18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Fransa'da referandum günü

Fransa’da yaklaşık 42 milyon kayıtlı seçmen, bugün yapılacak referandumda Avrupa Birliği Anayasası için oy kullanacak. Son kamuoyu araştırmaları, referandumda ’hayır’ oylarının daha fazla çıkacağını gösteriyor.

Referandumda ’hayır’ çıkması halinde, Avrupa Birliği’nin daha önce eşi görülmemiş bir krizle karşı karşıya kalacağı yorumları yapılıyor. Sonuçların Fransız siyaset sahnesindeki dengeleri de önemli ölçüde değiştireceği sanılıyor.

Muhtemel ’hayır’ sonucundan en fazla mağdur olacak liderlerin başında Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Sosyalist Parti Genel Sekreteri Francois Hollande geliyor.

AB Komisyonu yetkilileri, Türkiye’ye verdikleri güvencelerde, referandum sonucunun sürece etki etmeyeceğini ve müzakerelerin daha önce söz verildiği gibi 3 ekimde başlayacağını belirtmişti.

Resmi sonuç perşembe günü

Ülke genelinde 58 bin sandıkta yapılacak oy verme işlemi, Türkiye saatiyle 09.00’da başlayacak. Sandıklar, küçük yerleşim birimlerinde saat 21.00’e, Paris, Lyon gibi büyük kentlerde ise saat 23.00’e kadar açık kalacak.

Büyük kentlerdeki sandıklar kapandıktan sonra, yerel saatle 22.00’de resmi olmayan seçim sonuçları televizyondan açıklanmaya başlayacak.

İçişleri Bakanı Dominique de Villepin’in, yerel saatle 23.00 ile 24.00 arasında tahmini ilk resmi sonucu bir bildiriyle açıklaması bekleniyor. Kesin sonuçların ise perşembe günü açıklanacağı sanılıyor.

Fransa’nın 1 milyon 425 bin kayıtlı seçmeninin bulunduğu deniz aşırı topraklarında ise oy verme dün işlemi başladı.

En büyük test Fransa’da

Üye ülkelerin AB Anayasa’nını mayıs 2007’ye kadar onaylamaları gerekiyor. Şu ana kadar yalnız İspanya’da referandum yapıldı ve anayasa kabul edildi.

Meclis oturumuyla anayasayı kabul eden ülkeler ise Almanya, Litvanya, Macaristan, Slovenya, İtalya, Yunanistan, Avusturya ve Slovakya.

Anayasanın yürürlüğe girmesi için birliğe üye 25 ülkenin tamamında onaylanması gerekiyor. İşte Avrupa Birliği Anayasası’nda yer alan önemli başlıklar:

Anayasa 270 sayfa ve 450 maddeden oluşuyor
Anayasa dine atıfta bulunmuyor
Üye ülkeler egemenliklerini tam anlamıyla teslim etmiyor, savunma, dış politika ve vergi konularında veto hakkı saklı tutuluyor
Anayasaya göre AB’nin bir cumhurbaşkanı, başbakanı, dışişleri bakanı ve bakanlar kurulu oluyor
Liderlik basitleştiriliyor: Şu anda uygulanan altı ayda bir dönem başkanlığının değişmesi yönündeki uygulamanın yerine Avrupa Konseyi’ndeki liderler iki ve beş yıllık dönemler için başkan seçiyor
AB Dışişleri bakanı beş yıllığına seçilecek. Dışişleri bakanının ana görevi avrupa dış ve savunma politikasını geliştirmesi ve Avrupa’nın dünyadaki etkinliğini artırması olacak
Anayasa, kararların çoğunun nitelikli çoğunluk prensibiyle alınmasını ve Avrupa Parlamentosu’nun yasama yetkisinin artırılmasını öngörüyor. Nitelikli çoğunluk, üye devletlerin yüzde 55’i veya AB nüfusunun en az yüzde 65’i olarak tanımlanıyor. Bir kararın bloke edilmesi için en az dört devletin bir araya gelmesi gerekiyor
Yürütme yetkisine sahip Avrupa Komisyonu’nun, 2014 itibariyle üye devletlerin üçte ikisinin gösterdiği adaylardan oluşması öngörülüyor. Komisyon’un belirlenmesinde rotasyon prensibi uygulanacak
2014’e kadar Bulgaristan ve Romanya’nın da AB’ye katılacağı varsayılırsa, 27 üyeli AB’de, komisyon 18 üyeden oluşacak. Şu an her ülkeden bir tane olmak üzere 25 aday var. Avrupa Parlamentosu’ndaki parlamenter sayısı da en fazla 750 olacak. Her ülke için en az altı parlamenter bulunması, en kalabalık ülke için de en fazla 96 parlamenter olması öngörülüyor

’Hayır’cılar kazanırsa

AB Anayasası referandumu ile ilgili tartışmaların odak noktalarından biri de Türkiye’nin AB üyeliği. AB Anayasası’na karşı çıkanlar, anayasanın kabul edilmesi halinde Türkiye’nin üyeliğine de onay verileceğini savunuyor.

AB Anayasası’nı savunanlar ise anayasanın kabulü halinde Türkiye’nin bu durumdan olumsuz etkileneceğini düşünüyor.

’Hayır’cılara göre, AB Anayasası’nın reddi Türkiye’nin üyelik sürecini tehlikeye atacak. Bu görüşü savunanlar iki gerekçe ileri sürüyor:
Birinci gerekçe, referandumda hayır sonucu çıkması durumunda, AB’nin topyekün ve derin bir krize sürüklenmesi ihtimali. Bu koşullarda Türkiye ile ekim başında müzakerelere başlanmasının imkansız hale gelmesi.
İkinci gelişme, başta Cumhurbaşkanı Chirac olmak üzere Fransa politik yaşamındaki önemli şahsiyetlerin ’yenik’ duruma düşmesi. Buna karşılık, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olan politikacıların şimdikinden çok daha etkin duruma gelmesi.

’Evet’çiler kazanırsa

Referandumda ’evet’ denmesi durumunda, bu durumun Türkiye’nin aleyhine olacağını savunanlar da var. Bunların başında iktidardaki Halk Hareketi İçin Birlik Partisi Genel Başkanı Nicolas Sarkozy ile eski Cumhurbaşkan Giscard D’Estaing geliyor. Gerekçeleri şöyle:
Anayasanın 57’nci maddesi AB’nin komşuları ile ’imtiyazlı ortaklık’ türü bir statü geliştirmesini öngörüyor. Bu metnin yürürlüğe girmesi, tam üyelik projesinden imtiyazlı ortaklığa geçişi kolaylaştırır.
Şimdiki haliyle AB, daha çok ekonomik içerikli bir birlik. Anayasa politik birliğe geçişi hızlandırıyor. Politik birliğin derinleştiği bir Avrupa’da Türkiye’nin yerine getirmesi gereken koşullar ağırlaşacak, Türkiye bunları doldurmakta zorlanacak.
CNN TÜRK
Yayın Tarihi : 29 Mayıs 2005 Pazar 04:08:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?