13
Haziran
2025
Cuma
ANASAYFA

Gül, karar için ne dedi?

Cumhurbaşkanlığı, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından alınan karar üzerine bir açıklama yaptı

Açıklama şu şekilde:

"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında verdiği Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara ilişkin olarak yapılan itiraz üzerine Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı tarafından verilen karar sebebiyle aşağıdaki hususların açıklanmasına gerek görülmüştür.

Anılan Karara konu olan fiil ile ilgili olarak, kapatılan bir siyasi Partinin Genel Başkanı, iki Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Muhasibi ile 71 il yöneticisi hakkında 1998 yılında dava açılmıştır.


Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında o tarihte milletvekili dokunulmazlığı sebebiyle ceza davası açılmamış, kendisinin ısrarla dokunulmazlığının kaldırılması ve yargılanması talebine rağmen dokunulmazlığı da kaldırılmamıştır.

Bu davanın neticesinde, Genel Başkan Yardımcıları ile Genel Muhasibin suça konu herhangi bir eylemlerinin olmaması sebebiyle beraatlerine karar verilmiştir. Anılan Partinin malî konulardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Muhasibi bile beraat ederken, o tarihte dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı olan ve Partide parasal konularda hiçbir hak, yetki ve sorumluluğu bulunmayan Sayın Cumhurbaşkanımızın, sanığı olmadığı ve yargılanmadığı bir davadan dolayı bazı çevrelerce şüpheli gibi gösterilmeye çalışılması kesinlikle iyiniyetle bağdaştırılamamaktadır.

Üstelik, Sayın Cumhurbaşkanımızın milletvekili olarak görev yaptığı dönemde, dokunulmazlığının tazminat davası açılmasına engel olmaması sebebiyle Maliye Bakanlığı tarafından söz konusu Hazine alacağının tahsili için diğer kişilerle birlikte hakkında 1999 yılında tazminat davası açılmış; Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla görevinin sınırları gözönünde bulundurularak, malî konularda sorumluluğunun bulunmaması sebebiyle davanın reddine 19 Nisan 2007 tarihinde, yani Cumhurbaşkanı seçilmeden önce karar verilmiştir.

Kaldı ki, Anayasaya göre Cumhurbaşkanlarının “vatana ihanet” dışında herhangi bir suçlama ile yargılanması mümkün bulunmamaktadır.

Bu sebeplerle, Sayın Cumhurbaşkanımızın milletvekilliğinin sona ermesinden sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, söz konusu dosya ile ilgili olarak hakkında verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar ile bu Karara karşı yapılan itiraz üzerine Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı tarafından verilen kararın, bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

...
Yayın Tarihi : 18 Mayıs 2009 Pazartesi 20:24:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Turan Beyaztaş IP: 88.252.104.xxx Tarih : 19.05.2009 11:46:58

Bana göre mahkeme haklı ve gerekçe doğru ise her makam ve her yetkili yeri ve konumu ne olursa olsun yargılanmalı hatta zaman aşımı bunlarda olmamalı, bana göre vatan haini demirelden bu zamana kadarki yetkililer tekrar yargıdan geçmeli çünkü bir çoğu o makamı hakkı ile koruyamamış ve hakkın vermemiş kendi çıkar ve menfaatleri için kullanmıştır. asıl en küçük suçtan bile olma özellikle makam sahipleri kesinlikle jet hızı ile yargılanmalıdır. Artık dokunulmazlık savsatalığından vazgeçelim. Her makam ve dernek ve ülkemizde özellikle terrörü destekliyen sendikalar sıkı bir denetimden geçmelidir.


erol börtlüce IP: 88.244.116.xxx Tarih : 18.05.2009 23:44:00

Burada başka bir çevre yok.Ortada bir mahkemenin aldığı bir karar var. Gül şüpheli bulunduğu için hakkında dava açılmış ve mahkeme şüpheli gördüğü şahıs için dava açılmasına hükmetmiştir.Bazı çevreler diye işi sulandırmaya gerek yok.Daha önce hazırlanan anayasa da hiç kimse ilerde süpheli veya hakkında soruşturma açılp ceza alan bir kimsenin cumhurbaşkanı olabileceğini hayal bile edememişlerdir