30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Ergenekon'da garip gelişme

Ayakkabı boyacısı Ömer Sertoğlu, karakolda biten bir tartışmanın ardından, "155'e Ergenekon'un liderlerinden biri olduğunuz ihbarı yapıldı" denilerek sorguya alındığını ileri sürdü. Evinde Muzaffer Tekin ile birlikte çekilmiş resimleri bulunan ve savcılık sorgusunun ardından Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne götürülen Sertoğlu hastaneden firar etti.

Ayakkabı boyacısı Ömer Sertoğlu , 11 Mart'ta bir esnafla arasında çıkan tartışma sonucu getirildiği karakoldan Ergenekon zanlısı olarak çıktığını iddia etti.

11 Mart Salı günü Pendik'te esnaf bir yurttaşla aralarında çıkan tartışma sonucu karakola giden Ömer Sertoğlu (35) gözaltına alındı. Tartışma sırasında kendisine silah çekilmesi üzerine polisi arayan Sertoğlu'nun anlatımına göre, polis ekiplerince, tartıştığı kişi ile birlikte Pendik Kaynarca Yüksel Taşpınar Polis Merkezi'ne getirildi. Uzlaşma sonucu şikâyetini geri almasına karşın Sertoğlu karakolda tutuldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın 2004 yılında cep telefonu numarasını basın yoluyla yurttaşlara açıklamasının ardından ailevi bir mesele için Erdoğan'ı araması nedeniyle gözaltına alındığını düşündüğünü söyleyen Sertoğlu, karakolda hakkında "takibat kararı" alındığını öğrendiğini ve daha sonra Vatan Caddesi'ndeki Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildiğini ileri sürdü.

Polis ekipleri tarafından evinin arandığını iddia eden Sertoğlu, "Evimdeki aramada fotoğraf albümümde 3 fotoğraf buldular. Fotoğraflardan ikisi Çağlayan Cumhuriyet Mitingi'nde emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve eşi ile çektirdiğim fotoğraftı, diğeri de Ankara Kerkük Mitingi'nde eski ASAM Başkanı Ümit Özdağ' ın uzaktan çektiğim fotoğrafıydı. O fotoğrafları aldılar. Bana ne için bu mitinglere katıldığımı sordular. Veli Küçük' ü tanıyıp tanımadığımı bile sordular" diye konuştu.



İki gün süren sorgulamanın ardından kendisine İstanbul Barosu'nun Şemse Kutsal 'ı avukat olarak temin ettiğini ifade eden Sertoğlu, yetkililerin en sonunda kendisine "Ergenekon soruşturması" kapsamında gözaltına alındığını açıkladıklarını savundu. Sertoğlu, "Benim gibi birinin Ergenekon ile ne işi olabilir? Bana hakkımda 155'e bu yönde ihbar geldiğini söylediler. İhbarda benim 'Ergenekon'un üst düzey yöneticilerinden birisi olduğum, yakında büyük bir eylem yapacağım' söylenmiş. 'Kim aramış, telefon numarası var mı?' diye sordum, yanıtlamadılar" dedi. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ifadesi alındıktan sonra Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirilen Sertoğlu, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz tarafından sorgulandığını iddia etti. İfadesi alındıktan sonra savcının kendisini serbest bıraktığını dile getiren Sertoğlu, bu karara karşın polis ekipleri tarafından emniyete götürüldü. Eşinin ruh sağlığının bozuk olduğu yönündeki şikâyeti üzerine bu kez de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne götürüldü. Sertoğlu, "12 gün hastanede kaldım. İlaç tedavisi bile yapılmadı. Savcı beni serbest bıraktı" diye konuştu.

Hakkında savcılık tarafından 3 hafta tedavi kararı verilen Sertoğlu, tedavisi bitmeden hastaneden ayrıldı. Sertoğlu yaşadıklarıyla ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Cumhuriyet
Yayın Tarihi : 28 Mart 2008 Cuma 11:43:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ismail kalay IP: 81.214.181.xxx Tarih : 28.03.2008 13:39:34

bu ergenekon davası yapılan operasyonun adında belli milliyetçiliğe ve akp karşıtlarını temizleme mania kaldırma operasyonudur yapacakmışta edecekmişlerle mış mışla miş mişle insanları zan altına alıp çamur atıp kendini haklı gösterme operasyonu haklı çıkarma operasyonudur bunların yapmış oldukları bi icraatları varmı yok peki pkk ve dtplilerin icraatı varmı var peki bu pkk ve dtplileri niye dokunmuyorlar bunlar mış mışla miş mişle gözaltına alınalı 9 ay oldu hala bir suçları çıkmadı demekki bu ergenekoncular harcanıyor eğer adalet varsa pkk ve dtplileri niye göz altına almıyorda bunları alıyor benikahredende bu milletin pkk ve dtpliler ellerini sallaya sallaya gezerken tek suçu akpye engel olabilecekleri telaşı ile bu kişilerin gözaltında bekletilmeleri ve bu cahil milletin bunlara sanki suçlu imiş gibi vatan hainliği yapmışlar gibi hükümetin ağzına kanarak bunları hain görmeleri ey millet devletin derini yukası olmaz devlet devlettir devlet yasal yollardan bi işin üstünden gelemezse polisle mitle jitemle bir birlik kurar bunları görevlendirir bunlar görevlerini yapar sadece ve sadece bu verilen görevi yaparlar paralarıda bu ülkenin bütçesinden ve başbakanlık ve cumhur başkanlığı örtülü ödeneğinden maaşlarını alırlar bu tüm dünya ülkelerinde vardır ve bizde tüm siyasi parti liderleri bunları bilir yani gizli dir fakat hükümet ve devlet bilir kim çıkıpta derin devlet diyorsa bu ülkeye ihanet etmiş olur ülkeye zarar veriyordur oy kapma için hem vatanına satıyordur hemde milleti kandırıyordur yani rant için şerefsizlik yapıyordur bunların suçu dahi varsa gizli yargılanmaları ve cezalandırılmaları gerekir devletin hükümetin haberi olmadan böyle bir şey olmaz olursada derin devlet olmaz bu çete ve mafia olur bu tutuklanan kişilerdende çete ve mafya olmaz sayın halkım bunları medyadan ve siyasetçilerden değil araştırarak değerlendirin çünkü her iki kesimde bunlardan rant sağlayan kesimdir kaybedende türkiye demokrasi devlet millet ve dışardaki itibarımızdır lütfen siyasetçilere ve medyaya uyarak ağzınızdan salyalar akıtarak bu kişilere düşman görmeyin zaten cezası olan varsa cezasını çekecektir hemde en ağırında çektirirler çünkü bu insanlar pkk ve dtplilerden farklıdır bu bile bunların gözaltına alınmasına en büyük sebeptir herkesi bu konularda sakin ve araştırmacı olmaya bilinçlenmeye davet ediyorum kanmayın kandırılmayın rant için çıkar için ülkemize zarar vermeyiniz verdirtmeyiniz bu ülke hepimizin biz 70 milyonluk bir aileyiz


Bülent çerme IP: 88.236.84.xxx Tarih : 28.03.2008 14:14:02

Ergenekon Artık öyle bir hal aldıkı herkes birbirine şüphe ile bakıyor! Ne ergenekonmus be kardeşim. Allahın gariban ayakkabı boyacısında şüphelenecek ne buldular anlamıyorum. Aynı 12 Eylül sonrasına döndü. Adam evinden sokağa çöp atmak için çıkardı sokağa çıkma yasağı var neden çıktın diye idama mahkum edilirdi. Eskiden insanlar Ben Milliyetçi vatanperver bir insanım demekten gururla söz ederdi. Şimdi ise insanlar ben Milliyetçiyim demekten korkuyor. Dink cinayeti ergenekon derken Milliyetçiliğin adı çıktı dokuz a!. Gerçi Bu ergenekoncuların Milliyetçilik anlayışı ülkeyi Kaosa sürüklemek olsa gerek. Dink cinayetini ve buna benzer olayları yapmanın Milliyetçilikle yakından uzaktan ilgisi yok. Bu sadece Devletini zora sokmaktır. Milliyetçilik; ülkenin gelişmesi, Güzelleşmesi, daha güçlü bir Devlet olabilmesi için Kendi çapında elinden geleni yapmak demektir. Saygılar