19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Ergenekon İddianamesi açıklandı!

13 aydır merakla beklenen Ergenekon İddianamesi açıklandı. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin beklenen açıklamayı yaptı. İşte Ergenekon İddianamesi'yle ilgili yapılan açıklama:

"Ümraniye'de ele geçirilen el bombaları sebebiyle başlatılan ve operasyonlarla genişletilen sorgulamaların önemli bir bölümü tamamlandı. Soruşturmayı yürüten 3 savcı tarafından iddianame düzenlenmiş olup incelenip onaylandıktan sonra UYAP Sistemi'nden otomatik olarak 14:08:2008 tarihinden itibaren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahklemesi'nde görülecektir..

Soruturmayı yürüten 3 Cumhuriyet Savcısı tarafından iddianame düzenlenmiş olup, yetkili ssavcı tarafından onaylandıktan sonra İstanbul 13 numaralı Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletilmiştir. Şüphelilerle ilgili olarak soruşturma halen devam etmektedir. Bu soruşturmayla ilgiili olarak basın ve yayın organlarında ve kamuoyunda eleşktirilen hususlardan biri iddianamenin 1 yılı aşkın sürede hazırlanmış olmasıdır. Soruşturmanın çok kapsamlı olması, şüphelilelirn fazlalığı yüzbinlerce sayfa belge ve dokümanın incelenmesi ve tashihi, yazışma yapılan kuruluşlardan cevap beklenmesi , soruşturmaya esas teşkil eden tüm belge ve delillerin toplanmış olması ve 441 klasör ekleri olan 2551 sayfadan oluşaün
iddanamenin yazılması bugüne kadar uzamıştır.

Açıklamanın amacı davanın açıldığının resmi olarak duyurulmasadır. İddianame içeriğinin ayrıntılı öğrenilmesi ilgili mahkemenin kabulüyle mümkün olabilecektir.

1 Temmuz'da yapılan opersayonun dışında kalan 48'i tutuklu 38'i tutuksuz şüpheli hakkında silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, üye olmak, cebir ve şiddet kullanarak hükümete karşı halkı silahlı isyana tahrik, darbe girişimi Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırıya azmettirmek, devletin gizli verilerini elde etmek, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik vb suçlardan kamu davası alındığı, ifadesi alınan 36 kişi hakkında kovuşturmaya gerek olmadığı anlaşılmıştır.

DARBE GÜNLÜKLERİ SORUŞTURMA KAPSAMI DIŞINDA

Geçen yıl bir dergide darbe günlükleri adı altında yayınlanan iddialarla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından herhangi bir soruşturma yapılmamıştır.
Geçen yıl bir dergide darbe günlükleri olarak yayınlanan iddialardır. İddianamenin tamamlanan bölümünde yok. Bu iddialarla darbe günlükleri adı altındaki iddialarla i,lgili bir soruşturma yapılmamıoştır. Bu soruşturmanın başladığı tarihten itibaren yazılı ve görsel basında soruşturmaya ilişkin ve gizli olan belgelerin yayınlanması suretiyle, gizliliğin ihlal edilerek birçok yorum yapılıyor. Kamuoyunu bildirmek elbette basının görevi ancak yayın ve yorumların büyük bir bölümünün gerçek dışı olduğunu ifade etmek istiyorum. Kamuoyu yanlış. Soruşturma ve yargılamayla ilgili basın mensuplarımızın gereken hassasiyeti sürdürmesini rica ediyoruz.


Cebir ve şiddet kullanarak TC hükümetini ortadan kaldırmak, hükümete karşı silahlı isyana tahrik, patlayıcı madde bulundurmak, bu suçlara azmettirmek, Danıştay saldırısına azmettirmek, halkı düşmanlığa tahrik ve bezeri suçlardan kamu davasının açılşdığı var. 36 kişi hakkında da kamu hakkında kavuşturmaya gerek olmadığı yer almıştır.

İddianamede ifade edilen bir husus da terör örgütü değildir. Terör örgütü klasik bölücü ya da idolojik terör örgütü değildir. Terörle Mücadele Kanunu'nun birinci maddesinde terör örgütü yer almıştır. Burada devlet otoritesini yıkıma uğratmak devletin iç ve dış güvenliğini bozmak amacıyla kişi veya kişilerin yaptığı eylemler de terör suçu olarak kabul edilmiştir. Soruşturmanın herhangi bir ismi yok. İddianamede yer alan bu isim bu örgütün yapılanmasında bulunan kişilerin kendi verdikleri bir isimdir. Bu aşamadan başka bir hususu açıklamama imkan yoktur. İddianame mahkemeye verilmiştir. Gerisi mahkemenin takdiridir. İddianamenin kabulü için mahkemenin 15 gün süresi var."

....
Yayın Tarihi : 14 Temmuz 2008 Pazartesi 11:04:13
Güncelleme :14 Temmuz 2008 Pazartesi 11:11:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
El Salud IP: 78.176.21.xxx Tarih : 14.07.2008 23:37:43

Ben bu habere uzun uzun yorum yapmak yerine; aynı davadan gözaltına alınan Behiç Gürcihan'ın yazısını eklemek istiyorum. Çünkü Gürcihan, bu yazısında söylenemeyen pek çok şeyi söylemiş. "Hayatında birbirini görmemiş, konuşmamış iki insanı aynı örgüt şeması altında, birini "örgütün finansörü" diğerini, "örgütün propagandacısı ve senaristi" olarak birleştiren o meşhur zihniyete bir mektuptur. İNSAFA, HUKUKA, AHLÂKAve AKLA yapılan bir davettir. UNUTMAYIN SUÇ ŞAHSİDİR VİCDAN ORTAK.... Ergenekon kuşu kafama ilk konduğunda çıktı karşıma Hayatımda bir kere bile görmediğim, konuşmadığım Kuddusi Okkır. Polisle aramızdaki konuşma şöyle geçti: -Kuddusi Okkır'ın bilgisayarında bir belge bulduk. -Peki... Gazi Güder; Kuddusi Okkır'a, Asuman Özdamir'in bir mailini iletmiş. -İletsin, benle bağlantısı nedir? -Asuman Özdemir o mailde seninle yaptığı görüşmeden bahsetmiş -Bahsedebilir, benimle bağlantısı nedir? -Kuddusi Okkır ile aranızdaki ilişki nedir? Beni isterse Dalai Lama'nın kayınçosuyla (biliyorum, evli değil) Tibet Ulusal Kurtuluş Birliği altında işbirliği içinde gösterebilecek bu mantık şaheseri karşısında susma değil, gülme hakkımı kullandım ve, "Memur Bey, hakkımdaki deliller bunun gibiyse, lütfen beni bir an önce mahkemeye çıkarın" dedim. Ergenekon kuşu ikinci kez kafama konana kadar Kuddusi Okkır'ın adını bir daha duymadım. Sonrası malûmunuz. Ergenekon'un 'beşbuçukuncu' dalgası (5 ile 6. dalgalar arasındaki dalga) olarak; genç bir komiserin ağzından iletti Devlet'im hükmünü: "Sen de uslu durmuyorsun" Kendimi Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde buldum. Ve Kuddusi Okkır, burada yine çıktı karşıma... Onun boşalttığı yatağı verdiler bana. Aylardır en temel vücut işlevlerini yitirmiş bir insanın yatağı.... Ters çevirdim yattım, her tutsak gibi yarın özgür kalacağım rüyasıyla Sabahla birlikte dinlemeye başladım koğuş arakadaşlarımdan Kuddusi Okkır'a nasıl baktıklarını , adamın ne hale geldiğini; ilgili makamlara ve savcılara durum bir çok kez (ikisi yüz yüze olmak üzere) anlatılmasına rağmen nasıl gözardı edildiğini dinledim. Koğuştaki plastik sandalyelerden birinin ortasının niye delik olduğunu sordum; "Tuvalete gidecek hali bile yoktu, biz o sandalyeyi onun için özel yaptık" dediler. Tutsaklığım uzadıkça düşündüm... Acaba kader, önüme konulan o garip mantık silsilesi gibi benim kaderimi de bu adamın kaderiyle bağlar mı? Günler geçti..... Kuddusi Okkır'ın herkesin vicdanını delip geçen o gözleri düştü medyaya. Eşini izledim, kurdum kendi kafamda "Acaba Ergenekon'un 175. dalgası olarak 50'lerimde yeniden gözaltına alınırsam, benim karım da bu hâle mi düşecek? Ve çok gecikmedi Kuddusi Okkır'ın vefatı alt yazıyla geçti. Bizim koğuş F tipiydi, X oldu. Haftalarca Kuddusi Okkır'a bir çocuk gibi bakan koğuş arkadaşları, sohbet sırasında zihni açılsın diye konuşturmaya çalışan sohbet arkadaşları çöktü kaldı.... Bense, hiç tanımadığım, karşılaşmadığım halde hayatımın en önemli iki virajında karşıma çıkan bu adamla garip bir "Vicdan çetesi" kurdum içimde. Polisin ve savcının zamanında sorduğu Kuddusi Okkır'la ilişkin ne?" sorusunun cevabını buldum, adını da 'Vicdan Ergenekon'u koydum. Ve kendisini, "örgüt şemasında" benim hücreme yerleştirdim... Kuddusi Okkır, bir suç işlemiş olabilir; bilemem..yargı en sonunda adaleti tecelli ettirecektir. Bildiğim bir tek şey var... Bu insana adil yargılanma hakkı tanınmadı; Bu insana, en temel insan hakkı olan yaşam hakkı çok görüldü... Ve bitkisel hayata girmiş bir insan, " delilleri karartabilir" gerekçesiyle serbest bırakılmadı.. Yapılan bu vicdansızlık, bu hukuksuzluk, bu ülkenin şahit olduğu, sağdan soldan onlarca evladına yapılan vicdansızlıkların, hukuksuzlukların yanında belki bir damladır ama Kuddusi Okkır benim " Vicdan Ergenekonumda" bir hücredaşımdır. O yüzden aldım kalemi, kâğıdı elime ve tarihe not düşmek istedim. Suça şahit olup da sessiz kalmanın hem hukuki, hem de vicdani bir sorumluluk olduğunu bildiğimiz için koğuş ve sohbet arkadaşları olarak kamuoyuna bir duyuru hazırladık. Bu duyuru, "Vicdani Ergenekon"un ilk belgesidir. Hayatında birbirini görmemiş, konuşmamış iki insanı aynı örgüt şeması altında, birini "örgütün finansörü" diğerini, "örgütün propagandacısı ve senaristi" olarak birleştiren o meşhur zihniyete bir mektuptur. İNSAFA, HUKUKA, AHLÂKAve AKLA yapılan bir davettir. UNUTMAYIN SUÇ ŞAHSİDİR VİCDAN ORTAK.... Kuddusi Okkır'ın bilgisayarında ne yazdığı, kimlerle ne görüştüğü kendisini ilgilendirir, onu bağlar. Ama Kuddusi Okkır'ın nasıl öldüğü hepimizi aynı çetenin üyesi yapar. Şimdiden "Vicdan Ergenekonunun" üyesi olarak yargılanacağınız günlere hazır olun; Çünkü hepiniz üyesiniz, ÇÜNKÜ HEPİNİZ SUÇLUSUNUZ Kaynak: Behiç Gürcihan"


Kerem Deniz IP: 88.231.234.xxx Tarih : 14.07.2008 19:00:30

13 ay sonra nihayet yazıldı.tutuklu öldü, biri hastaneye kaldırıldı. daha nice bu durumda olan mahkumlarımız var cezaevlerinde ve cıkacak bir afla onların özgürlüklerini kavusmalarını diliyoruz. www.afistiyorum.com