18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Fırsat verseler ziyaret ederim!

Eski Merkez Bankası Başkanı Yılmaz'la birlikte Abdullah Öcalan'ın okul arkadaşı olan Yakup İnce, o günleri anlattı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın ''yurtta kalan 3 arkadaş'' şeklinde tarif ettiği kişilerden Yakup İnce, konuştu.

Durmuş Yılmaz ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın'ın sınıf arkadaşı İnce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1963-1966 yılları arasında Ankara Tapu Kadastro Meslek Lisesi'nde eğitim gördüklerini, kendileri üçüncü sınıftayken Abdullah Öcalan'ın birinci sınıfta olduğunu söyledi. 1965-1966 yıllarında Abdullah Öcalan'ın da aralarında bulunduğu arkadaş grubuyla 9 ay boyunca namaza birlikte gittiklerini anlatan İnce, Öcalan'ın sessiz, sakin, yumuşak bir kişiliğe sahip olduğunu söyledi. 

O dönemde Öcalan'ı siyasi olayların ya da herhangi bir kavganın içinde görmediğini belirten İnce, mezun olduktan sonra bir daha Öcalan ile görüşmediklerini kaydetti.

Abdullah Öcalan ile namaza giderken bir gün Karaman'ın Ermenek ilçesinden Mustafa Yeşilyurt isimli bir kişinin kendilerini bir eve götürdüğünü anlatan İnce, ''Mustafa ağabeyimiz bize evine davet etti, ancak biz evde ne olup bittiğini bilmiyorduk, yanımızda Abdullah Öcalan da vardı. Ben de 'Abdullah sen okula git ağabeyim' dedim, ama neden böyle dediğimi bilmiyorum. Abdullah okula gitti, biz de eve girdik. Risale-i Nur sohbetlerinin yapıldığı evmiş, şimdi Abdullah'ı eve almadığımız için pişmanlık duyuyorum. Eğer o gün Abdullah'a 'git' demeseydim, bugün belki de başka alanlara dalmazdı, o yüzden kendimi suçlu görüyorum'' dedi.

Abdullah Öcalan'ın o dönemde kendi halinde bir öğrenci olduğunu dile getiren İnce, ''Bir gün okula annesi geldi, kara çarşaflıydı, bizim gibi köy çoğu olarak değerlendirdik'' diye konuştu.

Öcalan'ı üniversite yıllarında sol grubun içinde gördüğünü dile getiren İnce, ''PKK terör örgütünün büyük çoğunluğu ateisttir. Öcalan 3 kardeşti. Ama hiçbiri ateist değildi'' dedi.

Öcalan'ın PKK terör örgütü içinde olduğunu duyduklarında çok şaşırdığını söyleyen İnce, bir kaç defa Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmek istediğini, ancak yanlış algılanmaktan çekindiği için ziyaret etmediğini belirtti.

Öcalan'ın lise yıllarında terör örgütüne yönelik hiçbir davranışta bulunmadığına işaret eden İnce, ''Fırsat verseler Abdullah Öcalan'ı ziyaret ederim ve 'Ya Abdullah, sen ne yapıyorsun, sen böyle değildin, ne oldu da bu hallere düştün?' diye hatırlatırım. Abdullah, nasıl oldu da böyle bir yola düştü anlamış değilim, onun adına üzülüyorum'' dedi.  

AA
Yayın Tarihi : 19 Aralık 2012 Çarşamba 10:50:29
Güncelleme :19 Aralık 2012 Çarşamba 11:07:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
kazım IP: 88.227.159.xxx Tarih : 19.12.2012 20:04:17

 eski çamlar basdak oldu ne zamandan beri vatan haini biri   çocuk oluyor bari yasını küçültüp çıkarın   o zarar gören  hepimiz maddi manevi bu terörist bası ve yandasları yüzünden   yok edin gitsin fırsat vere vere bu hale gelmedikmi   paralarımız sehitlerimiz giden herhal o ölenler canlarımız paralarımız baska devletindi bunlar baska ülkelere saldırdı askerini vatandasını perişas etti    devleti namerte muhtaç etti bu vatan hainlerine hoşgörü gösteren o zamanlar herhalde bu ülkede değildi simdi arkayı sağlama almışlar konusuyorlar    kendinize gelin o çocukluk dönemi bitti bu canavarı     öğmekten vaz geçip  cezasını ağırlastırın bu devletin çektiği zulüm  ödetilsin o ölen sehit ve vatandaslarımız yerleriünde rahat uyusun utanmadan öğüyorlar   imralıya gidip plaket verin   daha sımartıp basına bela edin böyle hainleri utanmadan 


benden de kısa bir anı (Dr. S. A.) IP: 95.15.167.xxx Tarih : 19.12.2012 21:04:25

Öcalan benim sınıf arkadaşım değildi ama aynı dönemdeki öğrencilik yıllarımızda  kendileri Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde eğitim görmekte idi.. Amerikan emperyalistlerine karşı mücadele Dev-Genç'in bir üyesi olarak değişik fakültelerde toplantılar düzenlerdik ve bunlar da ekseriyetle Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Hacettepe Üniversitesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi olurdu. 1970 yılının -hatırlayamadığım- herhangi bir gününde Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde katıldığım bir toplantı-söyleşi sırasında bizlere hitap eden lider vasıflı Mahir Çayan'ın yanında oturanın 'kim olduğunu sorduğumda' yanımdaki kiler "-bu Abdullah' tır" yanıtını verdiler. Hatırlayabildiğim kadarıyla üzerinde yakası kürklü parka türü giysisi vardı ki, bu da sol görüşlü olanların bir simgesiydi. Bu zamanlarda ayrıca başka bir karşıt görüş mensupları ise, tekbir getirerek "boz-kurtlardan türediklerinin (!)" iddiasıyla 'ulumaklarla' -önüne kim gelirse- saldırılarda bulunurlardı. Öcalan ikinci sınıftayken fakülde tahsilini bırakmıştır, zira bunun devamının kendisine bir yarar sağlamayacağının bilinci içindedir. Anadolu'yu parçalamayı hedef alan Batı emperyalistlerinin asırlarca güttüğü amaçlarını ve tarihsel gelişimlerini çok iyi bilen Öcalan'nın tahsilini bitirmesine de gerek yoktu.. ;zamanı geldikçe -emellerine kavuşmak için (!) - kâh emperyalistlerden (geçmişte İngiliz uşağı oldukları gibi) yana, kâh solculardan yana, kâh dindar-bağnazlardan yana olunması gereğini çok iyi kavramıştı..; 1974 yılında Ankara Çubuk barajının (bu belde sakinlerini tenzih ederim)  kıyısında bir-iki arkadaşıyla teşkilâtını (!) kurarken, bu düşünce ve prensipleri içindeydi ve bugünlerde de -malumlar sayesinde kendisine tahsis edilen- karargâhından (!) nafile çırpınıp durmaktadır. Ben de kendisiyle keşke görüşebilmiş olsaydım... .. (bu konuyla ilgili gelişmeler üzerine yazılarımımın devamını getireceğim)