Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB Dönem Başkanı Lüksemburgun AB İşlerinden sorumlu Bakanı Nicholas Schmit ve AB Komisyonunun Türkiye Temsilcisi Hans Jörg Kretschmerin hükümete yönelik uyarıları konusunda, "Kim oluyormuş Lüksemburglu bakan, kim oluyormuş Kretschmer. Türkiyeyi niye ikaz edecek, neyi edecek" diye konuştu.
AB müzakerelerine hazırlık çerçevesinde başlattığı çeşitli çevrelerle diyalog kapsamında TÜBİTAK Başkan Vekili Nüket Yetişi ziyaret eden Gül, basın mensuplarının AB yetkililerinden gelen eleştirilerle ilgili sorularına tepki gösterdi.
Kretschmerin, Türkiyenin 17 Aralık zirvesinden bu yana özellikle uygulama alanında ilerleme kaydetmediği yönündeki eleştirilerine bir yanıtının olup olmayacağının sorulması üzerine Gül, şunları söyledi:
"Ben Dışişleri Bakanı olarak Kretschmerin söylediklerine cevap mı vereceğim? Ona cevap vermem söz konusu değil. Türkiyenin hazırlıklarını yaptığını herkes biliyor. ABnin de üzerine düşenleri yapması gerekiyor." Bir gazetecinin, hafta başında Ankaraya gelen AB Dönem Başkanı Lüksemburgun Dışişleri ve Göç Delege Bakanı Nicholas Schmit ile görüşmesine ilişkin soru yöneltmesi üzerine, Lüksemburglu bakanla görüşmesinin gayet verimli geçtiğini ancak gazetelerde Lüksemburglu bakan için "ikaz etti, uyardı" gibi manşetler gördüğünü belirten Gül, "Kim oluyor ki, Türkiyeyi niye ikaz edecekmiş? Neyi edecek? Doğrusu bunları yalanlayabilirdim ama istemedim" dedi.
Aynı gazetecinin Kretschmer ile ilgili bir soru daha yöneltmek istemesi üzerine Gül, "Kim oluyor ki Kretschmer?" diye tepki gösterdi.
Basın mensuplarına bazı kişilerin açıkladığı görüşleri, "tepki gösterdi, uyardı, ikaz etti" diye yansıtmamaları çağrısında bulunan Gül, Türk basınında son günlerde buna benzer başlıklar gördüğünü belirterek, "Tabii herkes fikrini söyleyebilir, konuşabilir, fikrini samimi olarak paylaşabilir. Bunları tabii ki yeri geldiğinde faydalı olarak görebiliriz. Ama bunları `ikaz veya tehdit etti, birileri sopa gösterdi diye vermek ne Türkiyeye ne de Türk gazetelerine yakışır" dedi.
AB konusunun hükümetin önceliği olmaya devam edeceğini kaydeden Gül, Bakanlar Kurulu toplantılarının daimi birinci gündem maddesinin AB olduğuna ve olmaya devam edeceğine de dikkat çekti. Gül, "AB konusunda bir zaman ayarlaması varsa bunun da bir sebebi vardır" dedi.
Başmüzakerecinin 7 Mart Pazartesi günü yapılacak Türkiye-AB Troyka toplantısı öncesinde açıklanıp açıklanmayacağının sorulması üzerine Gül, "Başbakan öncesinde ya da sonrasında söyler" karşılığını verdi.
KRETSCHMERİN REUTERSA DEMECİ
AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer, Türkiyenin AB sürecinde gerekli reformları uygulama aşamasında yeterli performansı gösteremediğini, bununla birlikte bu durumun müzakerelerin başlamasını olumsuz yönde etkilemeyeceğini söyledi.
Kretschmer, Reuters ajansına verdiği demeçte, Aleviler üzerinde polis baskısı uygulandığını, Ortodoks Patrikhanesine kısıtlamalar getirildiğini ve polis tarafından göstericilere karşı aşırı güç kullanıldığını savundu.
Türkiyenin Müslüman olmayanların eğitim ve mal edinme haklarını destekler yöndeki dini vakıflara ilişkin yasayı tamamlamak durumunda olduğunu belirten Kretschmer, Uygulamanın kalitesinde bir performans düşüklüğü var diye konuştu.
Bu eksiklikler konusunda muhafazakar hükümeti suçlamak istemediğini ifade eden Kretschmer, Türk bürokrasisinin reformların iyi bir şekilde uygulanması için çalışmak zorunda olduğunu kaydetti.
Kretschmer, dünkü basın toplantısında dile getirdiği eleştirileri tekrarlayarak, yazar Orhan Pamuka yöneltilen ölüm tehditlerini üst düzey hiçbir yetkilinin açık bir şekilde kınamadığını belirtti. Kretschmer, şunları söyledi:
Demokrasi ve insan hakları her ülkede her zaman savunulmak zorundadır. Bunlara sınırlama getirmeye yönelik bazı çıkarlar her zaman olacaktır. Ama Türkiyede bunun olma riski, demokrasinin daha yerleşik olduğu ülkelerden daha yüksek.
Bu konuların hiçbirinin Türkiye ile müzakerelere başlanmasını ertelemeyeceğini de ifade eden Kretschmer, Eğer ABde, Türkiyenin artık siyasi reformları yürütemeyeceği yönünde bir izlenim oluşursa, karşıt bir tepki olabilir dedi.
Kretschmer, Fransanın ABnin bundan sonraki yeni üyeleri için referandum düzenleme kararına ilişkin olarak da, Türkiye, AB standartlarına uyumda ilerleme kaydettiği ve liberal bir demokrasi haline geldiği sürece, AB kamuoyları da aynı oranda Türkiyeye sıcak yaklaşacaktır diye konuştu.
Kişisel olarak, Kıbrıs konusunun 3 Ekimde müzakerelere başlanması önünde bir engel oluşturmayacağına inandığını belirten Kretschmer, 3 Ekimde müzakerelere başlanmasına ilişkin siyasi kararlılığın, hükümetin önceliği olmaya devam edeceğine inandığını da kaydetti.
AA
Yayın Tarihi :
4 Mart 2005 Cuma 00:54:02
Güncelleme :4 Mart 2005 Cuma 01:14:13