19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Görüşme teknik takibe takıldı

Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında hazırlanan dosyadan “medya skandalı” çıktı.

Soruşturma sürecinde yapılan teknik takipte, hükümete yakın olarak bilinen bazı medya kuruluşlarının yöneticilerinin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’dan “nakit desteği” istedikleri tespit edildi. Hatta bir yandaş gazetenin tepe yöneticisinin, “Maaşları ödeyemiyorum. Ordan 2 milyon lira gönder” şeklinde talepte bulunması, savcıları bile hayrete düşürdü.

HALKBANK BAHANE REKLAM ŞAHANE

Taraf gazetesinden Hüseyin Özay'ın haberine göre; İstanbul cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun, “medya ayağının” da olduğu ortaya çıktı. Operasyonun patlamasının ardından, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’a büyük destek veren yandaş basının, Halkbank sevgisinin sırrı çözüldü. Savcılık tarafından yürütülen 14 aylık teknik takip sırasında, Süleyman Aslan ile yandaş medya yöneticileri arasındaki “ilişki” de tüm yönleriyle açığa çıktı. Özellikle, söz konusu medya kuruluşlarına bankadan sağlanan olağanüstü destekler ise, soruşturmayı yürütenlerin de dikkatini çekti.

ASLAN: “BURASI HALKA AÇIK ŞİRKET”

Yapılan teknik takipte, bazı yandaş medya yöneticilerinin Süleyman Aslan ile yaptığı “destek” pazarlıkları da gün yüzüne çıktı. Örneğin hükümete yakınlığı ile bilinen bir gazetenin tepe yöneticisi ile Süleyman Aslan arasında geçen telefon görüşmesinde, medya yöneticisinin, “Süleyman Bey, maaşları ödeyemiyorum. Oradan 2 milyon yolla” şeklinde talepte bulunduğu belirlendi. Aslan’ın ise, “Burası halka açık şirket. Açıklayamayacağım, kaynak transferleri yapamam” dediği saptandı. Bunun üzerine medya yöneticisinin, “Bir şey olmaz. Ben reklam faturası keser gönderirim, sana” cevabı vermesi dikkatlerden kaçmadı. Savcılık bu konuda özel bir inceleme yapmadı. Ancak, teknik takipte elde edilen bilgilere göre, hükümete yakın medya kuruluşlarına, reklam adı altında yüksek miktarlarda kaynak transferinin yapıldığı tespit edildi.

95 MİLYON LİRALIK REKLAM

Bu kapsamda, özellikle Halkbank‘ın geçtiğimiz yıl hizmete giren Paraf kartının tanıtımı için milyonlarca liralık kaynak harcanması dikkat çekici bulundu. Bankanın sadece 2012 yılında reklam ve tanıtıma 95.9 milyon liralık kaynak aktardığı belirlendi. Aynı yıl bankanın reklam harcamalarının yüzde 74.9 oranında artış gösterdiği saptandı.

Öte yandan Sayıştay Başkanlığı’na bağlı denetçilerin Türkiye Halk Bankası’nın hesaplarında yaptığı incelemede, bankanın yandaş olarak nitelendirilen medya kuruluşlarına önemli ölçüde kredi desteği de sağladığı belirlendi. Banka, Sabah ve ATV’nin satın alma işlemi sırasında Çalık Grubu’na açtığı 375 milyon dolarlık kredi ile de tartışma konusu olmuştu. Bu kredinin dışında, diğer medya kuruluşlarının da bankadan zaman zaman kredi kullandıkları ve bu kredilerin de reklam karşılığı ödendiği belirlendi.

Çeçen usulsüzlük iddialarını yalanladı

TURKUVAZ Medya Grubu’nun satışını açıktan fonlamakla suçlanan IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle dendi: “Şahsım hakkında son günlerde bazı internet sitelerinde, sosyal medyada, yazılı ve görsel medyada tamamen asılsız, hiçbir somut bilgi ve belgeye dayanmayan haberler çıkmıştır. Adı geçen mecralarda yer alan ve ‘Turkuaz Medya Grubu’nun elinde bulunan yazılı ve görsel medya organlarının satın alınması için İbrahim Çeçen’in 100 milyon dolar para verdiği’ şeklindeki iddialar, külliyen yalan, asılsız ve madden mümkün olmayan iddialar olup, bu iddiaların hiçbir şekilde doğruluk payı bulunmamaktadır. Sahsım ve şirketlerimize ait tüm gelir, gider ve ödemelerin yasalara uygun şekilde resmî kayıt altında tutulduğunu da özellikle belirtmek isterim. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yasalara ve iş ahlakına uygun şekilde faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.”

...
Yayın Tarihi : 28 Aralık 2013 Cumartesi 15:20:24
Güncelleme :28 Aralık 2013 Cumartesi 17:42:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yasar ertas IP: 5.61.150.xxx Tarih : 28.12.2013 18:54:24

Yasalara is ahlakina, göre islerin oldugunu her kim olursa bunu böyle söylemektedir. Bu sözlerin dogusu ne sebeblerden dogmustur diye merakimdir.

1-minareyi calan kilifini hazirlar.

2-Isi kitabina uyduracaksin.

3-Karada ölüm yok.

4-Cesmeler akarken dolduracaksin.

5-Devlet mali deniz yemiyen keriz.

6-Adamini bul. Adamina göre muamele.

7-Selamimi söyle yeter.

8-Bu adami ben tanirim.Düne kadar meteliksiz acin biri idi, Bu gün parayla oynuyor.

9-Bu dünyada hadi hadi isin is öbür dünyadada sen isini bilirsin yada orada ne yapacakin. vs. vs. sözlerimiz ortalikta dolasir.

Bu dolasmalarda, varmi bir hayir, varmi bir ser, her okuyucular kendi kendilerine karar verme haklari vardir. Buna ragmen; Zenginin olmadigi yerde fakirin karni doymaz. Fakir fakirliginle helalinden doymaya calisir. Zengin vardir helalindendir "bunlara yoktur kötü söz" Zengin vardir avantadan, asalaktan yasar "Bunlara vardir her toplumda kötü söz. Kurcalamiyalim diyesim geliyor kurcaladikca hem benim kafam hem islerimiz karisacakmi karisacak. HEPSININ ÜZERINE CEK BIR SÜNGER.YEPYENI BIR SAYFA ACABILENLER ACSIN. BU SAYFAYI BARI YERINE DÜZENE YASAYA GÖRE TAKIBINI KONTROLÜNÜ YAPALIM.Bundada basbakanimiz ne diyor yeni bir Türkiye!!! hodri meydan da sadece meydanlarda laf ile olmuyor.Icraat icraat.Icrahata da bahane cok mu cok zormu zor zoru becerenleride her kim olursa olsun takdir edermi eder.