Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kadına karşı uygulanan şiddeti araştırması için Devlet Denetleme Kurulu’nu (DDK) görevlendirdi.
Son dönemde sokak ortasında eşleri veya aileleri tarafından töre ve namus adı altında hunharca katledilen kadınların sayısının artması, Çankaya Köşkü’nü harekete geçirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kadına karşı uygulanan şiddeti araştırması için DDK’yı görevlendirdi.
Görevlendirme Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamayla duyuruldu. Açıklamada görevlendirmenin gerekçesi de açıklandı. Gül’ün, "son günlerde sıklıkla gündeme gelen kadın ve çocuklara yönelik şiddet olayları hakkında merkezi ve yerel kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının şiddetle mücadele kapasite ve imkânlarının değerlendirilmesi için DDK’ya konunun tüm yönleriyle araştırması ve incelenmesi" talimatı verdiği belirtildi.
-ŞİDDETİN ALGILANMA ANALİZİ YAPILACAK-
Gül’ün talimatıyla DDK, aile içi şiddetin kapsamı ve algılanmasındaki mevcut durumun analizini gerçekleştirecek. DDK, kadın ve çocuklara yönelik şiddetle mücadelede, politika, mevzuat ve kurumsal mekanizmaların etkinliğinin ve uluslararası iyi uygulama örneklerinin araştırmasını yapacak. Kurul ayrıca aile içi ve dışı şiddete maruz kalan ve risk altındaki kadın ve çocukların korunmasına ve güçlendirilmesine yönelik sunulan adli, idari ve diğer hizmetlerin kalitesi ve etkinliğini de araştıracak.
Açıklamada DDK’nın konunun tüm yönleriyle birlikte, en geniş biçimde araştıracağı belirtildi.
Sayın Cumhurbaşkanımızdan yüreklerimizi ferahlatan bu açıklamasından sonra, Türk gençlerinin yok yere pekaka tarafından helak edilmesini önleyici beyanatlarda da bulunmasını diler, kendilerine - Türk Milletinin adına - en derin hürmetlerimi sunarım !
Olmazzz öyle durup dururken, "dur" demek ama hic yoktan iyidir. Uzun olacak ama demokrasi memleketten bir örnek:Adam karisini dögmüs.karisinin canina tak demis ki bu sefer ilk isi eve polis cagirmak olmus. Polis gelmis birini bir odada, birini bir odada dinlemis. iyilige baglayamamis. Polis karin seni evde istemiyor sikayetci demis.El cantani bir iki esyani al karakola gidicez demis. Adami almislar karakoldada ifadesini almislar. 6 hafta evin sokagina eve girme yasagi eline yazili vermisler. gidersen arka sayfada basina gelecekleri oku ona göre adim at demisler. savciliktan bildiri gelene kadar bu bizim yetkimiz gelmedi bir uzatma daha demisler yatacak yerin tanidigin varmi yok demis o zaman sana ivedilikle bir yatacak yer bulalim demisler adresi vermisler bilet parasini vermisler ve adam oraya gitmis.(Hükümetin yeri burasi) Gel zaman git zaman. bu yerdede devamli kalamaz yasasidan, Bakmis isler karisik karisi barisa hic yanasik degil, ev bulmasi gerek yine hükümet yardim elini uzatmis ev icin para vermis kirayi kabul etmis evin esya ihtiyaclarinin parasini vermis. Adam yoluna devam ede dururken, polisten savciliktan ceza mektuplar gelmeye baslamis. (Ikamet sistemi cok kuvvetli polis elindedir kontrol altindadir her gittigin yer besbellidir) savciliktan karisini dögdügü icin aci parasi hakaret parasi gelmis. Ama bir taraftan karisi insafa gelmis. Sikayetini cekmis.cezalara itiraz edilmis. eh biraz iye gidilmis.Uzun uzun daha anlatmakla bu bitmez Uzun lafin kisasi bizde bu sistemler calismadigi icin arada bir dur demekle bu gemi yürümez Olmazzzzzzzzzzzzz demokrasi cocuk oyuncagi degildir ya tam ya hic biz hangi yoldayiz bir bilen varsa buyursun izah etsin. biz hala bir mevkiden bir sahistan bir etiketten umut beklemekteyiz millet yapilan ve uygulanan yasada bir sey bekler bu yasalari yapanlar meclistedir uyguluyanlarda ufak ufak mercilerdir. hani nerde bunlar yer yarildi icinemi girdiler. lütfen yani