Gerdek vahşetine 5 yıl
ADANA’da, ‘gerdeğe ikinci gün girdiği’ için kavga ettiği nikahsız eşi Hasan Gül’ü 36 balta darbesiyle yaralayan Özlem Sela, 5 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
Serinevler Mahallesi’nde oturan kebapçı Hasan Gül, 2001’de görücü usulü ile Özlem Sela ile nişanlandı. Çift, Sela’nın yaşı 16 olduğu için nikahsız yaşamaya başladı.
Gül, 18 Mart 2001’de banyo yaparken, iddiaya göre, eşi Özlem Sela’nın baltalı saldırısına uğradı. 36 balta darbesiyle başından ve yüzünden yaralanan Gül’ün sol elinin de 3 parmağı koptu, sağ elinin sinirleri kesildi. Tutuksuz yarglınmak üzere serbest bırakılan Özlem Sela, hakkında açılan dava kapsamında Adana 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 yıl önce 5 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
Sela hakkındaki karar, Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nce olayın tek görgü tanığı olan nikahsız eşinin yengesi 39 yaşındaki Fatoş Gül’ün dinlenmemesi üzerine bozuldu, yeniden görüşülmesi istendi.
Yerel mahkemede yeniden görülmeye başlanan davada tanık olarak dinlenen Fatoş Gül, gelinleri Özlem Sela’nın, kayınbiraderi Hasan’ı yaraladıktan sonra ‘Ben yapmadım, ben yapmadım’ diye bağırarak kaçtığını belirterek, “Ben olayı görmedim. Bağırtı üzerine olay yerine çıktığımda Hasan yaralıydı. Konuşacak vaziyette değildi. Özlem beni görünce ‘ben yapmadım’ diyerek kaçtı” dedi.
Yaklaşık 7 yıldır tutuksuz yargılanan Sela karar duruşmasında, henüz 16 yaşındayken görücü usulüyle Hasan Gül ile evlendirildiğini belirterek, şunları söyledi:
“Eşimin beceriksizliği yüzünden gerdeğe ikinci gün girdik. Birinci gün kan gelmemişti. İkinci gün gelince ailesi ve kendisi kız olmadığımı söyleyince kavga çıktı. Kendimi kaybettim, baltayla saldırıp kaçtım.”
Gül ise, nikahsız eşinin banyoda kendisini baltayla öldürmek istediğini belirterek şikayetçi oldu. Gül, “Yaşı küçük olduğu için dini nikah ve düğün yaptık. 40 gün beraber karı- koca hayatı yaşadık. Olay gecesi banyoya girdim. Sırtımı sabunlamak için ‘kokulu sabun getireceğim’ diyerek banyodan çıktı.
Ben başımı şampuanlaşmıştım ki baltayla başıma vurdu. Ellerimle başımı korumaya çalıştım. Bu kez parmaklarım koptu. Beni öldüresiye yaraladı. Öldüm sandım. Amacı beni öldürüp sevgilisine kaçmakmış” dedi, en ağır cezayla cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, Sela’ya önce TCK’nin 81’inci maddesine göre ‘kasten öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezası verdi. Cezası, olayın teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle TCK’nın 35/2’nci maddesine göre 12 yıla, olay tarihinde yaşının 18’den küçük olması ve duruşmadaki iyi hali nedeniyle TCK’nin 31/3’üncü maddesine göre 5 yıla düşürüldü.
kemalözkan IP: 85.105.182.xxx Tarih : 30.12.2008 19:39:09
nikahsız veya imam nikahlı yaşı küçük peki olay zamanında yaşı tutmayan bu genci evlendiren akrabayı talukat nikahı kıyan imam ve olaya müdahil olan diğer yetkililer bu hususda ne yapmışlar hangi kanunla ve nerede bu evliliği gerçekleştiriyorlar olay anında adli mercilere intikal ettiği an savcı olaya elkoyup yaşı tutmayan gencin evlendirilmesine yardım edenler hakkında kanuni işlem gerekmezmiydi eşede alıkoymak dan işlem yapılması gerekmezmi illa şikayetci olmasımı gerekli bu nasıl düzen bu nasıl kanun anlamakda zorluk çekmekdeyiz.
surullahkuş IP: 88.227.3.xxx Tarih : 31.12.2008 08:47:10
ben yargıçların kararını eleştiriyorum.bana göre bu kız serbest bırakılmalıydı.ben onun yerinde aynı şartlar altında olsam aynı eylemi yapardım.yaptığı iyi değil fakat 16 yaşındaki çocuğun ilk etapta yapabileceği tek şey.savcılar her olayda şikayetçi lmamasına rağmen kamu davası açabiliyorlar. bu olayla ilgili kamu davası açılmışmıdır. 16 yaşındaki bir çocuk bu duruma getiriliyorsa bu işe katkı veren herkes hakkında dava açılmalıdır. 1=bu çocuk hangi şartlar altında medeni kanuna aykırı evlendirilmiştir. 2=resmi nikahı resmi sıfat taşımayanlardan başkası kıyamıyorsa bu çocuğa medeni kanuna aykırı olan imam nikahını kim kıymıştır. 3=bu imam nikahının kıyılmasına kimler sebep olmuş vede aracılık etmiştir. 4=kızın ailesi karşı taraftan başlık talep edip almışmıdır. 5=bu olayda ağır tahrik varmıdır. bunların hepsi hakkında kamu davası açılmasını sayın savcıdan bekliyorum. burada o çocuğa birinci dereceden yakın herkes sorumludur.devlet bu çocukların hakkını savunmalıdır,onları korumalıdır.
ali yiğit IP: 85.100.180.xxx Tarih : 30.12.2008 21:14:14
evlilik bu kadar basit mi acaba?16 yasındaki kızı cocuk sayalım ama onunla evlenen de mi çocuk.evliliğin ne olduğunu bilmeyen sağlam temeller üzerine kurulmayan bir yuva ne kadar sürebilir.
bahar IP: 67.15.183.xxx Tarih : 30.12.2008 19:14:23
gökan arkadasa katıliyorummm
Gökhan IP: 88.240.65.xxx Tarih : 30.12.2008 17:14:18
Öncelikle nikahsız eş ne demek onu bir açıklığa kavuşturmak lazım.Nikahsız kişi nasıl eş sayılır yahu?
