18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Güneydoğu’da toprak altındaki sinsi katil

Türkiye, kara mayınlarının yasaklanmasını öngören sözleşmeyi 1 yıl önce imzaladı. Sözleşme, kara mayınlarının 10 yıl içinde temizlenmesini gerektiriyor. BM’ye sunulan rapor ise kamuoyuna açıklanmadı. Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, raporda belirsizlikler olduğunu vurgulayarak yaşanabilecek can kayıpları konusunda yetkilileri uyarıyor.

Ayrıntıları Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (28 Şubat 2005) sayısında Özlem GÜVEMLİ imzasıyla yayımlanan haberden aktarıyoruz:

Dünyada her 20 dakikada bir kişinin ölümüne ya da sakat kalmasına yol açan kara mayınlarını yasaklanmasını öngören Ottawa Sözleşmesi ’nin Türkiye’de yürürlüğe girmesinin yarın 1. yıldönümü. Türkiye, anlaşmaya taraf olduktan sonra ilk 6 ay içinde hazırlaması gereken raporu BM’ye sundu, ancak kamuoyuna açıklamadı.

Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten , BM aracılığıyla ulaştıkları raporda, mayınların bulunduğu yerler, mayınların ne zaman nasıl temizleneceği gibi konuların belirsiz olduğunu söyledi.

Kara mayınlarının kullanımını, depolanmasını, üretimini ve transferini yasaklayan, dünya ülkelerini ellerinde bulunan kara mayını stoklarını imha etmeye çağıran Ottawa Sözleşmesi, 1 Mart 1999 tarihinde 134 ülke tarafından imzalandı, şu ana kadar 63 ülke tarafından onaylandı.

Kyoto Sözleşmesi ’nde olduğu gibi ABD yine dünyanın önde gelen kara mayını üreticisi olarak bu sözleşmeye destek vermedi. Antipersonel kara mayınları, Türkiye’de de önemli bir sorun. Ancak kamuoyu, antipersonel kara mayınları ve bunların yol açtığı sorunlara ilişkin çok az bilgiye sahip.

Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, Türkiye’nin hazırladığı raporda birçok konunun açıklığa kavuşturulmadığına dikkat çekerek ’’Takvim artık tersine işliyor. Sözleşme gereği 4 yıl içinde stokların, 10 yıl içinde de topraklardaki mayınların temizlenmesi gerekiyor. 1 yıl geçti bile’’ dedi.

Kara mayını sorununun devletin çözmesi gereken bir sorun olduğunu vurgulayan Öğreten, sınırlardaki mayınlardan çok iç bölgelerdeki mayınların tehlike oluşturduğunu belirtti. Öğreten, özellikle köye geri dönüşün hızlanması halinde sivillere yönelik koruma sağlanmazsa mayın kazalarının artacağını ifade etti.

Öğreten, ’’Sınırlardaki mayınların temizlenip inorganik tarıma açılacağı söyleniyor. İşin ekonomik boyutu abartılıyor. Mayın mağdurlarının durumu görmezden geliniyor. Mağdurların yüzde 83’ü sivil, sivillerin de büyük çoğunluğu çocuk. Hem mayınların temizlenmesi hem de mağdurların rehabilitasyonu için mevcut yasalarda bazı değişiklikler yapılmalı’’ dedi.

Türkiye’de toprağa döşeli 936 bin 663 adet antipersonel kara mayını bulunuyor. 1 Ocak 2004 ile 31 Aralık 2004 tarihleri arasında 51 mayın ve patlayıcı askeri malzeme olayı meydana geldi. Bu olaylarda 52 kişi yaşamını yitirdi, 109 kişi de yaralandı

CUMHURİYET
Yayın Tarihi : 28 Şubat 2005 Pazartesi 12:55:35
Güncelleme :28 Şubat 2005 Pazartesi 12:58:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?