18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Eski DEP milletvekilleri duruşmaya çıkmadı

 Kapatılan DEP'in eski milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak, Ankara 1 No'lu DGM'de yeniden yargılandıkları davanın bugünkü duruşmasına katılmadılar ve bundan sonraki duruşmalara da gelmeyeceklerini dilekçeyle mahkemeye bildirdiler.
      Ankara DGM'de saat 10.00'da başlaması gereken duruşma, hükümlülerin beklenmesi nedeniyle gecikmeli olarak başladı. Eski DEP'lilerin gelmeyeceklerinin bildirilmesi üzerine, Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde düzenlenen tutanağın mahkemeye ulaşması beklendi.
      Duruşma bu işlemler nedeniyle saat 11.00 sıralarında başladı.
      Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, hükümlülerin Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in açıklamaları ve hükümetin AB ile ilişkileri ekseninde yürütülen politikalar nedeniyle duruşmaya gelmediklerine ilişkin tutanağın mahkemeye gönderildiğini bildirdi.
     
     TANIKTAN BABASINA YALANLAMA
      Karadeniz, daha sonra Bursa Ağır Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifadesi alınan tanık Ali Dursun'un ifadesini okudu. Mardin'de korucu olan babası Abdullah Dursun'un, Leyla Zana tarafından PKK'ya kaçırıldığını öne sürdüğü oğlu Ali Dursun, ifadesinde babasını yalanladı. Karadeniz'in okuduğu ifadeye göre Ali Dursun, kendi isteğiyle bölücü terör örgütüne katıldığını belirterek, ''Bir insanın babası aleyhine ifade vermesi zordur ama babamın ifadesi doğru değil. Kaçırıldığımı zannetmiş'' dedi.
      Daha sonra söz alan hükümlülerin avukatlarından Yusuf Alataş, müvekkillerinin duruşmalara katılmama gerekçelerini anlattı. Yeniden yargılama boyunca davayı siyasi zemine çekmekten, mahkemenin bağımsızlığını etkileyecek söz ve davranışlardan kaçındıklarını belirten Alataş, sürekli hukuki çerçeveden eski DEP'lilerin durumlarını tartıştıklarını kaydetti.
      Yeniden yargılama sürecinde devlet ve hükümet yetkililerinin, ''AB normlarına uymak için yasaların çıkarıldığı, bundan sonrasının bağımsız yargının işi olduğu'' yönünde açıklamalar yaptıklarına değinen Alataş, ''Ancak değişik vesilelerle bu kişilerin düşünce suçlusu olmadığını, terör örgütü üyesi olduklarını söylemeyi de ihmal etmediler. Hani bir insan, hakkında kesin hüküm verilene kadar masumdu?'' dedi.
     
     ''GÜVENLERİNİ KAYBETTİLER''
      Adalet Bakanı Çiçek'in, müvekkillerinin mahkemeye hakaret ettiklerini söylediğini iddia eden Alataş, eski DEP'lilerin çoğu duruşmada söz bile almadıklarını ifade ederek, bu nedenle duruşmalara katılmama kararı aldıklarını belirtti.
      Alataş, ''Müvekkillerim kendi haklarındaki kararın yargılama bitmeden verildiğini düşünüyor. 10 yıldır hukuk mücadelesi verenlerin bugün yargıya güvenlerini kaybetmeleri, önemle üzerinde durulması gereken bir konudur. Kimse sorumluluğu başka bir kuruma atıp kenara çekilme lüksüne sahip değil. Herkesin bir gün umudunu yargıda arayacağı unutulmamalıdır. Bu umut yok edilmemeli, yoksa toplum temelinden sarsılır'' diye konuştu.
      Müvekkillerinin bundan sonraki duruşmalara da katılmayacağını açıklayan Alataş, Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaası karşısında lehlerine de olsa savunma yapmayacaklarını söyledi. Alataş, kendilerinin savunma yapmaya devam edeceklerini de ifade ederek, ''Ancak bu aşamada yargılamanın uğradığı sakatlık hiçbir şekilde giderilemeyecek'' dedi.
      Eski DEP'lilerin cezaevinde geçirdikleri sürenin 2 Mart'ta 10 yılını doldurduğunu anımsatan Alataş, serbest bırakılma taleplerinin delil durumu, suçun vasıf ve mahiyeti gerekçeleriyle reddinin de geçerliliğini yitirdiğini savundu. Alataş, mahkemeye bugün ifadesi gelen Ali Dursun'un bizzat olayların içinde olduğunu, üçüncü şahısların değil bu kişinin ifadesinin esas alınması gerektiğini belirterek, delil durumunun da müvekkiller lehine değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürdü. Alataş, mahkemeden delil durumunu yeniden gözden geçirmesini talep etti.
      Avukat Mustafa Özer de mahkeme heyetinde yer alan yargıçlara saygılarının olduğunu, ancak kurum olarak DGM'ye karşı olduklarını söyledi. Özer, müvekkilleriyle ilgili gerek ilk yargılamada gerekse şimdiki yargılamada devletin tutumunun değişmediğini iddia etti. Özer, devletle bireyin karşılıklı olarak birbirlerine güven duyması gerektiğini ifade ederek, müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep etti.
      Mahkeme Başkanı Karadeniz, duruşmaya öğleden sonra devam edilmek üzere ara verdi.
      Ankara DGM Binası çevresinde geniş güvenlik önlemlerinin alındığı duruşmayı, DEP'lilerin yakınları ile bazı Avrupalı parlamenterlerle bazı büyükelçiliklerin temsilcileri de izledi.
     
     SÜREÇ
      Ankara 1 No'lu DGM, kapatılan DEP'in eski Diyarbakır milletvekilleri Dicle ve Zana, eski Şırnak milletvekilleri Doğan ve Sadak'ı, terör örgütü PKK'nın liderlerinden aldığı emir ve talimat doğrultusunda ülke içinde ve dışında yoğun bölücü faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ''yasadışı örgüt üyeliği'' fiilini düzenleyen 168-2 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun ''ceza artırımını'' öngören 5. maddesi uyarınca, 15'er yıl ağır hapis cezasına mahkum etmişti. AB'ye uyum yasaları çerçevesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının yeniden yargılanma nedeni sayılması yönünde düzenleme yapılması dolayısıyla, DEP'lilerin yeniden yargılanmalarına başlanmıştı.
ANKARA
Yayın Tarihi : 12 Mart 2004 Cuma 14:32:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?