24
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

'Fransızlar Türkiye'yi reddetti'

Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja, "Fransızların, Türkiye’nin AB üyeliği ve hizmetlerin liberalleştirilmesi önerisine, AB’den daha fazla hayır dediklerini" söyledi.
Tuomioja, yayımladığı açıklamada, "Fransızların Avrupa anayasına hayır demelerinden üzüntü duyduğunu ve bunun anayasal anlaşmanın geleceği için bir geri adım olduğunu" belirtti.
"Buna karşın acele sonuçlar çıkarmamak gerektiğini" belirten Fin Dışişleri Bakanı, "sonucun, Fransızların Türkiye’nin üyeliği veya hizmetlerin liberalleştirilmesi gibi konularda hayır demesi, bu hayırın anayasal anlaşmayla ilgisi olmaması şeklinde yorumlanabileceğini" kaydetti.
AB Komisyonu’nun iç pazardan sorumlu eski üyesi Hollandalı liberal Fritz Bolkestein tarafından hazırlanan ve Avrupa Parlamentosu’nda tartışılan teknik ağırlıklı AB yönetmeliği, hizmetlerin serbest dolaşımını düzenliyor ve liberal bir yaklaşım getiriyor.
Erkki Tuomioja, merkez sol eğilimli Finlandiya hükümetinin de, anayasal anlaşmanın onaylanması sürecini sürdürmeyi önemli bulduğunu ifade etti.
Finlandiya, Avrupa anayasası anlaşmasını bu yılın sonu veya gelecek yılın başında parlamentosunda onaylamayı öngörüyor.

ROMANYA’NIN ÜYELİĞİ

Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu da, Fransa’daki referandumun sonucunun ülkesinin AB üyeliği yolunda hiçbir değişikliğe yol açmayacağını söyledi.
Basescu, referandum sonuçlarının belli olmasının ardından yaptığı açıklamada, Fransızların hayır demesinin ülkesinin AB’ye üyeliği yolunda değişikliğe neden olmayacağını belirterek, bazı Avrupalı siyasetçilerin Fransa’da hayır çıkması durumunda Romanya’nın üyeliğinin ertelenmesi önerisini de sert bir şekilde reddetti.
Romanya Başbakanı Calin Popescu Tari-ceanu da, referandum sonucunun yasal açıdan değişikliğe yol açmayacağını, ancak siyasi yönden Romanya’nın AB üyeliğindeki yolunu güçleştireceğini kaydetti.

Fransa referandum sonuçlarını tartışıyor

Fransız gazeteleri, AB Anayasası için dün düzenlenen referandumda "hayır" oyu çıkmasını bugün manşetten okuyucularına duyururken, sonucun sağ ve solu böldüğünü vurguladılar.
Le Figaro, büyük puntolarla "Hayır" başlığıyla verdiği haberde, "referandum sonucunun, Chirac’ın hayallerini yıktığını, Avrupa’daysa krize yol açtığını" yazdı.
"Fransızların referanduma yoğun bir biçimde katıldığını" belirten gazete, "Brüksel’in şimdi B planı üzerinde düşünmeye başladığını" bildirdi.
Hükümette değişikliğe kesin gözüyle bakan Le Figaro, başbakanlık için İçişleri Bakanı Dominique de Villepin’in hazırlandığına dikkati çekti. Gazete, "referandum sonucunun Sosyalist Parti içindeki bölünmeyi de derinleştirdiğini" yazdı.
Liberation gazetesi, "Hayır" başlığıyla verdiği haberde, Chirac’ın hükümet değişikliği sözünü ön plana çıkardı.
Gazetenin yorumunda, "oyların Chirac’a karşı tepki oyu olarak değerlendirildiği" belirtildi ve "yapılacak hükümet değişikliğinin de artık çok geç olduğu" kaydedildi.
Liberation gazetesi de, referandum sonucunun ana muhalefetteki Sosyalist Parti yönetimindeki çekişmeyi daha derinleştirdiği yorumunu yaptı.
Le Parisien gazetesi, "Hayır" oylarının fazlalığını ön plana çıkardığı manşet haberinde, "seçmenin Chirac ile birlikte, AB Anayasası’nı destekleyen sağ ve sol parti liderlerine karşı çıktığını" yazdı.
"Şu anda tam bir belirsizlik halinin hakim olduğunu" kaydeden gazete, "29 Mayıs 2005’in 5. Cumhuriyet tarihine dönem noktası olarak geçeceği" yorumunu yaptı.
Le Parisien gazetesi de, Başbakan Jean-Pierre Raffarin’in görevinden alınmasına kesin közüyle bakıldığını bildirdi.

Amerikan basını: Fransızlar, iktidara nanik yaptı

Amerikan basını, Fransız seçmenlerinin AB anayasasına dünkü referandumda "hayır" demesini, iktidara yapılan "nanik" olarak yorumladı.
Washington Post gazetesi, "Anayasa metnini reddeden memnuniyetsizler, ülkedeki iktidar seçkinlerine nanik yaptılar" diye yazdı.
Gazetenin yorumunda, anayasanın reddedilmesinin, "küreselleşmenin yıkıcı etkisine karşı gürültülü protesto" olduğu görüşü dile getirildi.
"Fransız ’hayır’ından olumlu bir şeyler çıkarmak zor" denilen yorumda, Avrupa’nın bundan sonra da önceden olduğu gibi çalışmaya devam edeceği, ancak siyasilerin bu kez daha yavaş gitme ihtiyacını hissedecekleri kaydedildi.
New York Times gazetesi de, referandum sonucunun Devlet Başkanı Jacques Chirac’ı derinden yaraladığını yazdı.
Gazete, "bu sonucun Avrupa’yı ekonomik ve siyasi belirsizliğe sürükleyebileceğini" kaydetti.
"Bu sonuç, AB içinde karar alınmasını aylarca engelleyebilir" denilen yorumda, yeni üyelerin katılım sürecinin girift hale gelebileceği, üye ülkelerde enflasyonun yükselebileceği, ekonomik disiplinin zarar görebileceği belirtildi.
Wall Street Journal da oylama sonucunu, "AB anayasasına indirilen ölüm darbesi" olarak nitelendirdi ve bunun, Avrupa’daki ekonomik değişimi yavaşlatacağını iddia etti.


İngiliz basını: Bir ölüm öpücüğü

Fransa’da AB Anayasası referandumundan "hayır" sonucunun çıkması, İngiliz basını tarafından, "Avrupa’da yaşanacak bir krizin habercisi" olarak yorumlandı.
The Guardian gazetesi, Fransız seçmenin kararını ortaya koyduğunu ve böylece Avrupa’yı tarihin en büyük krizlerinden birinin içine çektiğini belirtirken, gazetenin başyazarı da Fransa’da alınan sonuç karşısında bütün Avrupa’nın "donup kaldığını" yazdı.
The Independent gazetesi de Fransa’nın "hayır" kararıyla Avrupa’nın bir krizin ortasına sürüklendiğini ve İngiltere’de de Başbakan Tony Blair’in AB Anayasası referandumunu "rafa kaldırmaya" hazırlandığını öne sürdü.
Gazetenin başyazarı da referandum sonucunun Avrupa için büyük bir darbe olduğunu, ancak bu krizin de atlatılabileceğini yazdı.
Daily Mail gazetesi de sonucu, Fransız seçmenin AB süper devletine verdiği "bir ölüm öpücüğü" olarak niteledi.
The Times başyazarı da Fransız seçmenin kararına saygı duyulması gerektiğini belirtirken, benzeri kararların diğer AB üyesi ülkelerde yapılacak referandumlarda da çıkabileceğine dikkat çekti.
The Daily Telegraph gazetesi de Avrupa’da yaşanan krize dikkati çekerken, Fransa’daki referandum sonucu yüzünden Türkiye’nin AB üyeliğinin üzerine gölge düştüğünü ileri sürdü. Gazetenin yazarı Colin Randall, Türkiye’nin AB üyeliği konusunun, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın bütün direnişine rağmen referandumla ilişkilendirildiğini yazdı.
Yazar, Fransa’da seçmenin, Cumhurbaşkanı Chirac’ın çağrılarını göz ardı ettiğini, referandumda "hayır" sonucu çıkmasının bir tür "veto" olarak algılanması gerektiğini savundu.

İtalyan basını: AB, ’hayır’larla altüst oldu

Fransa’da dün düzenlenen referandumda AB Anasayası’nın reddedilmesi, İtalya basınında, "Avrupa Anayasası, hayırlarla altüst oldu" ve "Fransa’dan Avrupa’ya şamar" gibi ifadelerle manşetlerle yer aldı.
Corriere della Sera gazetesi, Fransızların yüzde 55’inin AB Anayasası’na karşı olduğunu, sonucun Sosyalistleri de böldüğünü yazdı.
Brüksel’in ise "Yola devam" dediğini kaydeden gazete, İtalya’daki Kuzey Birliği Partisi’nin de AB Anayasası hakkında oylama yapılmasını istediğini kaydetti.
"Avrupa Anasayası, hayırlarla altüst oldu" başlığını kullanan gazetenin Sergio Romano’nun imzasını taşıyan başyazısında ise Fransa’daki oylama sonucunun AB üyesi ülkelerde teslimiyetçi bir hava yaratmaması istendi.
"Beyaz bayrak kaldırılmamalı" başlıklı yazıda, AB’nin kurucu ülkelerinden Almanya ve İtalya’nın AB Anayasası’nı onayladıkları anımsatıldıktan sonra şöyle denildi:
"Fransa’nın hayır demesiyle bu işi bitmiş sayarsak en azından dört konuda hata ederiz: Fransa’ya bir veto hakkı tanımış, Danimarka ve İrlanda’ya bir şamar indirmiş, Anayasayı onaylayan ülkelerin itibarını zedelemiş, hakikat zamanı geldiğinde (öteden beri Avrupa ile Atlantik arasında bölünmüş vaziyetteki) İngiltere’ye geri çekilme hakkını hediye etmiş oluruz. Anayasayı onaylama sürecini devam ettirdiğimizde ise en azından iki hedefe ulaşmayı başarabiliriz:
Birincisi, Avrupa’nın genel radyografisini çıkarmış olacağız. İkincisi de zaman içerisinde Fransa’yı bu konudaki kararını gözden geçirmek zorunda bırakmış olacağız." La Repubblica gazetesi, manşetinde, "Fransa’dan Avrupa’ya şamar" ifadesini kullandı. Gazetenin Bernardo Valli imzalı başyazısında ise oylama sonucunun Chirac açısından bir "giyotin" niteliği taşıdığı ileri sürülerek, "Fransız halkı, ulus devlete fazla saygı göstermediği düşünülen Avrupa Anayasası’na onay vermedi" denildi.
Il Messaggero, "Fransa AB Anayasası’nı sınıfta bıraktı" başlığını kullandı. Gazete, alt başlıklarda ise İtalya’daki merkez sol muhalefeti simgeleyen Zeytin Ağacı Federasyonu’nun lideri Romano Prodi ile AB karşıtı söylemleriyle öne çıkan Kuzey Birliği Partisi’nin tepkileri şu ifadelerle özetlendi: "Prodi: Avrupa Birliği projesi itinayla ileri taşınmalı. Kuzey Birliği ise atağa geçerek AB Anayasası’nın tartışılmasını istiyor".
La Stampa gazetesi, "Fransa’dan AB Anayasası’na hayır" başlığının altında Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın "Yükümlülüklerimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz" ifadesine yer verdi.


Avusturya TV’si: AB’nin bir B planı gerçekten yok

Fransa’da AB Anayasası için yapılan referandumdan "hayır" sonucunun çıkmasını Avusturya Devlet Televizyonu (ORF), "Avrupa çaresiz", "AB’nin (B) planı gerçekten yok" ifadeleriyle duyurdu.
Avusturya’nın 2006 yılı ilk yarısında AB dönem başkanlığını üstleneceğini anımsatan ORF, "Fransızların AB Anayasası’nı reddetmelerinden sonra, Başbakan Wolfgang Schüssel ile Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik’in dönem başkanlığı sırasında AB’nin mali planından, Türkiye ve Hırvatistan ile yapılacak müzakerelere kadar bir yığın sorunla boğuşmak zorunda kalacaklarını" bildirdi.

Belçika basını: Eller yukarı

Fransız referandumunun olumsuz sonucu AB kurumlarını sarsarken, Belçika basını Brüksel’de "deprem olduğunu" yazıyor.
"AB’ye çelme", "Brüksel’e tokat", "Fransa ve AB’de sarsıntı", "Eller yukarı", "Büyük hayal kırıklığı ve kızgınlık", "AB’de kaos" gibi başlıklar kullanan gazeteler, çarşamba günü Hollanda’da yapılacak referandumun Anayasa için "ötanazi" olacağı fikrini de ortaya atıyorlar.
Referandum sonuçlarına ilişkin yorumlarda, "AB’nin genişlemeden bir yıl sonra krize girdiği", "Fransızların tepkisinin geçmişteki AB’ye değil, bugünkü ve geleceğin AB’sine karşı olduğu", "Fransasız bir AB’nin ilerleyemeyeceği", "AB’nin krizden kurtulamayacağı", "farklı yönlere çeken Fransız ve Alman motorlarının işlev görmeye devam edemeyeceği", "bu motorların peşine takılan vagonların sorun yaşayacağı" görüşleri yer buluyor.
Basın organları, "AB Anayasası projesinin öldüğü, Fransızlara yeni bir referandum yaptırılamayacağı, anayasa metninde değişiklik yapılamayacağı" görüşünde birleşiyor.
Fransa’dan gelen "hayır" yanıtının "son derece net" olduğuna ve referanduma katılımın yüksekliğine dikkati çeken gazeteler, İngiltere, Hollanda, Danimarka gibi ülkelerin de AB’yi "frenleyeceği" ve "geri adım attıracağı" endişesini yansıtıyor.
"AB kamuoyunun yeterince bilgilendirilmediği", "kamuoyu ile politikacılar arasında kopukluk olduğu", "AB’nin vatandaşlarına bir umut mesajı veremediği", "Anayasa projesinin çok seksi ve cazip bir metinden oluşmadığı", "Türkiye korkusunun kafaları karıştırdığı", "AB’nin, Fransa’daki iç hesaplaşmalara kurban gittiği" gibi görüşler de gazetelerde yer buluyor.

AJANSLAR
Yayın Tarihi : 30 Mayıs 2005 Pazartesi 13:31:07
Güncelleme :30 Mayıs 2005 Pazartesi 17:54:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?