Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja, "Fransızların, Türkiyenin AB üyeliği ve hizmetlerin liberalleştirilmesi önerisine, ABden daha fazla hayır dediklerini" söyledi.
Tuomioja, yayımladığı açıklamada, "Fransızların Avrupa anayasına hayır demelerinden üzüntü duyduğunu ve bunun anayasal anlaşmanın geleceği için bir geri adım olduğunu" belirtti.
"Buna karşın acele sonuçlar çıkarmamak gerektiğini" belirten Fin Dışişleri Bakanı, "sonucun, Fransızların Türkiyenin üyeliği veya hizmetlerin liberalleştirilmesi gibi konularda hayır demesi, bu hayırın anayasal anlaşmayla ilgisi olmaması şeklinde yorumlanabileceğini" kaydetti.
AB Komisyonunun iç pazardan sorumlu eski üyesi Hollandalı liberal Fritz Bolkestein tarafından hazırlanan ve Avrupa Parlamentosunda tartışılan teknik ağırlıklı AB yönetmeliği, hizmetlerin serbest dolaşımını düzenliyor ve liberal bir yaklaşım getiriyor.
Erkki Tuomioja, merkez sol eğilimli Finlandiya hükümetinin de, anayasal anlaşmanın onaylanması sürecini sürdürmeyi önemli bulduğunu ifade etti.
Finlandiya, Avrupa anayasası anlaşmasını bu yılın sonu veya gelecek yılın başında parlamentosunda onaylamayı öngörüyor.
ROMANYANIN ÜYELİĞİ
Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu da, Fransadaki referandumun sonucunun ülkesinin AB üyeliği yolunda hiçbir değişikliğe yol açmayacağını söyledi.
Basescu, referandum sonuçlarının belli olmasının ardından yaptığı açıklamada, Fransızların hayır demesinin ülkesinin ABye üyeliği yolunda değişikliğe neden olmayacağını belirterek, bazı Avrupalı siyasetçilerin Fransada hayır çıkması durumunda Romanyanın üyeliğinin ertelenmesi önerisini de sert bir şekilde reddetti.
Romanya Başbakanı Calin Popescu Tari-ceanu da, referandum sonucunun yasal açıdan değişikliğe yol açmayacağını, ancak siyasi yönden Romanyanın AB üyeliğindeki yolunu güçleştireceğini kaydetti.
Fransa referandum sonuçlarını tartışıyor
Fransız gazeteleri, AB Anayasası için dün düzenlenen referandumda "hayır" oyu çıkmasını bugün manşetten okuyucularına duyururken, sonucun sağ ve solu böldüğünü vurguladılar.
Le Figaro, büyük puntolarla "Hayır" başlığıyla verdiği haberde, "referandum sonucunun, Chiracın hayallerini yıktığını, Avrupadaysa krize yol açtığını" yazdı.
"Fransızların referanduma yoğun bir biçimde katıldığını" belirten gazete, "Brükselin şimdi B planı üzerinde düşünmeye başladığını" bildirdi.
Hükümette değişikliğe kesin gözüyle bakan Le Figaro, başbakanlık için İçişleri Bakanı Dominique de Villepinin hazırlandığına dikkati çekti. Gazete, "referandum sonucunun Sosyalist Parti içindeki bölünmeyi de derinleştirdiğini" yazdı.
Liberation gazetesi, "Hayır" başlığıyla verdiği haberde, Chiracın hükümet değişikliği sözünü ön plana çıkardı.
Gazetenin yorumunda, "oyların Chiraca karşı tepki oyu olarak değerlendirildiği" belirtildi ve "yapılacak hükümet değişikliğinin de artık çok geç olduğu" kaydedildi.
Liberation gazetesi de, referandum sonucunun ana muhalefetteki Sosyalist Parti yönetimindeki çekişmeyi daha derinleştirdiği yorumunu yaptı.
Le Parisien gazetesi, "Hayır" oylarının fazlalığını ön plana çıkardığı manşet haberinde, "seçmenin Chirac ile birlikte, AB Anayasasını destekleyen sağ ve sol parti liderlerine karşı çıktığını" yazdı.
"Şu anda tam bir belirsizlik halinin hakim olduğunu" kaydeden gazete, "29 Mayıs 2005in 5. Cumhuriyet tarihine dönem noktası olarak geçeceği" yorumunu yaptı.
Le Parisien gazetesi de, Başbakan Jean-Pierre Raffarinin görevinden alınmasına kesin közüyle bakıldığını bildirdi.
Amerikan basını: Fransızlar, iktidara nanik yaptı
Amerikan basını, Fransız seçmenlerinin AB anayasasına dünkü referandumda "hayır" demesini, iktidara yapılan "nanik" olarak yorumladı.
Washington Post gazetesi, "Anayasa metnini reddeden memnuniyetsizler, ülkedeki iktidar seçkinlerine nanik yaptılar" diye yazdı.
Gazetenin yorumunda, anayasanın reddedilmesinin, "küreselleşmenin yıkıcı etkisine karşı gürültülü protesto" olduğu görüşü dile getirildi.
"Fransız hayırından olumlu bir şeyler çıkarmak zor" denilen yorumda, Avrupanın bundan sonra da önceden olduğu gibi çalışmaya devam edeceği, ancak siyasilerin bu kez daha yavaş gitme ihtiyacını hissedecekleri kaydedildi.
New York Times gazetesi de, referandum sonucunun Devlet Başkanı Jacques Chiracı derinden yaraladığını yazdı.
Gazete, "bu sonucun Avrupayı ekonomik ve siyasi belirsizliğe sürükleyebileceğini" kaydetti.
"Bu sonuç, AB içinde karar alınmasını aylarca engelleyebilir" denilen yorumda, yeni üyelerin katılım sürecinin girift hale gelebileceği, üye ülkelerde enflasyonun yükselebileceği, ekonomik disiplinin zarar görebileceği belirtildi.
Wall Street Journal da oylama sonucunu, "AB anayasasına indirilen ölüm darbesi" olarak nitelendirdi ve bunun, Avrupadaki ekonomik değişimi yavaşlatacağını iddia etti.
İngiliz basını: Bir ölüm öpücüğü
Fransada AB Anayasası referandumundan "hayır" sonucunun çıkması, İngiliz basını tarafından, "Avrupada yaşanacak bir krizin habercisi" olarak yorumlandı.
The Guardian gazetesi, Fransız seçmenin kararını ortaya koyduğunu ve böylece Avrupayı tarihin en büyük krizlerinden birinin içine çektiğini belirtirken, gazetenin başyazarı da Fransada alınan sonuç karşısında bütün Avrupanın "donup kaldığını" yazdı.
The Independent gazetesi de Fransanın "hayır" kararıyla Avrupanın bir krizin ortasına sürüklendiğini ve İngilterede de Başbakan Tony Blairin AB Anayasası referandumunu "rafa kaldırmaya" hazırlandığını öne sürdü.
Gazetenin başyazarı da referandum sonucunun Avrupa için büyük bir darbe olduğunu, ancak bu krizin de atlatılabileceğini yazdı.
Daily Mail gazetesi de sonucu, Fransız seçmenin AB süper devletine verdiği "bir ölüm öpücüğü" olarak niteledi.
The Times başyazarı da Fransız seçmenin kararına saygı duyulması gerektiğini belirtirken, benzeri kararların diğer AB üyesi ülkelerde yapılacak referandumlarda da çıkabileceğine dikkat çekti.
The Daily Telegraph gazetesi de Avrupada yaşanan krize dikkati çekerken, Fransadaki referandum sonucu yüzünden Türkiyenin AB üyeliğinin üzerine gölge düştüğünü ileri sürdü. Gazetenin yazarı Colin Randall, Türkiyenin AB üyeliği konusunun, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chiracın bütün direnişine rağmen referandumla ilişkilendirildiğini yazdı.
Yazar, Fransada seçmenin, Cumhurbaşkanı Chiracın çağrılarını göz ardı ettiğini, referandumda "hayır" sonucu çıkmasının bir tür "veto" olarak algılanması gerektiğini savundu.
İtalyan basını: AB, hayırlarla altüst oldu
Fransada dün düzenlenen referandumda AB Anasayasının reddedilmesi, İtalya basınında, "Avrupa Anayasası, hayırlarla altüst oldu" ve "Fransadan Avrupaya şamar" gibi ifadelerle manşetlerle yer aldı.
Corriere della Sera gazetesi, Fransızların yüzde 55inin AB Anayasasına karşı olduğunu, sonucun Sosyalistleri de böldüğünü yazdı.
Brükselin ise "Yola devam" dediğini kaydeden gazete, İtalyadaki Kuzey Birliği Partisinin de AB Anayasası hakkında oylama yapılmasını istediğini kaydetti.
"Avrupa Anasayası, hayırlarla altüst oldu" başlığını kullanan gazetenin Sergio Romanonun imzasını taşıyan başyazısında ise Fransadaki oylama sonucunun AB üyesi ülkelerde teslimiyetçi bir hava yaratmaması istendi.
"Beyaz bayrak kaldırılmamalı" başlıklı yazıda, ABnin kurucu ülkelerinden Almanya ve İtalyanın AB Anayasasını onayladıkları anımsatıldıktan sonra şöyle denildi:
"Fransanın hayır demesiyle bu işi bitmiş sayarsak en azından dört konuda hata ederiz: Fransaya bir veto hakkı tanımış, Danimarka ve İrlandaya bir şamar indirmiş, Anayasayı onaylayan ülkelerin itibarını zedelemiş, hakikat zamanı geldiğinde (öteden beri Avrupa ile Atlantik arasında bölünmüş vaziyetteki) İngiltereye geri çekilme hakkını hediye etmiş oluruz. Anayasayı onaylama sürecini devam ettirdiğimizde ise en azından iki hedefe ulaşmayı başarabiliriz:
Birincisi, Avrupanın genel radyografisini çıkarmış olacağız. İkincisi de zaman içerisinde Fransayı bu konudaki kararını gözden geçirmek zorunda bırakmış olacağız." La Repubblica gazetesi, manşetinde, "Fransadan Avrupaya şamar" ifadesini kullandı. Gazetenin Bernardo Valli imzalı başyazısında ise oylama sonucunun Chirac açısından bir "giyotin" niteliği taşıdığı ileri sürülerek, "Fransız halkı, ulus devlete fazla saygı göstermediği düşünülen Avrupa Anayasasına onay vermedi" denildi.
Il Messaggero, "Fransa AB Anayasasını sınıfta bıraktı" başlığını kullandı. Gazete, alt başlıklarda ise İtalyadaki merkez sol muhalefeti simgeleyen Zeytin Ağacı Federasyonunun lideri Romano Prodi ile AB karşıtı söylemleriyle öne çıkan Kuzey Birliği Partisinin tepkileri şu ifadelerle özetlendi: "Prodi: Avrupa Birliği projesi itinayla ileri taşınmalı. Kuzey Birliği ise atağa geçerek AB Anayasasının tartışılmasını istiyor".
La Stampa gazetesi, "Fransadan AB Anayasasına hayır" başlığının altında Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chiracın "Yükümlülüklerimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz" ifadesine yer verdi.
Avusturya TVsi: ABnin bir B planı gerçekten yok
Fransada AB Anayasası için yapılan referandumdan "hayır" sonucunun çıkmasını Avusturya Devlet Televizyonu (ORF), "Avrupa çaresiz", "ABnin (B) planı gerçekten yok" ifadeleriyle duyurdu.
Avusturyanın 2006 yılı ilk yarısında AB dönem başkanlığını üstleneceğini anımsatan ORF, "Fransızların AB Anayasasını reddetmelerinden sonra, Başbakan Wolfgang Schüssel ile Dışişleri Bakanı Ursula Plassnikin dönem başkanlığı sırasında ABnin mali planından, Türkiye ve Hırvatistan ile yapılacak müzakerelere kadar bir yığın sorunla boğuşmak zorunda kalacaklarını" bildirdi.
Belçika basını: Eller yukarı
Fransız referandumunun olumsuz sonucu AB kurumlarını sarsarken, Belçika basını Brükselde "deprem olduğunu" yazıyor.
"ABye çelme", "Brüksele tokat", "Fransa ve ABde sarsıntı", "Eller yukarı", "Büyük hayal kırıklığı ve kızgınlık", "ABde kaos" gibi başlıklar kullanan gazeteler, çarşamba günü Hollandada yapılacak referandumun Anayasa için "ötanazi" olacağı fikrini de ortaya atıyorlar.
Referandum sonuçlarına ilişkin yorumlarda, "ABnin genişlemeden bir yıl sonra krize girdiği", "Fransızların tepkisinin geçmişteki ABye değil, bugünkü ve geleceğin ABsine karşı olduğu", "Fransasız bir ABnin ilerleyemeyeceği", "ABnin krizden kurtulamayacağı", "farklı yönlere çeken Fransız ve Alman motorlarının işlev görmeye devam edemeyeceği", "bu motorların peşine takılan vagonların sorun yaşayacağı" görüşleri yer buluyor.
Basın organları, "AB Anayasası projesinin öldüğü, Fransızlara yeni bir referandum yaptırılamayacağı, anayasa metninde değişiklik yapılamayacağı" görüşünde birleşiyor.
Fransadan gelen "hayır" yanıtının "son derece net" olduğuna ve referanduma katılımın yüksekliğine dikkati çeken gazeteler, İngiltere, Hollanda, Danimarka gibi ülkelerin de AByi "frenleyeceği" ve "geri adım attıracağı" endişesini yansıtıyor.
"AB kamuoyunun yeterince bilgilendirilmediği", "kamuoyu ile politikacılar arasında kopukluk olduğu", "ABnin vatandaşlarına bir umut mesajı veremediği", "Anayasa projesinin çok seksi ve cazip bir metinden oluşmadığı", "Türkiye korkusunun kafaları karıştırdığı", "ABnin, Fransadaki iç hesaplaşmalara kurban gittiği" gibi görüşler de gazetelerde yer buluyor.