa belgeye, bilgiye dayalı olmadan, basit lobi faaliyetleriyle ve kulislerle, ilgili ilgisiz parlamentoların bu tür karar almasını ben insan hakları açısından da hukukun üstünlüğü açısından da asla doğru bulmuyorum.
Bir defa biz her türlü siyasi değerlendirme ve kararın tarihsel ve maddi dayanaklara bağlı olarak gerçekleşmesinin her türlü siyasi sorunun çözülmesinin ön şartı olduğunu düşünüyoruz. Bu görüşlerimin burada kayıtlara geçmesini önemsediğimi için bugün bunları ifade etmek durumunda kaldım."
AVRUPA KONSEYİ
Konuşmasında, son zamanlarda dünyada meydana gelen değişimler ışığında Avrupa Konseyine yeni bir rol arayışı içerisine girildiğini gördüklerini kaydeden Erdoğan, "Biz, Avrupa Konseyinin rolünün belli olduğuna inanıyoruz. Avrupa Konseyi, dayandığı temel prensipler olan insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarındaki standartların belirlenmesi ve korunması alanında başarılı çalışmalarını, bu ilkelere daha da odaklanarak sürdürmelidir" dedi.
Erdoğan, şunları söyledi:
"Avrupa Birliğinde yaşanan ve Avrupa Konseyinin büyük bölümünü kapsayan genişleme süreci, Avrupa Konseyinin çalışma alanında ve çalışma ilkelerinde radikal değişiklikler yaratmamalıdır. Aksine, Avrupanın tamamını, ortak prensiplerin etrafında birleştiren Avrupa Konseyi, bu temel alanlarda yol gösterici konumunu sürdürmeli, Avrupada bölünme çizgilerinin ortaya çıkmasını önlemeyi amaçlamalıdır.
Ortak sorunlarının üstesinden gelebilen ve bölünme çizgilerinin olmadığı bir Avrupa, ancak Avrupa kurumları arasında yakın ilişki ve işbirliğinin kurulması ile mümkün olabilir.
Avrupa Birliğinde yaşanan genişleme süreci, özellikle bu iki kurum arasındaki ilişkilerin sağlam temellere oturtulmasını gerekli kılmaktadır. Bazı ülkelerin kendi seçimlerinden dolayı, Avrupa Birliğindeki genişleme sürecinin Avrupa ülkelerinin tümünü kapsaması mümkün değildir. Bu gerçek, Avrupa Konseyinin Avrupadaki temel birleştirici kurum olma özelliğini koruyacağına işaret etmektedir. Bu nedenle, Avrupa Konseyinin temel çalışma alanına giren konuları hedef alan faaliyetlerin Avrupa Konseyinin konumunu zayıflatmayacak şekilde planlanması şarttır. Bu, her şeyden önce Avrupada ortak hukuk alanı yaratılması için şarttır." Başbakan Erdoğan, bu kapsamda, yakında kurulacak İnsan Hakları Ajansının, Avrupa Konseyi ile Avrupa Birliği arasında duplikasyona değil, işbirliğinin geliştirilmesine yol açmasını beklediklerini söyledi.
Erdoğan, Zirvede Polonyanın, "Lüksemburg Başbakanı Jean-Claud Junkerin Avrupa Konseyi ile Avrupa Birliğinin gelecekteki ilişkileri konusunda bir çalışma yapmakla görevlendirilmesi" önerisini Türkiyenin desteklediğini de ifade etti.