Hoşgörü mesajları ile sıkça gündeme gelen Nur camaati lideri Fethullah Gülen’in, öğrencilerini dövmekten büyük zevkaldığı ve zaman zaman onları feci şekilde dövdüğü öne sürüldü. Fethullah Gülen’in 35 yıllık arkadaşlarından olan ve cemaate ait birçok okulun kuruculuğunu üstlenen Nurettin Veren, Gülen ile ilgili iddialar üzerine çökertilen internet sitesinde, Fethullah Gülen’in sadizme varan bir dayak sevdalısı olduğunu vurguladı.
İşte, Nurettin Veren’in ağzından Fethullah Gülen’in dayak sevdası..
1966-69 yıllarında Kestane Pazarında okuttuğu talebelerinden dayak yemeyen kimse yoktur. Bozyaka Yurdu’nda şimdiki Yamanlar Kolleji’nin Müdürü Barbaros Kocakurt ile aramızda şöyle bir konuşma geçti:
“Benim hocaefendiye yaptığım bazı itirazlarımı görünce “Abi hocaefendinin yanında kalmak istiyorsan onun köpeği değil, hem kedisi hem köpeği olmalısın. Bana en ufak hatamda yada canı sıkıldığı zaman yere yıkıp üstümde tepindiğini yoruluncaya kadar vurduğunu biliyorsun. Ben bu şartlarda yanında kalabiliyorum” dedi.
Cevdet Türkyolu’nun kafasında kaç tane sandalye, sehpa kırıldığını hocaefendinin kendisine sormak lazımdır. Bir gün Bozyaka Yurdu’nda mermere vurulmuş gibi müthiş bir tokat sesi duyduk. Cevdet yanımıza geldiğinde yüzü kıp kırmızıydı.Yanımda hanımda vardı. “Ne lan bu ses deyince”, “Yüzümü görmüyormusun” dedi.
Abdülkadir Akşit ’in on iki yaşındaki oğlu Mehmet Akşit ’i hortumla öldüresiye kaç defa dövdü, onu da sormak gerekir...
Altunizade FEM ‘in üst katındaydık. FEM dersaneleri o zamanki Genel Müdürü Çamlıca camisi ve okulunu yaptıran Ali Katırcının damadı Mehmet Demircan’ı Üsküdar’da bir yere gönderdi. Beklediğinden biraz geç geldiği için müthiş sinirlendi. Evli barklı Demircan’ı öldüresiye tekme tokat dövdü. Biz araya girip kurtarmaya çalıştık. Hırsını alamayıp Alaatin Pekmezciyle bana falakayı uzatıp bağlamamızı söyledi. Bizde bağladık, yere yıkıp ayaklarını havaya kaldırdık. Eline aldığı kalın sopayla yorulasıya kadar vurdu. Demircan bir taraftan yalvarıyor ve ağlıyordu, bağırıp kıvrandı ve bayıldı. Ayaklarını çözdük.” Hocam n’olur yeter birşey olmasın, bakın bayıldı deyince irkildi, ayağa kalk numara yapma diye bağırdı ve sopayla koluna şiddetle bir kere daha vurdu ve çıkarın bunu dedi. Biz Demircan’ı sürükleyerek odasından çıkardık. Daha sonra Hocaefendi beni yanına çağırıp ’Bunu hastaneye götürüp bir baktır’ dedi. Hastanede film çekildiğinde Demircan’ın kol kemiğinin çatlak olduğu görüldü.