Felluce’yi kana bulayan operasyonda komutanlar koşullara göre kendi kurallarını yarattı. Bir komutan, "Hareketli ya da hareketsiz her şeyi vurun" emri verdi. Bir diğeriyse "15-51 yaş arası tüm erkekleri öldürün" dedi. Emirler uyarınca evler, içinde sivil olup olmadığına bakılmaksızın makineli tüfek ve tank ateşine tutuldu.

ABD güçlerinin Irak’ın Felluce kentine düzenlediği operasyona askerlerin yanında tanıklık eden "iliştirilmiş gazetecilere" göre, Amerikan askerleri uluslararası savaş hukukunun öngördüğü çatışma kurallarını tanımıyor, koşullara göre anında yeni kurallar üretiyor.

Artık yaşadıklarını anlatmaya başlayan iliştirilmiş gazetecilere göre, ilk gün birliğiyle birlikte Felluce’ye giren bir komutan askerlerine, "Sizler öldürensiniz, katil değil... Savaşçısınız, savaş suçlusu değil. Bu çizgiyi aşmamaya dikkat edin" dedi.

Oysa bu çizgi çoktan aşıldı. Zaten, ABD’nin Irak’ı işgal etmesi de uluslararası hukuka aykırıydı. Bir camideki yaralı direnişçiyi gözünü kırpmadan öldüren askerin görüntülerinin televizyonlarda yayımlanmasıyla Amerikan askerlerinin katil ve savaş suçlusu olup olmadıkları sorgulanmaya başlandı.

Görüntüleri askerlerin yanındaki NBC muhabiri çekmişti. Amerikan askerlerinin Felluce’de işledikleri insanlık ve savaş suçları çeşitli kaynaklar tarafından anlatılıyor ama dünyadan gelmesi gereken tepki gelmiyordu. Ancak, vahşi cinayet televizyonlarda yayımlanınca dünya ayağa kalktı. Çünkü görüntünün gücü sözden fazlaydı.

Cami cinayeti tek örnek değil

İliştirilmiş gazetecilerin tanıklıkları, camideki cinayetin bireysel bir olay olmadığını, buna benzer pek çok suçun işlendiğini, Felluce’deki çatışmalarda son derece ’’esnek kuralların’’ uygulandığını ortaya koyuyor.

Bir Amerikan birliğiyle birlikte kente giren bir gazeteci, çatışma kurallarının koşullara göre belirlendiğini anlatıyor. Gazeteciye göre birliğin komutanı, ’’Düşman, kadın kılığına girmiş olabilir, ölü taklidi yapıyor olabilir. Hareket eden ya da etmeyen her şeyi vurun’’ emri veriyor.

Felluce operasyonu başlamadan önce askerlere, güvenliği tehdit ettiklerini düşündükleri 15-50 yaş arasındaki her erkeği, silahsız olsalar bile vurup öldürmeleri emri verildi.

Askerler bir yüzbaşıya, bir kimsenin güvenliği tehdit edip etmediğini nasıl anlayacaklarını sorduklarındaysa aldıkları yanıt şu oldu: ’’Sokakta gördüğünüz askerlik yaşındaki her erkeği vurun.’’

Operasyonun ikinci gününde bir ev baskınında bir asker öldürülünce komutanlar, evlerin girilmeden önce makineli tüfeklerle taranmasını ve tank ateşine tutulmasını emretti.

Böylelikle evlerde ’’saklanıyor olabilecek direnişçiler’’ ölecek, askerlerinse güvenliği sağlanmış olacaktı. Ama, evlerde gerçekten direnişçilerin mi pusu kurduğu, yoksa sivillerin mi bulunduğunun nasıl belirlendiğinin yanıtı yok. ABD ordusu 1200 direnişçinin öldürüldüğünü açıkladı. Ancak ABD’liler bugüne kadar öldürülen sivillerin sayısına ilişkin hiçbir açıklama yapmadı. Kent halkının çoğunun kaçmış olmasına karşın Kızılhaç yaklaşık 150 ailenin kentte kaldığından ve bu sivillerin büyük bölümünün ölmüş olmasından korkuyor.

Öte yandan Felluce’de Amerikan güçlerine karşı hâlâ direniş gösteren savaşçıların cephanelerinin tükenmek üzere olduğu, çoğunun ağır yaralandığı bildiriliyor.

’Yabancı olan işgalciler’

El Arabiye televizyonu muhabiriyle konuşan direnişçiler, kentte sadece 100 kadar yabancı savaşçı bulunduğunu, geri kalanların hepsinin Iraklı olduğunu belirttiler. Muhabirin konuştuğu Suudi Arabistanlı savaşçıysa şunları söyledi: ’’Biz yabancı değiliz. Yabancılar bizim dinimizden olmayanlardır, yani işgalcilerdir.’’