18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Fuhuş üssü Çömlekçi

Çömlekçi... Trabzon'un fuhuş üssüne dönen mahallesi... Yurtdışından getirilip pasaportlarına el konan kadınların 'mal gibi' satıldığı bir bölge burası. Satış aleni... İster geceliği 100 dolar ister sezonluğu 15-20 bin dolar... Bölgede yatırım da fuhuşa paralel gidiyor: Otel sayısı son dönemde 6'dan 37'ye fırlamış.

Fuhuş üssü Çömlekçi

Türkiye'deki yabancı hayat kadınları Trabzon'un Çömlek Mahallesi'ni merkez olarak kullanıyor. Kadınlar, Türk ve Rus organize suç örgütlerinin ortak çalışmasıyla getiriliyor. Kentin en eski mahallesinde fuhuşa hizmet veren oteller ve lokantalar açılıyor. Kadınların geceliği 100 dolar; sezonluk olarak 15-20 bin dolara kiralayanlar da var.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Türkiye'de büyük bir fuhuş pazarı oluşturan hayat kadınları, Trabzon'un Çömlekçi Mahallesi'ni üs olarak kullanıyor. Büyük çoğunluğu Trabzon'dan ülkeye giriş yapan kadınlar, önce Çömlekçi'deki otellerde toplanıyor. Bir mal gibi alınıp satılan kadınlar, buradan da tüm Türkiye'ye dağıtılıyor. Deyim yerindeyse hem toptan hem de perakende satışın yapıldığı mahallede bir gecede trilyonlar el değiştiriyor. Gecelik fiyatların ortalama 100 dolar olduğu mahallede, başta İstanbul, İzmir, Antalya, Bodrum, Marmaris olmak üzere diğer bölgelere gönderilen hayat kadınlarının her biri ise 15-20 bin dolardan 'sezonluk' satılıyor. Bazı kişiler, 5-6 hayat kadınını 'toptan' alıp sezonluk çalıştırıyor. Türk ve Rus organize suç örgütlerinin ortak çalışmasıyla Türkiye'ye getirilen hayat kadınlarının birçoğu kaçmamaları için pasaportlarına el konuluyor. Fuhuş yaptırıldığı iddiasıyla kapatılan yaklaşık 10 otelin, başka isimlerle yeniden açıldığı belirtiliyor. Mahalleye 1998 yılından bu yana 16 büyük operasyon düzenlendiği bildiriliyor.

BAVUL TİCARETİNDEN FUHUŞA
Hayat kadınlarının gelmeye başladığı 1989 yılına kadar sadece 6 otel bulunan Çömlekçi'de bugün 37 otel var. Lokanta sayısı da 4'ten 45'e yükseldi. Ayrıca her köşe başında bir kafeteryanın bulunduğu kentin en eski mahallesinde bu kadınlar yüzünden çok sayıda cinayet de işlendi. İki yıl önce Trabzon'a gelen ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden bir görevli özellikle Çömlekçi ve il genelinde yaptığı araştırma sonucunda Türkiye'yi "beyaz kadın ticareti yapılan 3. dünya ülkeleri" arasında gösterdi. Sovyetler'in dağılmasının ardından 1988'de Sarp Sınır Kapısı'yla birlikte üniversite eğitimi almış, ancak işsiz binlerce kadın Karadeniz Bölgesi'ne akın etti. Önce tank paleti dahi getirip bölgede kurdukları Rus pazarlarında bavul ticareti yaparak geçinmeye çalışan kadınlar, kısa bir süre sonra bölge insanının talepleri doğrultusunda sektör değiştirerek fuhuşa yöneldi. Bu andan itibaren de "Nataşa" ortak adını aldılar. Ülkelerinde yaşadıkları parasız aşklardan sonra Türkiye'den aşk karşılığında gelen parayı tercih eden kadınların kazanmaya başladığı büyük parayı kısa sürede mafya da fark etti. Fuhuş sektörü, Türk ve Rus organize suç örgütlerinin birlikte hareket etmeye başlamasıyla kısa sürede büyüdü.

TÜRK VE RUSLAR ORTAK ÇALIŞIYOR
Yabancı uyruklu hayat kadınlarının kendi denetimlerinden çıkarak artık tamamen Rus ve Türk çetelerin denetimine geçen fuhuş pazarında, mafya çalıştığı kadınların her şeyiyle ilgileniyor. Kadınların Türkiye'ye getirilmesinde de birkaç yol kullanılıyor. Kadınlar en çok Türk ve Rus çetelerin ortak çalışmalarıyla getiriliyor. Buna göre organizasyonun Rus kanadı tarafından havayolu, karayolu ya da denizyoluyla gönderilen kadınlar, ülkeye girer girmez Türk kanadı tarafından karşılanıyor. Kadınları kendi himayesine alan çeteler, onların tek başına çalışmalarına izin vermiyor. Ayrıca Türk çeteleri, kadınları garson, market görevlisi, tezgahtar, çocuk bakıcılığı gibi işlerde çalıştırma bahanesiyle getirerek pasaportlarını ellerinden alıp ülkelerine dönmelerini engelleyerek zorla çalıştırıyor. Büyük çoğunluğu Trabzon'a gelen kadınlar için ise kentin en eski mahallesi Çömlekçi üs olarak kullanılıyor. Çömlekçi'deki otellere yerleştirilen kadınlar burada deyim yerindeyse hem toptan hem de perakende olarak satılıyor. Bir gecede trilyonların el değiştirdiği 20 bin nüfuslu mahallede, 1998'e kadar sadece 20 esnaf varken, bugün büyük çoğunluğu fuhuş sektörüne yönelik olarak çalışan yüzlerce esnaf var.

OTEL VE LOKANTA PATLADI
Hayat kadınlarının gelmeye başladığı 1989 yılına kadar sadece 6 otel bulunan mahallede bugün 37 otel bulunuyor. Lokanta sayısı 4'ten 15'e yükselirken, 30 da köfteci açıldı. Bu arada mahallede adeta birer kadın pazarlama merkezine dönüşen onlarca kafeterya da var. Geceliği en düşük 100 dolara pazarlanan hayat kadınları, genellikle bu kafeteryalarda seksi kıyafetleriyle gelen müşterilerin beğenisine sunuluyor. Fuhuş yaptırıldığı iddiasıyla kapatılan yaklaşık 10 otelin, başka isimlerle yeniden açıldığı belirtiliyor. Mahalleye 1998 yılından bu yana 16 büyük operasyon düzenlendiği bildiriliyor.

ALKOL YOK, BİR KOLA 30 MİLYON
Hayat kadınlarıyla birlikte olmak için çok uzak yerlerden Trabzon'a gelenler de var. Bunun için hiçbir masraftan kaçınmayan müşteriler, önce kafeteryaya giderek boş bir masaya oturuyor. Çevresindeki birbirinden güzel kadınlar arasında seçim yapan müşteri, daha sonra beğendiği kadını masasına davet ediyor. Alkollü içki bulunmayan bu kafeteryalarda çay ya da meşrubat içmek zorunda olan müşteri dışarıda fiyatı 1 milyon lira olan kolaya 30 milyon lira ödemek durumunda kalıyor.

GECENİN FİNALİ OTELDE...
Önce birer kola söyleyen taraflar pazarlığa başlıyor. Ortalama bir gecelik fiyat ise 100 dolar. Eğer erkek bu fiyatı kabul ederse kadını, parayı orada ödeyerek kafeteryadan çıkartabiliyor. Ancak gece bununla bitmiyor. Kadınlar otele gitmeden önce mutlaka bir restoranda yemek yiyor. Daha sonra da kendisini bir bara ya da diskoteğe götürtüyor. Gecenin finali ise bir otelde son buluyor. 

AHU BOZLAR-SABAH
Yayın Tarihi : 1 Temmuz 2005 Cuma 05:40:14
Güncelleme :1 Temmuz 2005 Cuma 15:15:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?