Ana muhalefetteki Hristiyan Birlik partilerinin girişimiyle, Ermeni meselesi dün Almanya Federal Meclisinde ele alındı. Meclis başkanlığına sunulan ve soykırım" yerine katliam ve sürgün" ifadelerinin kullanıldığı tasarı, tüm siyasi grupların üzerinde uzlaşacağı bir formülün bulunabilmesi amacıyla komisyonlara havale edildi. Türkiye, geçmişiyle ilgili hesaplaşmaya çağrıldı.
Ermeni sorunu dün Alman meclisinde tartışıldı. Büyük olasılıkla Alman meclisindeki tüm gruplar, partiler üstü bir metinde anlaşarak, Türkiyeden, 90 yıl önce Osmanlı İmparatorluğunun Ermenileri katletmesinin sorumluluğunu üstlenmesini isteyecek. Bu, muhafazakar hristiyan demokrat ve sosyal birlik partilerinin karar tasarısının meclisteki ilk tartışmasından sonra ortaya çıkan ilk tablo.
Şimdilik yetkili komisyonlara havale edilen tasarı, tüm grupların sözcüleri tarafından olumlu karşılandı. Tartışmada, olaylarda Almanyanın sorumluluğu da gündeme geldi. Bu sorumluluk nedeniyle muhafazakar milletvekili Friedbert Pflüger, "Türklere kesinlikle tepeden bakma olanağımız yok" şeklinde konuştu.
"Soykırım" yerine "katliam" ifadesi tercih edildi
Alman meclisindeki tüm siyasi partiler, Türkiyeyi, geçmişiyle yüzleşmeye ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermenilere yönelik katliamı aydınlatmaya çağırdı. 90 yıl önce, Osmanlı hükümetinin talimatıyla Anadoludaki Ermeni azınlık sistematik kovuşturmaya uğramıştı. Yaklaşık 1,5 milyon Ermeni ya öldürüldü, ya da yorlandıkları uzun yürüyüşlerde açlıktan öldü. Türk makamları bugüne bile Ermenilerin sistematik kovuşturmaya uğradığını reddediyor. Hatta Türk tarihinin bu sayfasının kamuoyunda eleştirilmesi cezaya tabi.
"Almanların da suçu var"
Hristiyan Demokrat Birlik partisi milletvekili Christoph Bergner, Ermenilere karşı işlenen bu suçun bu kadar uzun süre sessizlikle geçiştirilmesinde Almanların da suçu bulunduğunu hatırlattı. Daha 1916 yılında Alman askeri sansür kurumunun, dönemin Osmanlı İmparatorluğunda meydana gelen şiddet olayları hakkında haberleri yasakladı. Bergner grubunun verdiği tasarıyı şöyle gerekçelendirdi:"Amacımız kesinlikle Türkiye Cumhuriyetini ya da halkını sanık sandalyesine oturtmak değildir. Tasarımız daha çok, Osmanlı İmparatorluğunun hukuki halefini, Avrupada 20. yüzyılda meydana gelen çatışmalar ve yıkımlarla işlenen suçlara bakılarak, Avrupa hatırlama kültürü olarak adlandırılabilecek sürece dahil etme denemesidir."
"Yüzleşmek, ulusal gururdan vazgeçmek değil"
Sosyal demokrat milletvekili Markus Meckel de benzer bir konuşma yaptı: "Kendi tarihiyle yüzleşmenin ve kendi tarihsel suçunu kabul etmenin yurtseverlik ve ulusal gururdan vazgeçmek anlamına gelmediğini Türkiye de idrak etse iyi olurdu."
Karar tasarısında hukuki bir terim olarak bu sözcük kullanılmamasına rağmen, Ermenilere yönelik katliamların "soykırım" kabul edildiği milletvekillerinin konuşmalarından açıkça belli oluyordu. Liberal Hür Demokrat Parti milletvekili Rainer Stinner, Türklere hitap etti: "Biz Alman olarak, Avrupalı olarak size başvuruyoruz. Sorumluluğunu taşıdığınız bu süreci nasıl aydınlatacağınıza bakıyoruz. Sizi bu sürece tamamen açık girmeye yüreklendirmek istediğimiz için sizi izliyoruz."
Türk-Ermeni yakınlaşmasına çağrı
Yeşil milletvekili Fritz Kuhn da, Ankaradan gelen, Alman meclisinin Türkiyenin iç işlerine karıştığı iddiasını geri çevirdi ve bir Türk-Ermeni yakınlaşması çağrısı yaptı: "Tarihsel tabuları yıkmak zordur. Acı verir. Ben, tarihsel sorunların çözümünü, zaman zaman bugünden başlamanın kolaylaştıracağına inanıyorum. Bu nedenle de, Ermeni halkıyla Türkiye arasında barış sağlanmasına, nihayet hiçbir önkoşul öne sürmeden sınırların açılmasının ve normal diplomatik ilişkiler kurulmasının yardımcı olacağını vurgulamak isterim."
Tasarı komisyonlarda
Hristiyan demokratların verdiği tasarı, şimdi komisyonlara havale edildi. Burada da amaç, tüm grupların üzerinde anlaşacağı bir formülasyon bulup, mecliste oya sunmak.
DW TÜRKÇE
Yayın Tarihi :
23 Nisan 2005 Cumartesi 00:43:06
Güncelleme :23 Nisan 2005 Cumartesi 00:45:13