17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Gül: Irak'a Türk askeri göndermek söz konusu olamaz

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Irak’ta yaşanan son gelişmelerin Türkiye tarafından tedirginlikle takip edildiğini belirterek, Türk askerinin Irak’a gidebileceğine dair bazı yorumlara, "Türk askerini göndermek artık sözkonusu değil" şeklinde cevap verdi.

Gül, Dışişleri Bakanlığı’na gelişinde gazetecilerin gündemde olan konulara yönelik sorularını cevapladı. Gül, Fransa Dışişleri Bakanı’nın orta ve uzun vadede Türkiye’nin AB’ye üyeliğine karşı olacaklarına dair açıklamasını değerlendirdi. Gül, Fransa Dışişleri Bakanı’nın sözlerinin gayet açık olduğunu belirterek, kendisinin ilerleme raporuna bakarak karar vereceklerini söylemek istediğini bildirdi.

Birçok ülkenin de ilerleme raporuna bakarak karar vereceğine dikkati çeken Gül, "Biz de bunu bildiğimiz için senenin sonunda çıkacak olan ilerleme raporunun en iyi şekilde çıkması için gayret sarfediyoruz. Bunun için de halen yapılacaklar olduğunu söylüyoruz. Bununla ilgili Anayasa ve kanun değişiklikleri yapacağız" dedi. Gül, herşeyin objektif kriterler gözönüne alınarak yürütüldüğünü belirterek şu anda en çok objektif olunması gereken dönemde bulunulduğunu bildirdi. Gül, Türkiye’nin taahhüt ettiği bazı şeyler olduğunu ve bunların yapılacağının Avrupa kamuoyuna daha önceden bildirildiğini söyleyerek, bunları yaptıktan, taahhüt edilenleri yerine getirdikten sonra ve ilerleme raporunun objektif olarak ortaya çıkmasından sonra herkesin söyleyeceğini söyleyeceğini bildirdi. Gül, önümüzdeki günlerde Anayasa değişik tekliflerinin Meclis’e sunulacağını söyledi. Gül, Fransa Dışişleri Bakanı’nın da özde söylediğinin bu olduğuna dikkati çekerek bazı iç politik nedenlerden dolayı çeşitli abartılı lafların söylenebileceğini de ifade etti.

"Irak'ta olanları tedirginlikle takip ediyoruz"

Gül, Irak’taki son gelişmelerin sorulması üzerine de bunun Türkiye tarafından tedirginlikle takip edildiğini bildirdi. Gül, "Bu bölgeyi, bu kültürü ve bölgenin tam yapısını bilmeyince birden işler alevlenebilir ve büyüyebilir. Bu bakımdan bizim başından beri yaptığımız tavsiyeler ümit ederim bundan sonra daha çok dikkate alınır. Bu işler daha da tehlikeli bir hal almadan durdurulur. Şu anda çok tehlikeli bir tırmanış var. Bu işin sonu nereye gider doğrusu bilemiyorum. Ama savaştan sonra adeta yeni bir dönem başlamış gibi bir hal var. Bunlar ayrıca bütün dünyada da muhakkak ki çok olumsuz yankılanacaktır" dedi. Irak’a yeniden Türk askerinin gönderilebileceğine dair bazı yorumları da değerlendiren Gül bu konuda şunları söyledi: "Biz vaktiyle teklif ettik. Vaktiyle Türk askerinin oraya gönderilmesi uygun görülmedi. Meclis’ten de bu yetkiyi almıştık. Ancak karşılıklı olarak bu işten vazgeçtik. Bundan sonra Türk askerinin gönderilmesi diye birşey sözkonusu değildir".

"Kıbrıs'ın geleceği hamasi nutuklarla kurtarılamaz"

Dışişleri Bakanı Gül, Rum kesimi lideri Tasos Papadopulos’un dün akşam Rum kamuoyuna yaptığı ’referanduma hayır’ çağrısını da değerlendirdi. Gül, referandumun sonuçlarını saygıyla karşılayacaklarını daha önceden söylediklerini belirterek burada herkesin yapması gereken şeyin daha soğukkanlı bir analiz yapmak olduğuna dikkati çekti. Gül, bu analizin soğukkanlı ve gerçekçi bir şekilde yapılmaması halinde kaybedenin Kıbrıs Türk’ü olacağını belirtti. Gül sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun artıları vardır, eksileri vardır. Hangisinin daha çok olduğuna bakmak lazım. Hamasi laflarla bir yere varılmaz. Sevr’den daha kötü bir belge diyerek de bir yere varılmaz. Bunu diyenler ya Sevr belgesini okumamıştır ya da bugün ortaya çıkan şeyleri okumamıştır. Şimdi herkesin büyük bir sorumluluk içinde ciddi bir analiz yapması gerekir. Belgeler ortadadır. Okumaya vakti olan herkes alır okur. Okunacak olan belge de ana sözleşmedir. Diğer belgeler tamamen teknik konulardır. Bunları teknik heyetler ve uzmanlar okumuştur. Burada herkesin soğukkanlı, ciddi ve büyük bir sorumluluk duygusu içinde değerlendirmesi ve kararını ona göre vermesi gerekir. Meclis’te yaptığım konuşmayı neredeyse dün Papadopulos da aynı şekilde tekrarladı. Dünyaca tanınmış devletinden vazgeçecektir. Kıbrıs Türk devletine egemenlik verilmemektedir ama Kıbrıs Rum tarafı da egemenliğinden vazgeçmektedir dedim. Benim yapacağım çağrı şudur. Hamasetten, iç siyasetten uzak, herkes uzmanlarına inceletsin. Artılarını eksilerini ortaya koysunlar. Gelecekte eğer bundan dahi iyi bir noktaya geliriz diyorlarsa hayır desinler. Ama gelecekte bu imkanı yakalayamayız şüphesi içinde olurlarsa o zaman evet desinler. Bizim kanaatimiz bununla gitmenin Türklerin daha çok lehine olacağı yönündedir. Karar Kıbrıs Türklerinindir".

ANKARA-(İHA)
Yayın Tarihi : 8 Nisan 2004 Perşembe 12:16:59
Güncelleme :8 Nisan 2004 Perşembe 19:30:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?