18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Felluce´den kaçış: Aileler anlatıyor

Amerikan güçlerinin Felluce kentine topyekün operasyon düzenlemeye hazırlandığı günlerde, binlerce Iraklı kenti terketti.
BBC’nin Arapça internet sitesi, sığınacak yer aramak için kenti terkeden ailelerle konuştu.

Şiddet artarken yaşadıkları dehşeti ve varolan tüm risklere rağmen kendilerine yardım eden akraba ve arkadaşlarının nezaketini anlattılar.


EL-CABURİ AİLESİ

"Amerikan bombardımanı bir ay önce ağırlaştığında, Felluce’yi terketmeye karar verdik.

Ailem 18 kişiden oluşuyor - çok yaşlı olan babam ve annem ile çocuklar ve torunlar.

Tek bir yerde bir ev kiralamayı karşılayamadık ve çok kalabalık olduğumuz için bir akrabanın evine de gidemedik.

Biz de, Irak’ta farklı bölgelere dağılmaya ve ayrı ayrı yaşamaya karar verdik.

Çoğumuz Bağdat’a gittik.

Yeterli paramız yok ama Bağdat’ta yanlarında yaşadığımız aile çok nazik.

Um-Ali adındaki ev sahibemiz bizim kendileriyle bir yıl yaşamamıza izin vermek istediğini söylüyor ve tüm yoksulluğuna karşın, eğer evi yeterince büyük olsaydı bütün ailemizi ağırlayabileceğini ifade ediyor.

Evinde yaşayan, bizim ailemiz de dahil, bütün insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için borç almak zorunda kaldı.

Felluce’de kalanların başına neler geldiği konusunda türlü söylentiler dönüyor.

Tabii ki, bir çoğu ölmüş olmalı..

Amerikalıların, sadece savaşçıları değil, birçok insanı da gözaltına aldıklarını duyuyoruz.

Allah’a şükür, bombardımandan kaçabildik.

Ancak şimdi, evlerimizden tahmin ettiğimizden çok daha uzun süre uzak kalacağımızı hissediyoruz.

Irak hükümeti bu zor günlerimizde bizim yanımızda olmadığı ve bize hiçbir konuda yardım etmediği için hayal kırıklığı içindeyiz.

Yakın gelecekte bize ne olacağını kestirmek güç...

Tek istediğimiz yakında Felluce’ye geri dönebilmek ve ailemizin yeniden biraraya gelmesi."

UM-ABDULLAH AİLESİ

"Biz Felluce’den 6 kişilik bir aileyiz - ben, üç kızım ve iki oğlum...

Kentten kaçmaya Amerikan saldırısının başlamasından haftalar önce karar verdim.

Burada kalmanın çocuklarım için tehlikeli olacağını düşündüm.

Amerikan bombardımanının gittikçe yaklaştığını görüyorduk ve bunun bize zarar vereceğini biliyorduk.

Bağdat’taki evli kızımın yanına gitmeye ve orada yaşamaya karar verdik.

Kızımın evi iki aileyi aynı anda barındırabilecek kadar büyük.

Felluce’deki durum saldırıdan önce de kötüydü, şimdiyse beter oldu.

Felluce halkı iki şeyden korkuyordu.

Birincisi, bazı Iraklılar ve Araplardan oluşan silahlı savaşçılar; ikincisi de Amerikan güçleri.

Felluce’yi terketmemize, Irak hükümetinin operasyonun yakında başlayacağı ve Felluce halkının kenti terketmek zorunda olduğu yönünde yaptığı duyurular neden oldu.

Biz de tereddüt etmeksizin kentten ayrıldık.

Canımızı kurtarmak için herşeyi orada bıraktık, yanımıza sadece birkaç çanta ve kıyafet aldık.

İnsanların çoğu kentten ayrılmaya ve Irak’ın diğer bölgelerinde yaşayan akrabalarının yanına gitmeye karar verdi.

Kira verecek durumda olmayan ya da kent dışında akrabaları bulunmayanlar, hükümet tarafından tedarik edilen son derece basit ve rahatsız çadırlarda yaşamaya zorlandılar.

Bazı kişilerin geçici olarak, turistik Habbania kentindeki kulübelerde yaşadıklarını duyduk. Bazıları da hastanelerde ve devlet okullarında kalıyorlar.

Irak hükümetini, silahsız sivilleri korumak için gerekli önlemleri almadığı için suçluyorum.

Maalesef, hükümetin önemsediği tek hedef silahlı milislerden kurtulmaktı."

EBU ÖMER EL DLİMİ AİLESİ

"Bu bizim Felluce’yi ilk terkedişimiz değil.

Irak hükümeti isyancılara ültimatom verdiğinde kentten kaçmış, sonra geri gelmiştik. Ancak durum kötüye gidince ve kent üzerindeki saldırılar yoğunlaşınca yine kaçmak zorunda kaldık.

Bazı aileler, Irak hükümetinin tedarik ettiği çadırlarda yaşamak zorunda kaldı

Hükümet bizden ayrılmamızı ister istemez, kentten çıktık. Başımızı alıp gittik, nereye gideceğimizi bilmiyorduk.

Bildiğimiz tek şey, eğer hayatta kalmak istiyorsak mümkün olan en kısa zamanda gitmek zorunda olduğumuzdu.

30 kişilik büyük bir aile olduğumuz için, hep beraber hareket etmemeye karar verdik.

Dikkat çekmemek için üç gruba ayrıldık.

Bir akrabamız, kendisine ait eşyasız bir dairede geçici bir süre kalabileceğimizi söyleyince Bağdat’a yerleştik.

Hayat koşullarımız Felluce’dekinden çok daha ağır.

İki taksimiz vardı, ancak bunlardan biri çalındı ve gelir kaynağımızın önemli bir bölümünden yoksun kaldık.

Yeni komşularımız bize destek oldular. Onların yardımı olmasaydı, ayakta kalamazdık.

Durumumuzu öğrendiklerinde, bize her gün yemek göndermeye başladılar.

Ailemizden biri evimizin yağmalanıp yağmalanmadığını görmek için hergün Felluce’ye giderdi. Ancak, Amerikalıların kente giren bütün yolları kapamalarından sonra oraya hiç gidemedi.

Biz basit insanlarız ve Felluce’de olup bitenlerle hiçbir ilgimiz yok.

Tek isteğimiz barış içinde yaşamak.

Akrabalarımıza nezaketleri ve cömertliklerinden ötürü şükran duyuyoruz.

Çocuklarımız okullar açılalı beri okula gidemediler. Bu nedenle, onları durum düzelene kadar Bağdat’taki bir okula kaydettireceğiz.

Sonra da, inşallah Felluce’ye döneceğiz."
BBC
Yayın Tarihi : 19 Kasım 2004 Cuma 18:40:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?