Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye-AB Ortaklık Konseyi toplantısında özellikle Kıbrıs konusunda sert mesajlar verecek.
Gül, ikamet ettiği otelde Türk gazetecileriyle sohbet ederken, toplantıda Türkiyeye hala Kıbrısta çözümden yana ol çağrıları yapan AB yetkililerini eleştirerek, hükümetin bu konudaki çağrılarına işaret edeceğini ve onlara, Kulağınız duymuyor mu? diyeceğini söyledi.
Kıbrısta Annan Planı ile ilgili yapılan referandum sürecini başarıyla götüren ve referandumdan sonra devamlı çağrılar yapan ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekecek olan Gül, AB yetkililerine Kıbrıs konusunda verilen sözleri anımsatacak.
ABye, Bu tür çağrıları yapacağınız yeri iyi bilin, Israrlı tutumumuza cevap vermeyen tarafa yönelik davranışlarınızı gözden geçirin ve Bir davranışı görmemezlikten gelmek ABnin kendisini yıpratır mesajlarını iletecek olan Gül, doğrudan ticaret ve mali yardım tüzüklerinin AB Konseyinden hala geçmediğini hatırlatacak.
Gül, Türkiye-AB Ortaklık Konsesi toplantılarının, Konseyin iki taraf arasındaki en üst karar organı olması ve kararların oybirliğiyle alınması bakımından önemli olduğunu kaydetti.
Abdullah Gül, toplantıda, hem Türkiye, hem ABnin neler yaptığı, iki tarafın beklentilerinin ne olduğu ve problemlerin nasıl çözümleneceği gibi konulara odaklanacaklarını söyledi.
REFORM SÜRECİ DEVAM EDECEK
Gül, toplantıda Türkiyede reform sürecinin devam ettiğini özellikle vurgulayarak, Türkiyenin üzerine düşenleri dürüstçe yapmakta olduğunu, ABnin de üzerine düşeni aynı şeffaflıkla, dürüstlükle ve hakkaniyetle yapması gerektiğinin altını çizecek.
Gazetecilerle sohbetinde, nasıl ki 17 Aralıktan önce müzakere tarihi almak için gerekenler yapıldıysa, şimdi de müzakereye başlamak için gereken her şeyin yapılacağını kaydeden Gül, hükümetin 17 Aralıktan sonra kararlılığının azaldığı şeklindeki yorumları, Algılama böyle, ama gerçek bu değil diye değerlendirdi.
AB ülkelerinin küçük politika meselelerini büyük konulara, politikalara alet etmemeleri gerektiğini belirten Gül, Fransada AB Anayasası hakkında yapılacak referanduma işaret ederek, bu konu yüzünden istismarlara fırsat vermemek için, referanduma kadar AB sürecinde yapılan çalışmaların düşük profilli götürülmesi, ancak teknik düzeyde gereken her şeyin yapılması yönünde Birlik ile aralarında mutabakat olduğunu kaydetti.
UYUM PROTOKOLÜ KONUSUNDA SÖZÜMÜZÜ TUTTUK
Gül, Uyum Protokolü konusunda da, Türkiyenin verdiği sözü tutarak, son dakikaya kalmadan metin üzerinde mutabakatın sağlandığını ve hükümetin, ne kadar dürüst hareket ettiğini ortaya koyduğunu söyledi. Gül, En önemli sorun protokol meselesiydi. Son dakikaya bırakmadan müzakere ettik, anlaşmaya vardık ve süreci başlattık. Şimdi ABnin kendi sürecini bitirmesini bekliyoruz, sonra imzalayacağız diye konuştu.
Gümrük Birliğini yeni üye ülkelere genişleten Uyum Protokolünün uygulamasının 1 Mayıs 2004de zaten fiili olarak başladığına işaret eden Gül, Uygulayanlar, ABye yeni üye olan taraflar. Bu protokol, ABye yeni üye olanların, Türkiyeye ayrımcılık yapmayacakları, kapılarını kapatmayacakları, (70 milyonluk bir ülke bizi tehdit eder, bunu uygulamayacağım) diyemeyecekleri bir protokol diye konuştu.
AB ile müzakere sürecinde baş müzakerecinin yakın bir sürede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacağını bildiren Gül, müzakere sürecinde oluşturulacak kurumsal yapıyla ilgili çalışmaların yapıldığını, bu süreçte tüm bakanlıkların bir numaralı işinin AB süreci olacağını ifade etti.
Gül, işleri koordine eden bir grubun olacağını, ancak esas işi bakanlıkların yapacağını kaydederek, bununla ilgili çalışmaların her bakanlikta zaten yapıldığını belirtti. Eşgüdüm konusunda yeni bir kanunun hazırlandığını kaydeden Gül, yeni süreçte ABGSnin de yapısının güçlendirileceğini söyledi.
Abdullah Gül, müzakere sürecinde hem iç, hem de dış kamuoyuna yönelik çok özel bir tanıtım ve bilgilendirme programı uygulanacağını da belirtti.
SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI
Gül, Belçika meclisinin sözde Ermeni soykırımını inkarın suç sayılması kararına ilişkin olarak da, bunun düşünce özgürlüğüne, o ülkenin kendi siyasi kararlarına aykırı olduğunu belirterek, bu tür kararlar alan meclislere yazılar yazacaklarını ve bu kararları nasıl ve hangi gerekçeyle aldıklarını soracaklarını söyledi.
ABdullah Gül, Türkiyenin, Ermeni meselesinde uzun yıllardır suskun kalmasını ve bu konuda Ermenilerin çok mesafe alınmasına yıllardır müsaade edilmesini eleştirdi.
Bu konunun sadece hükümetin işi olmadığını belirten Gül, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, bilim adamlari gibi tüm çevrelerin, maddi çıkar düşünmeden, vatana fedakarlık için bu işe girmesi gerektiğini belirtti.