Türkiye`deki eşcinsellerin yaşadıkları insan hakları sorunlarının tartışıldığı "Türkiye`deki Gay ve Lezbiyen Topluluğun İnsan Hakları Semineri"nde TCK`da "cinsel yönelim" düzenlemesine yönelik talepler dile getirildi.

İngiliz Büyükelçiliği ve Kaos GL topluluğu tarafından organize edilen "Türkiye`deki Gay ve Lezbiyen Topluluğun İnsan Hakları Semineri" Midi Hotel`de gerçekleştirildi.

Toplantıda Kaos GL adına konuşan Ali Erol, Türkiye`de insan hakları denilince en son akla gelen konunun gay ve lezbiyen hakları olduğunu ifade etti.

12 Eylül döneminde yaşanan baskılardan eşcinsellerin de payını aldığını söyleyen Erol, gay ve lezbiyen hakları için verilen mücadelenin bir hobi değil yaşamsal gereklilik olduğunu söyledi.

Eşcinsellerin zaman zaman ölüme varan şiddet olaylarına maruz kaldıklarını söyleyen Erol, cinsel ayrımcılığa karşı verilen mücadelenin kendi cinslerine ilgi duyan insanları da kapsayarak, ``cinsel yönelim`` maddesini içermesi gerektiğini ifade etti.

Erol, yeni TCK`da yer alması düşünülen ``cinsel yönelim`` maddesinin Adalet Bakanı Cemil Çiçek`in isteği üzerine çıkarıldığını hatırlatarak, kimliklerini kamusal alanda açıklayan eşcinsellerin çeşitli kısıtlamalarla karşılaştığını söyledi.

"EŞCİNSEL DEMEK SÜSLÜ ERKEK DEMEK DEĞİL"

Toplantıda söz alan gazeteci Tuğrul Eryılmaz da medyanın eşcinsellere yaklaşımının ayrımcı olduğunu dile getirdi. Türkiye`de farklı olan her şeyin ``komik, güldürücü`` unsurlarla ön plana çıkarıldığını söyleyen Eryılmaz, lezbiyen kadınların ``erkeksi``, gaylerin de ``süslü`` olarak yansıtıldığını ileri sürdü.

Medyanın azınlıklara daha anlayışlı davranması gerektiğinin altını çizen Eryılmaz, öncelikli sorunun kendini ``öteki`` yerine koyamamak olduğunu kaydetti.