Eşinin mal varlığını açıkladı

Deniz Feneri davası ile ilgili açıklama yapan CHP lideri Deniz Baykal, Erdoğan hakkında sert konuştu

İşte CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuşmasından satır başları:

DENİZ FENERİ

Bu manzara karşısında hükümetin verdiği tepki üzüntücü vericidir. Bu Deniz Feneri AKP ile ortaya çıkmıştır. Mehmetçik Derneği'nden esirgenen vergi kolaylığını sağlayan kim? AKP...

Almanya tarihinin en büyük yolsuzluğunu gerçekleştiren kişiler AKP'lilerin akrabası, yakını, komşusu... Eğer AKP olmasaydı Deniz Feneri olayı olur muydu? AKP iktidarı Deniz Feneri'nın ortaya çıkmasına, gelişmesine izin vermiştir. Bu olayın ortaya çıkmasından da rahatsız oldular. Olayın ortaya çıkmasına üzülmüşlerdir. Ortbas etmeye çalışmışlardır. Eğer AKP olmasaydı, bugün Türkiye ayağı bu kadar başıboş olur muydu.

Ben hukuk değil siyaset konuşurum. AKP yöneticilerinin bu olayla bağlantıları hukuki bir değer taşır mı onu bilmem, ama siyasi bir bağlantı olduğundan kimse kuşku duymaz. Siyaseten AKP Deniz Feneri'nden birinci derecede sorumludur. Kadrolar belli, destek belli... Oay Almanya'da geçen yıldan itibaren soruşturulmaya başladığından beri hükümetin içine düştüğü telaş belli.

Görüyoruz ki Başbakan Alman büyükelçiye bu konuyu açıyor, rahatsızlığını iletiyor. Arkasından Adalet Bakanı konuşuyor. Aydınlığa kavuşsun diye mi? Hayır. Almanlar diyor ki, beklediğimiz normal desteği de alamadık. Kimsenin kimseyi aldatmasına gerek yok. Durum çok açık, çok nettir. Bugünkü iktidarın siyasi finansmanının niteliğini de ortaya koymuştur. Ortada bir televizyon var. Ne yapıyor bu televizyon. Ta başından beri niteliği belli. AKP'ye destek olmak için kurulmuş bir televizyon. Parası nereden geliyor, buradan geliyor. Bunu yapsın diye destek görüyor. Başı derde girmesin diye müdahale ediliyor. Bunun bir siyasi sorumluluğu yok mu? Biz böyle mi yönetileceğiz. Çağdaş uygarlık düzeyine böyle mi çıkacağız.

Görüyorum ki vicdan sahibi pek çok insan "Artık yeter" demektedir. Böyle demokrasi, böyle hukuk devleti olur mu? Yolsuzluklarla beslenen bir siyaset! Malesef bugün Türkiye'deki manzara budur. Erdoğan yanlış işlerin içindedir. Yanlış işler içinde olduğu ortaya çıkınca da tepki göstermekte ve bunu ortaya çıkartanlara ceza vermeye, bunu engellemeye çalışmaktadır. Bir Türk Başbakanı'nın, kendi deyimiyle Koca Başbakan'ın "bilmiyorum, tanımıyorum" demesi çok vahimdir. Bu yolsuzluğun kahramanlarıyla çok yakın ilişki içindedir. Destek olmaktadır. Nikah tanığıdır. Zekeriya Karaman'ın nikah tanığıdır.

Bu kadar büyük yolsuzluklar yapılırken Sen Başbakan bunların farkında değil miydin? Kuryelik yapan ismi RTÜK Başkanı yapan sen değil misin? Başbakan bu olaydaki sorumluluğunu siyasi vermelidir. Hukuki konuda bir şey söyleyemem. Kendi ellerinde büyüttüler, himaye getirdiler, kendi arkadaşlarıyla bu yolsuzluklara seyirici kaldılar.

EŞİNİN MAL BEYANI

2007'deki mal beyanına göre miras yoluyla kalanlar dışında, eşimin 1,5 dairesi vardır.

Kendisinin 1993'te kıdem tazminatı ile aldığıı bir daire, bir de 96 yılında alınan bir daire vardır. Birinci daire kızımla ortaktır.

1983'de alınmış 216.650 YTL'ye 1412 metrekarelik bir arsası vardır.

2 kooperatif hissesi vardır.

1997 model arabamız eşimin üzerine...

150 bin YTL de birikimimiz var.

Malvarlığını değerlendirirken şunları dikkate almak lazım. Doğru mudur, değil midir? Eşimle benim gizli kasamız yoktur, beyanlarımız doğrudur. Eşimin 28 yıllık bir çalışması vardır, çevirileri, makaleleri, kitapları da vardır. Mal varlığımızın arkasında bunlar vardır.

Bizim mütevazi bir yaşamımız vardır. Yaşamımız hiç değişmemiştir. Ben 30 yıl aynı evde kaldım. Şimdi yeni bir yere geçtik. Benim ve ailemin kursağından bir tek haram lokma geçmemiştir. Yetim hakkı, kul hakkı bize nasip olmamıştır, inşallah hiç nasip olmaz.