Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Türkiye`nin tanıdığı ancak diplomatik ilişki kurmadığı Ermenistan ile tanımanın getirdiği ve daha çok iki tarafın vatandaşlarını ilgilendiren konsolosluk işleri gibi işlemlerin daha işlevsel olacağı gerekçesiyle Moskova`dan Tiflis Büyükelçiği`ne kaydırıldığını açıkladı.

Ermenistan`ı kurulduğu 16 Aralık 1991 tarihinde ilk tanıyan ülkelerden biri olan Türkiye, 1993 yılından bu yana sınır kapısını kapalı tutuyor ve Erivan ile diplomatik ilişki içinde bulunmuyor.

Ankara, Ermenistan ile ilişkileri ancak Azerbaycan`a ait toprakların işgaline son vermesi ve Ermeni soykırımı iddialarından vazgeçmesi koşullarında normalleştirebileceğini söylüyor.

Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde Avrupa Birliği`nin de talebiyle karşılaşan Türkiye, iktidar ve muhalefeti ile uluslararası arenada soykırım iddialarına karşı kendini savunmaya hazırlanıyor.

Tan, haftalık basın toplantısında bir soru üzerine, Ermenistan ile Türk vatandaşlarını ilgilendiren konular ile Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi ve Yukarı Karabağ gibi bölgesel istikrarı etkileyen sorunların çözümünü kolaylaştırmak amacıyla gerçekleşen görüşmeler çerçevesinde yapılan işlemlerin Moskova Büyükelçiliği aracılığıyla yapıldığını hatırlatarak şunları söyledi: ``Söz konusu diyalog sürecinin gerektirdiği yazışmaların yapılması ve resmen tanıdığımız bu ülkeyle gerekli diğer temasların sürdürülmesinde ve bu çerçevede vatandaşlarımızın kişi hallerine ilişkin sorunların giderilmesinde, bağımsızlığını yine 1991`de kazanan ve Ermenistan`a komşu olan Gürcistan`ın başkentinde bulunan Tiflis Büyükelçilimizin çeşitli yönlerden Moskova Büyükelçiğimize kıyasla daha işlevsel olduğu sonucuna varılmıştır. Bu değerlendirme ışığında, bundan böyle Ermenistan`a ilişkin işlemler Tiflis Büyükelçiliğimiz aracılığıyla yürütülecektir.``

SOYKIRIM İDDİALARININ ARTMASI POTANSİYELİNE KARŞI TEDBİR ALIYORUZ

Tan, ``Sözde Ermeni soykırımı meselesi bizim daima müteyakkız olduğumuz bir konudur. Biz her sene Ermenilerin bu çerçevede yürüttükleri bir takım kampanyalara karşı tedbirleri almak bakımından daima hazırlıklı oluruz`` dedi ve bu sene soykırım iddialarının ``sözde 90. yılı`` olduğu için faaliyetlerde artış olacağını düşündüklerini ekledi.

Birinci Dünya Savaşı sırasında, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan Ermenilerin yaşadıkları topraklardan sürülmeleri sürecinde çeşitli kaynaklar 300,000 ile 1.5 milyon Ermeni`nin öldüğünü belirtiyor. Özelikle Ermeni diyasporası her yıl 24 Nisan`ı sözde soykırımın yıldönümü olarak çeşitli etkinliklerle anıyor.

Türkiye, söz konusu dönemlerde çatışmalar sırasında sadece Ermenilerin değil Türklerin de hayatını kaybettiğini söylerken, soykırım iddialarını şiddetle reddediyor ve konunun siyasiler değil tarihçiler tarafından tartışılması gerektiğini savunuyor.

Tan Dışişleri Bakanlığı`nın, soykırım iddiaları için 24 Nisan`daki girişimleri engellemeye çalışmanın ötesinde de faaliyetler yürüttüğünü ve Başbakan Tayyip Erdoğan`ın dün açıkladığı çerçevede bundan sonra yürütülecek faaliyetler içinde koordinasyon görevini yerine getirdiğini belirtti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal`ın talebi üzerine dün yapılan Erdoğan-Baykal görüşmesinden, Ermeni soykırımı iddialarına karşı iki partinin birlikte hareket etmesi kararı çıktı.

Yürütülecek çalışmalarda, İngiliz Avam Kamarası tarafından 85 yıl önce yazdırıldığı belirtilen ``Mavi Kitap``ın kaynak olarak kullanıldığı soykırım iddialarının, tarihi kaynaklar ile çürütülmesine çalışılacak.