Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terörle sadece
silahla değil, tüm imkanlar seferber edilerek mücadele edileceğini, terör
örgütünü yok etmek için de tüm imkanların ortaya konacağını belirterek, "Yeri
geldiğinde diplomasi devreye girer, yeri geldiğinde silahlı kuvvetlerimiz,
emniyet güçlerimiz, yeri geldiğinde terörle karşı karşıya olan bölgelerimizdeki
halkımızı kazanmak için başka unsurlar devreye girer. Ekonomik, sosyal kalkınma,
kültürel faaliyetler, hepsi bunun bir parçasıdır" dedi.
Sarıyer Çayırbaşı Karayolu tünel inşaatında incelemelerde bulunduktan
sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Gül, bir gazetecinin,
"PKK’nın eylemsizlik kararından sonra hükümetin veya devletin Abdullah Öcalan
ile irtibat kurduğu yönünde iddialar ortaya atıldı. Bu konuda gözler devletin
başı olarak size çevrildi. Bu konuda neler diyeceksiniz" sorusu üzerine, şunları
söyledi:
"Bir devletin görevi terörü bitirmektir. Yani terörü bitirmekle, terör
örgütünü bitirmek... Bu tabii ki devletin görevidir. Devletin bütün kurumları,
başta silahlı kuvvetler, emniyet, istihbarat teşkilatları, hepsi bütün gücüyle
terörü bitirmek, yeni şehitler vermemek ve önümüzdeki bu tehdidi yok etmek için
görevlidir. Hepimizin görevi budur, yoksa sürekli şehit vermek, sürekli gazi
vermek değildir. Bunu bitirmek Türkiye’nin birinci önceliğidir. Bunu her zaman
açıkladım. TBMM’de yaptığım konuşmalarda, zaman zaman fırsat buldukça da bu
açıklamaları yaptım."
Cumhurbaşkanı Gül, terörü bitirmenin hükümetlerin de birinci önceliği
olması gerektiğini ifade ederek, "Terörle sadece silahla mücadele edilmez.
Terörle bütün imkanlar seferber edilerek mücadele edilir. Terör örgütünü yok
etmek için de bütün imkanlar ortaya konur" dedi.
Terörle mücadelede tüm ülkelerin dayanışma içinde olması gerektiğini
vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, ülkeler arasında nasıl El Kaide ve diğer terör
örgütleri konusunda dayanışma varsa Türkiye’nin başındaki bela olan terör
örgütüyle mücadele için de dayanışma içinde olunması gerektiğini söyledi.
-"KOMŞU, MÜTTEFİK VE DİĞER ÜLKELER TÜRKİYE’YE KATKI VERMELİ"-
Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda komşu, müttefik ve diğer ülkelerin
Türkiye’ye katkı vermesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla yeri geldiğinde diplomasi devreye girer, yeri geldiğinde
silahlı kuvvetlerimiz, emniyet güçlerimiz, zaten çok büyük kahramanlıklar ve
fedakarlıklar yaparak bu mücadeleyi sürdürüyorlar, yeri geldiğinde şüphesiz ki bu
terörle karşı karşıya olan bölgelerimizdeki halkımızı kazanmak için başka
unsurlar devreye girer. Ekonomik, sosyal kalkınma, kültürel faaliyetler hepsi
bunun bir parçasıdır. Benim söylediğim sözlerden farklı farklı amaçlar çıkarmak,
doğrusu haksızlık olur, yanlışlık olur ve terör örgütüne, teröristlere fırsat
çıkar. Terörle mücadelenin bilinen ve bilinmeyen yönleri vardır. Böyle çetin bir
mücadeleyle ilgili her şey burada sizin gözünüzün önünde, kameraların önünde
konuşulacak değildir. Ama bir devletin görevi, bu amansız mücadelede güçlü olmak, varıyla gücüyle devam etmektir."
Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, "Gerekirse bu çerçevede Abdullah
Öcalan ile görüşülür mü" sorusu üzerine de şöyle konuştu:
"Ben böyle bir şey söyledim mi? Benim söylediklerim ayrı, sizin
söyledikleriniz ayrı. Siz benim söylediklerimin dışında, kendiniz yorum yapıp,
kendiniz bunlardan anlam çıkarmayın. Amaç, terörü bitirmek, terörü tehdit
olmaktan çıkarmak, Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne, halkın güvenliğine,
huzuruna tehdit olan, tehlikeye sokan bütün bu unsuru tehdit olmaktan
çıkarmaktır. Bu yeni değil ki, bununla ilgili 20-25 senedir yönetimlerin,
devletin başındakilerin birinci görevi olmuştur. Bunun metotları bununla ilgili
uzmanlara kalmıştır. Bu nasıl yapılacak, ne olacak? Bunun uzmanları yeri
geldiğinde komutanlar, yeri geldiğinde emniyet güçleri, yeri geldiğinde
istihbarat elemanları... Yeri geldiğinde ekonomik ve sosyal faaliyetlerdir.
Dolayısıyla sakın ha bu konular eğer polemik konusu yapılırsa, günlük siyasete
alet edilirse bu sadece terör örgütünün işine yarar. Bunu açıkça söylüyorum. Bu,
hepimizin, partiler arasında ayrım yapmadan, terörle mücadele etmek bütün
partilerin birinci önceliğidir. Bütün parti başkanlarıyla yaptığım görüşmelerde de birinci öncelik budur. Buradan kimse farklı farklı anlamlar çıkarmasın."
Sayın Cumhurbaşkanımızın "Yeri geldiğinde diplomasi, yeri geldiğinde TSK devreye girer" açıklamalarının sadece pekaka ile sınırlı kalmamasını, pekakaya yandaşlık eden siyasiler ile yönetimleri de kapsaması gerektiğinin inancına sahip oldum. T.C'nin temsilcisinin bu sözlerinin içimizi rahatlattığını belirterek, kendilerine en içten hürmetlerimi sunarım.