Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Harp Akademileri Komutanlığında yaptığı yıllık değerlendirme konuşmasında, ılımlı İslamdan Iraka, Yunanistandan Kıbrısa, Ermenistandan Avrupa Birliğine, PKKdan askerlik süresinin kısalmasına çok önemli açıklamalar yaptı. Özkök, Yunanistandan bayrak krizi ile ilgili resmi özür beklendiğini söyledi, Türkiyenin ılımlı İslam modeli bir ülke gibi gösterilmesine sert tepki gösterdi.
Özkökün yıllık değerlendirme konuşmasında verdiği önemli mesajlar şöyle:
* Ortadoğu modeli: Türkiye İslam ülkesi değildir.
* Ege: Yunanistanın savunma harcamaları dikkat çekici.
* Irak: Kerkük patlamaya hazır.
* PKK: ABD gerekli hassasiyeti göstermiyor.
* Kıbrıs: Türkiyeden yeni jestler beklenmesin.
* Ermenistan: Bu ülkenin tutumu kaygı verici.
* Göç: 19 milyon insan doğduğu yerde yaşamıyor.
* AB: Üyelik lütuf değil.
* Askerlik süresi: Askerlik kısalmıyor, bedelli askerlik söz konusu değil.
* TSK: 150 bin civarında küçülme olacak.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Harp Akademileri Komutanlığında yaptığı yıllık değerlendirme konuşmasının ilk bölümünde, Büyük Ortadoğu Projesine atıfta bulunarak, bu proje çerçevesinde Türkiyenin bölgedeki stratejik konumu nedeniyle adının anıldığını söyledi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bir kısım çevreler, Türkiyeyi bu projede ılımlı İslam modeli bir ülke olarak tanımlamak istediler. Türkiyenin nüfusunun yüzde 99a yakını Müslümandır. Ancak Türkiye, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye ne İslam devletidir, ne de İslam ülkesidir. Türkiyeyi model olarak göstererek, nüfusunun büyük bir bölümü Müslüman olan ülkelerin kolaylıkla demokratik bir yapıya dönüştürülebileceği sonucunu çıkarmak da, yanıltıcı olabilir. Burada unutulan veya gözden kaçırılan husus, laikliğin Türkiye demokrasisinin gelişmesinde itici güç olmasıdır.
Orgeneral Hilmi Özkök, laikliğin Türkiyede geçirdiği tarihsel sürecin gözardı edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, laiklik sürecini yaşamayan, bu deneyime sahip olmayan ülkelerin demokratik bir yapıya kolaylıkla ulaşabileceğini söylemenin bir iddiadan ileriye geçemeyeceğine dikkat çekti.
Genelkurmay Başkanı Özkök, şunları kaydetti:
Laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyetini oluşturan tüm değerlerin kilit taşıdır. Türkiye, bu nitelikleriyle Türkiye Cumhuriyeti olarak model gösterilebilir. Ancak başka ülkelerin kabul edeceği bir ılımlı İslam devleti modeline dönüştürülmek istenmesi halinde, bu yaklaşıma ulusça karşı çıkılacağı asla gözden kaçırılmamalıdır.
YUNANİSTAN, RESİM ÖZÜR DİLEMELİ
Yunanistanda Harp Okulu öğrencilerinin maruz kaldığı "bayrak skandalı" ile ilgili konuya da değinen Org. Özkök, "İki ülke arasında güven artıcı önlemler alınmıştı. Ancak Harp öğrencilerinin ziyareti esnasında meydana gelen olaya ilişkin resmi özür dilenmesi ve sorumluların ortaya çıkarılmasını bekliyoruz. Aksi taktirde ilişkileri yeniden gözden geçirmek gerekebilir" dedi.
Yunanistanın savunma harcamaları açısından Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde ilk sırada yer aldığına dikkat çeken Özkök, Yunanistanın Egedeki adaları silahlandırmaya devam ettiğini hatırlattı. Türk-Yunan dostluğunun gelişmesine önem verdiklerini dile getiren Özkök, Egeyi uluslararası deniz yolları ve hava sahasıyla herkesin denizi olarak gördüklerini söyledi.
Yunanistanla Türkiyenin savunma harcamalarını da karşılaştıran Genelkurmay Başkanı Özkök, Türkiye kişi başına milli gelirinin 164 dolarını savunma harcamalarına aktarırken, bu rakamın Yunansitanda 709 dolara çıktığını vurguladı.
ERMENİSTAN
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Türkiyenin Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirme arzusunda olduğunu belirterek, Ancak bunun için Ermenistanın uluslararası temel hukuk kurallarına uyması, komşuluk ilişkilerinin gereklerini yerine getirmesi gerekmektedir dedi.
(Yakın çevremize nasıl bakıyor, ülkemizin güvenlik kaygıları hangi noktalarda yoğunlaşmaktadır?) sorularına cevap arayalım diyen Özkök, Ermenistan-Türkiye arasındaki ilişkileri değerlendirdi.
Ermenistanın tutumunun kaygı verici olduğunu vurgulayan Orgeneral Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirme arzusundadır. Ancak bunun için Ermenistanın uluslararası temel hukuk kurallarına uyması, komşuluk ilişkilerinin gereklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Ermenistan, Türkiyenin toprak bütünlüğünü tanımamakta, uluslararası arenada asılsız Ermeni soykırım iddialarının tanınması için girişimlerde bulunmakta, BM Güvenlik Konseyi kararlarını hiçe sayarak Azerbaycan topraklarının önemli bir bölümünü işgal altında bulundurmaktadır. Asılsız soykırım iddialarının siyasi ve hukuki boyutu, Lozan Antlaşması ile kapanmıştır. Antlaşma ile Türkiye Cumhuriyetine herhangi bir yükümlülük intikal etmemiştir.
1915te cereyan eden olaylarda, Osmanlı Devletinin vatandaşı durumunda bulunan çok sayıda Türk ve Ermeni yaşamını yitirmiştir. Bir savaş içinde bulunan Osmanlı Devleti, kendine karşı isyan eden, isyancı devletlerle işbirliği yapan, yerli Türk halkına karşı katliamlar başlatan ve bağımsızlık için silahlı siyasi faaliyetlere başvuran bir kısım Ermeni kuruluşlarından dolayı, Türk toplumunun misillemesinden Ermeni toplumunu koruyabilmek için 1915 Mayıs ayında tehcir hareketini başlatmıştır.
SOYKIRIM İDDİALARINDA BULUNANLARIN HİÇBİR DAYANAĞI YOK
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Osmanlı Devletinin, içinde bulunduğu bütün zor şartlara rağmen bu hareketin güvenli ve sağlıklı yapılabilmesi için o günün şartlarında mümkün olan bütün tedbirleri aldığına işaret ederek, şunları kaydetti:
Soykırım ise bilindiği gibi ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu toptan ya da onun bir bölümünü yok etmek niyetiyle, yani böyle bir özel kasıt ile eylemlere başvurulması şeklinde tanımlanmaktadır. Dolayısıyla asılsız soykırım iddialarında bulunanların hiçbir dayanağı yoktur.