30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Gül'ün zor kararı

Yüksek öğretimde türban yasağını kaldırmayı amaçlayan anayasa değişikliği,Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü zor bir kararın eşiğine getirdi. Gül, siyasi misyonu ile toplumsal gerginliklere karşı tampon görevi gören “Cumhurbaşkanlığı” sıfatı arasında kaldı.

Geçtiğimiz salı günü Çankaya Köşkü’ne gönderilen anayasa değişikliğinin, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmaması yönünde talepler dile getirilirken, Köşk’ten çıkacak karar daha şimdiden spekülasyonlara sebep oldu. Gül’ün, türban konusundaki ılımlı çevrelerden de “toplumda yaşanan kamplaşma ve gerginliği dikkate alarak” düzenlemeyi Meclis’e iade edebileceği yönünde baskıyla karşılaştığı ifade ediliyor.

Cumhurbaşkanı Gül’ün önünde bekleyen anayasa değişikliğine ilişkin tutumunun ne olacağı birkaç gündür kamuoyunu meşgul eden konuların başında geliyor. Gül’ün geçtiğimiz çarşamba günü haftalık olağan görüşmesini yaptığı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile anayasa değişikliği konusunu görüştüğü de ifade ediliyor.

‘KESİN ONAYLAR’

Kamuoyunun büyük bölümü, özellikle eşi Hayrünnisa Gül’ün türbanlı olması sebebiyle yüksek öğretim hakkından yararlanamamasına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Gül’ün, yasağı kaldıran bir düzenlemeyi onaylayacağına kesin gözüyle bakıyor. Türban yasağına karşı çıkan Gül’ün aksi bir yönde karar alamayacağı ağırlıklı görüşü oluşturuyor. Gül’e en yakın isimlerden biri olan Yeni Şafak Gazetesi yazarı Fehmi Koru, birkaç gündür kaleme aldığı yazılarında, yüksek öğretimde türban yasağını kaldırmak için anayasa değişikliğine gerek olmadığını savunurken, YÖK Yasası’nın ek 17. maddesinde yapılacak bir değişikliğe de karşı çıktı. MHP’nin sorumluluk içinde davranması uyarısında bulunan Koru, “MHP geçici 17. maddede ısrar eder ve bu yüzden konu Anayasa Mahkemesi önüne giderse, bütün siyasi kazanımları tersine döndürecek bir yanlışlığa MHP yol açmış olur” uyarısında bulundu.


FEHMİ KORU

Baskı yapılıyor


GAZETECİ Fehmi Koru, AKŞAM’A yaptığı açıklamada, bu yöndeki görüşlerini tekrarlarken, Cumhurbaşkanı Gül’e anayasa değişikliğini veto etmesi için talepte bulunulmasını eleştirdi. “Birileri veto etmesi için baskı yapıyor ama ben anayasa değişikliğini veto edeceğini sanmıyorum” diyen Koru, anayasa değişikliğinin hak ve özgürlükleri pekiştirmek için çıkarıldığını savundu. Koru, “Cumhurbaşkanı, bu anlayışla çıkarılan anayasa değişikliğinin nesini veto edecek?” dedi ve ekledi: Üniversitelerde kılık ve kıyafet zaten serbest . YÖK Yasası’nın ek 17. maddesine yeni bir hüküm eklemeye gerek yok.

TAHA AKYOL

Kaygıları dikkate almayın


GAZETECİ Taha Akyol, Milliyet Gazetesi’ndeki yazılarında, Gül’e toplumsal kaygıları dikkate alarak veto çağrısında bulundu. Gerilimin büyümesinden endişeli olduğunu belirten Akyol, “Hayrünnisa Hanımefendi’nin başörtülü olması, bu yasayı Meclis’e geri göndermeyi zorlaştırmaz, aksine kolaylaştırır. Çünkü bu merhametsiz yasağın kalkmasını isteyen yüzde 76, vetoyu ‘düşmanca bir tavır’ olarak görmeyecek, ciddi gerekçelere dayandığını takdir edecektir. Cumhurbaşkanı’nın, kaygıları ve yasakları birlikte gideren liberal bir düzenleme için ülkeye soluk aldırması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

AHMET SEVER

Dikkatle inceleniyor


CUMHURBAŞKANI’NIN Basın Danışmanı Ahmet Sever, anayasa değişikliğinin Gül tarafından titizlikle incelendiğini vurguladı. Ekibi ile birlikte hareket eden Cumhurbaşkanı’nın anayasa değişikliğinin hukuki incelemesini yaptığını söyleyen Sever, “Her şey hukuka uygun mu, hukuka aykırı bir şey var mı? Bunlara bakılıyor. Çünkü hukuki incelemenin belli şablonları vardır. Cumhurbaşkanımız, titizlikle konunun üzerinde duruyor” diye konuştu. Sever, sorumuz üzerine incelemenin süresine ilişkin bir şey söyleyemeyeceğini belirterek, “Süre vermek zor, inceleme ne zaman biterse o zaman” demekle yetindi.

Ebru TOKTAR/Akşam
Yayın Tarihi : 16 Şubat 2008 Cumartesi 06:16:22
Güncelleme :16 Şubat 2008 Cumartesi 22:42:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Remzi CANGÜVEN IP: 85.110.5.xxx Tarih : 16.02.2008 12:30:56

TÜRBAN OLAYI İLE İLGİLİ,BASINI TAKİP ETTİĞİMDE;BAŞÖRTÜSÜ İSLAMIN ÖN ŞARTI DEĞİLDİR VE KADIN OLARAK DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUS İFFETLİ,NAMUSLU KADIN OLMAKTIR.İNSANIN NAMUSU,İFFETİ,AHLAKI,KILIK,KIYAFET ÜZERİNE BİNA EDİLEMEZ.DİYEN DİNAYET GÖREVLİSİ BİR BAYAN BUNLARI DİYOR.YİNE ŞERİATI SAVUNAN BİR BAYAN;CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINA,BAŞBAKANLIK MAKAMINA VE YÖK MAKAMINA MÜSLÜMANLARIN GELDİĞİNİ ALENEN SÖYLÜYOR.(GEÇMİŞTEKİ CUMHURBAŞKANLARIMIZ,BAŞBAKANLARIMIZ VE YÖK BAŞKANLARIMIZDA MÜSLÜMANDI.BU AYIRIMCILIK NEDEN?)ÇANKAYADAKİ TÜRBAN BİZİM GAZIMIZI ALMADI.YASAK KALKMADI,ANAYASAYA GİRDİ.BU KANUN ÇIKARSA,BAŞÖRTÜLÜ KADIN DEĞİL KAMUSAL ALANDA,LAHMANCUNCUDA BİLE ÇALIŞAMAZ DİYOR.BAŞKA BİR YERDE HUKUK DIŞINA ÇIKILACAK GÜNLERİN YAKIN OLDUĞU KONUŞULMAKTADIR.YETKİLİLERİN SOSYAL SORUMLULUK TAŞIMALARI GEREKİR.DİNİN TALEPLERİ BAŞINI ÖRTMEKLE BİTMEZ.YARIN TALEPLERİN SIRAYLA ARKASI GELECEKTİR.BU HALİYLE ÇIKARTILAN TÜRBAN YASASIYLA NE İSA'YA NE MUSA'YA YARANILMAMIŞ OLDUĞU BU HALİYLE NETLİK KAZANMIŞTIR.TÜRBAN OLAYININ ÜLKEYE HAYIR GETİRMEYECEĞİ,TOPLUMDA KAOS YARATACAĞI GÖRÜLMEKTEDİR.YİNE BASIN HABERLERİNDE ETEK VE KOT PANTOLON GİYEN KIZLARIMIZA VE KADINLARIMIZA ŞILINGA İLE ÜZERLERİNE KEZZAP DÖKÜLDÜĞÜ VE TOPLUMUN KİMYASININ BOZULDUĞU VE BU DURUMLARIN GENELE YAYILMASINDAN TEDİRGİNLİK YAŞANMAKTADIR.YANİ MAHALLE BASKILARI GÜNDEME GELECEK VE MAŞALAR VASITASIYLA BU EYLEMLER UYGULANACAKTIR.DUYGUSALLIK İNSANA ZARAR VERİR.AKLIMIZI VE MANTIĞIMIZI KULLANMAK VE YAPILAN YEMİNE BAĞLILIK GEREKİR TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE BELİRLİ MAKAM VE MEVKİLERE GELEN BÜYÜKLERİMİZ ATATÜRK'ÜN VE CUMHURİYETİN ESERLERİDİR.HAYATIN KURALLARI OLDUĞU GİBİ,HER DEVLETİNDE KENDİNE GÖRE KURALLARI VE YASALARI VARDIR.VATANDAŞDA YASALARA UYMAK ZORUNDADIR.DUYGUSALLIK İNSANLARI ÇIKMAZA SOKAR.SAĞ DUYULU BİR SESLE HAYKIRIYORUM!GELİN BİRLİK OLALIM.