20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Göllerimiz istila altında

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazmi Polat, "Türkiye’nin iç göllerinde sayısını hızla arttıran ve hemen hemen bütün habitatlara bulaşan Carassius Gibelio (İsrail Sazanı) türü en ciddi tehlikedir" dedi.

Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’deki iç göl ve tatlı sularda istilacı tür olarak bilinen Carassius Gibelio balığının son yıllarda büyük oranda artış gösterdiğini söyledi.

İstilacı türlerin Türkiye’nin doğal faunasında olmayan türler olduğunu belirten Polat, şunları kaydetti: "Türkiye’nin iç göllerinde sayısını hızla arttıran ve hemen hemen bütün HABITAT’lara bulaşan Carassius gibelio türü en ciddi tehlikedir. Hangi gücün bu türleri Türkiye sularına bulaştırdığı net belli değildir. Ama doğal yollarla girmediği kesin. Bu türün özelliği de albenisi güzel, değişik renklerden oluşması ve göz zevkine hitap ediyor olmasıdır. Ancak et kalitesi olarak çok verimsiz, çok kılcıklı ve bir yiyenin bir daha tüketmeyeceği bir balık türüdür." Bu balığın en büyük özelliğinin yerli balıkların yumurtalarını yemesi olduğuna dikkat çeken Polat, "Kuzey yarım küredeki balıklar hemen hemen hepsi yılda bir defa döl vermesine karşın bunlar yılda 4 veya 5 defa döl vermektedir.

Bu popülasyondaki sayılarının her geçen gün arttığını göstermektedir. İstilacı balıkların diğer özelliği de yerli balıkların yumurtalarıyla beslenmesidir. Hem yerli balıklarının besinlerini yiyerek onların yiyeceğiyle rekabet ediyor hemde yumurtaları yediği için yavruların gelişmesini engelliyor. Dolayısıyla doğal fauna sayısı ciddi şekilde azalıyor. Bunun örneğini Eğridir Gölü’nde yaşadık, doğal fauna tamamen yok olmaya başladı" diye konuştu.

-Sıtma ile mücadele için getirildi, yerli faunayı yok etmeye başladı"- İstilacı bir başka türünde sıtma ile mücadelede kullanılan sivrisinek balıkları olduğunu kaydeden Polat, şöyle devam etti: "Bu balıklar sivrisinekleri yok etmek için diğer ülkelerden ihraç edildi. Şuanda bir çok gölümüze bu balık aşılanıyor. Bir yere yeni bir balık türü aşılarken, ekonomik zincirdeki tespitleri çok iyi yapmak lazım. Bunun getirileri nelerdir, götürüleri neler olacaktır. Bu balıkta havuz balığı gibi bulunduğu habitatlarda çok kolay ürüyor. Diğer yerli balıkların yumurtalarıyla besleniyor.

Zaten ekonomik olarak hiç bir değeri yok. Biyolojik mücadele yaparken bir biyolojik canlıyı, bir biyolojik zincirin önemli halkası olan balık faunasını tahrip ederseniz, ekolojiyi dolayısıyla kendi geleceğimizi tahrip etmiş oluruz." Göl ve tatlı sularda bu balıkların sayısının çok ciddi miktarda arttığına işaret eden Polat, "Yapılan araştırmalarda balıkçı ağlarını üzüm salkımı kadar dolduracak istilacı balık var. Ladik Gölü’nde daha önceki araştırmalarda hiç görmediğimiz istilacı balığa en son yaptığımız araştırmada çok sayıda rastladık.

Bu da popülasyondaki sayısının ne kadar ciddi oranda arttığını göstermektedir" ifadesini kullandı.

AA
Yayın Tarihi : 9 Kasım 2011 Çarşamba 11:59:38
Güncelleme :9 Kasım 2011 Çarşamba 12:07:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
SELCUK GÜNDÜZ IP: 91.21.55.xxx Tarih : 10.11.2011 08:41:29

fazala yaygaraya gerek yok eger bu balikdan cok varsa sizde hayvan yemi yapin ,bundan daha kolayi ne varki


corrector IP: 124.189.49.xxx Tarih : 9.11.2011 15:46:57

yahu bu baligin israil ile hic bir alakasi yok!!!simdi arastirdim: buna Prusya sazani (Prussian carp) deniyor. bazen Gumus Prusya Sazani (silver Prussian carp) veya Gibel Sazani (Gibel carp) deniyormus. Gibel de fransa'da bir kommun (yani belediye benzeri bir yer) imis.ana yurdu ise sibirya yani asya imis.ote yandan cok ilginc bir sey: bu baligin cinliler tarafindan 1000 yil (!) once evcillestirilmesinden japon baligi dedigimiz (gold ish = altin balik) ortaya cikmis.daha da ilginci, bu altin baliklarin Japonya'da yetisen bir turu ki ozellikle tadinin meshurlugu ve fiyatinin cok yuksek olmasi ile cok dikkatimi cekmisti. buna "nishikigoi" diyorlar sanirim dunyani en pahali baliklarindan birisi.bu prusya sazani avrupaya 1227'de amerika'ya da 1872'de gorutulmus (http://answers.yahoo.com/question/index?qid=20080325160238AAci1r1). acaba simdi mi bize getirilmis? niye cok gec kalinmis? ayrica haberdeki bir cok seyin dogru olmadigini anlayinca insan ister istemez soruyor: acaba biz bunlarin farkina yeni mi vardik?simdi zurnanin zirt dedigi yere:bu balik dunyada en cok tuketilen balikmis sadece asya da degil, avrupa'da da cok yaygin tuketimi varmis. pisirme teknikleri cok onemli imis cunku buyuk ve yagli bir balikmis.