Felluce operasyonu ikinci haftasına girereken, yardım kuruluşları kentteki sivillerin yiyecek stokunun azaldığını, içme sularının da kalmadığını söylüyor.

Çok az sayıda gazetecinin kaldığı Felluce’de yaşayan Iraklı Fadıl el Badrani, BBC Arapça Servisi ve Reuters için çalışıyor.

El Badrani izlenimlerini anlatmaya devam ediyor.


"Dün gece bir aile, nasıl yiyecek bulabileceklerini sormak için evime geldi.

Filistin lideri Yaser Arafat’ın öldüğünü anlattığımda, şok oldular.

’Komplodur,’ dediler, ’Bizim başımıza gelenler unutulsun diye öldürmüşlerdir.’

Bombardımanda iki çocuğunu kaybeden bir baba da benim yolladığım her haberi yayınlayıp yayınlamadıklarını sordu.

Dünyanın kendileriyle ilgilenmediğini düşünen Felluceliler, medyayı sorguluyor.

Ürperten sessizlik

Felluce bugünlerde patlayıcı madde ve çürümüş et kokuyor.

Burası bir hayalet kent. Çatışma sesleri durduğunda her yeri tüyler ürperten, mutlak bir sessizlik kaplıyor.

İnsanları çoğu kaçtı. Sokaklar boş, evlerin çoğu boş.

Hala burada kalanlar içinse, göç edenlerin arkalarında bıraktıkları evler birer sığınak olabiliyor.

Amerikan askerleri gündüzleri Felluce’nin çoğunu ellerinde tutuyor. Geceleri ise kent savaşçıların.


Kendi mahalleleri bombalanırken, başkalarının evlerine sığınıyorlar.

Taze sebze-meyve gelemediği için temel gıda maddemiz hurma.

Haftanın hangi günündeyiz bilemiyorum. Cuma gelip geçmiş, farkında değilim.

Tabii camiye gitmem mümkün değildi; çatışmalarda her iki tarafın da sığınmak için kullandıkları camiler hedef tahtalarına döndü.

Amerikan askerleri, gündüzleri Felluce’nin çoğunu ellerinde tutuyor.

Geceleri ise kent savaşçılara ait. Karanlığa sığınıp toparlanıyor; yeni silah ve cephane alıyorlar.

Amerikalılara havantopu ve el bombası attıklarını gördüm.

Geceleri sokaklarda kıpırdayan herkes ve herşey, hedef oluyor.

Savaşçılar Amerikalı sanıp vurabiliyor, Amerikalıların geride bıraktığı keskin nişancılarsa, savaşçı sanıp."