26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Her türlü hakareti gördük!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İmam Hatip Lisesi mezunu olmayı hayatı boyunca büyük bir gurur vesilesi olarak yüreğinde taşıdığını belirtti.

Erdoğan, İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneğince (ÖNDER) Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde düzenlenen 6. İmam-Hatipliler Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, İmam Hatip liselerinin kuruluşuna katkı veren, bütün varlığını bu yönde feda eden başta dönemin Başbakanı Adnan Menderes olmak üzere tüm emek verenleri rahmet ve şükranla yad ettiklerini söyledi.

“İmam Hatip Lisesi mezunu olmayı hayatım boyunca büyük bir gurur vesilesi olarak yüreğimde taşıdım” diyen Erdoğan, çocuklarının tamamının da İmam Hatip Lisesi mezunu olmasından iftihar ettiğini dile getirdi.

Erdoğan, “Allah'ın izniyle, son nefesimi verinceye kadar da imam hatipli olmanın gururunu, onurunu, şerefini üzerimde taşımaya devam edeceğim” dedi. Bunu bir ayrımcılık olarak ifade etmediğini dile getiren Erdoğan, “Bir tek tuğla koyanlara, bir tek harf öğretenlere, bu camianın başarısı için, Anadolu'nun her köşesinde dualar okuyan herkese, buradan, şahsım adına, milletim adına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

Erdoğan, merhum Mahmut Celalettin Öktem hocanın, İstanbul İmam Hatip Okulunda Arapça öğretmenliği yaptığını, Nurettin Topçu'nun Celalettin Hocayı “O, geç kalmış bir Ebussuud Efendi veya bir İbn-i Kemal'dir” diye tanımladığını anımsattı.

1950'lerin başında, Mahmut Celalettin Hocanın dönemin bakanı Tevfik İleri'yle yaptığı görüşmeler neticesinde, 1951 yılında 7 yıllık imam hatip liseleri açıldığını da hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Merhum Nurettin Topçu'nun, Celalettin Hoca ile ilgili anlattığı şu anekdot gerçekten ibret vericidir; 'Bir tatil günü okula gittim. Celalettin Hocayı, 70 yaşına gelmiş haliyle okulun tuvaletlerini temizlerken buldum... 'Hocam, bu genç işidir, bırak gençler yapsın' dedim. Bana şu cevabı verdi: 'Gençler, yaptıkları işlerle şahsiyetleri arasında irtibat kurarlar. Yarın tuvalet temizleyip okudum diyerek kompleks sahibi olurlar. Onları, gürbüz bir fidan gibi yetiştirmek bizim vazifemizdir...'. Evet 1920'lerde, ardından 1950'lerde atılan o tohum, Celalettin Hocanın, onun gibi nice değerli şahsiyetin fedakarlıkları neticesinde bugün ulu bir çınara dönüştü.

Ezanların Türkçe okunduğu bir dönemdi, kitapların yasaklandığı, yakıldığı bir süreçti; maddenin ruhtan tecrit edilmek istendiği, Anadolu'nun köklerinden koparılmaya çalışıldığı günlerdi. Yılgınlığa kapılmayan, umutsuzluğa düşmeyen, bu millete inanan, gençliğe inanan fedakar insanlar, karanlığa bir mum yakmak, bir umut alevlendirmek için yüreklerini ortaya koymuşlardı.”

“BİZE ÖLÜ YIKAYICISI DEDİLER”

Erdoğan, o dönemde yola çıkanların Türkiye'nin bugününe ve geleceğine ruh veren bir gençliği inşa etmeyi başardıklarını belirterek, Necip Fazıl'dan bazı mısraları okuyarak, şöyle devam etti: “O büyük insanların talebesi olarak, bu yapıyı öksüz bırakmadık, Anadolu'ya mahcup olmadık, bizim için dişinden tırnağından artıranlara mahcup olmadık, bize dua edenlere mahcup olmadık. Allah'ın izniyle Celalettin Hoca gibi bu işe öncülük eden büyüklerimize mahcup olmadık ve inşallah da olmayacağız. İmam Hatip Lisesinin sıralarında okuduğumuz anlarda da sonrasında da her türlü aşağılamaya, hakarete, baskıya, engellemeye maruz kaldık. Aralarda öyle hocalarımız çıktı ki içeride, dışarıda, bize 'cenaze yıkayıcısı' dediler, bize 'taşralı' dediler, 'köylü' dediler, zenci dediler; bize 'siz doktor olamazsınız, mühendis olamazsınız, kaymakam, vali, siyasetçi olamazsınız' dediler; bize 'muhtar bile olamazsınız' dediler. Allah'ın izniyle millete güvendik, ülkeye inandık, umutsuzluğu yanımıza yaklaştırmadık, yılgınlığa kapılmadık ve her kademede milletin teveccühüne mazhar olduk.”

'Din eğitimi anaokulundan başlamalı!'
İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği Başkanı Korkut, 'neslimizin muhafazası için' din eğitiminin anaokulundan başlayarak yapılmasını talep etti. İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği  Genel Başkanı Hüseyin Korkut, kesintisiz eğitimin, sadece imam hatip liseleri için değil, bütün orta öğretimin önündeki sıkıntıları ortadan kaldırmak amacıyla gözden geçirilmesi ve kademeli hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesinde düzenlenen 6. İmam Hatipliler Kurultayı, 2010 yılı Kuran Okuma Yarışması birincisi Beyoğlu Anadolu İmam Hatip
Lisesi öğrencisi Beytullah Özdemir’in Kur’an-ı Kerim okumasının ardından, İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başladı.

Önder Genel Başkanı Korkut, kurultayın açılışında, bugün milletin göz bebeği ve yüz akı okullardan olan imam hatip liselerinin, kurulduğundan bu güne
hem Türkiye’ye hem de medeniyete hizmet eden altın nesillerin yetişmesine vesile olduğunu ifade etti.

Milletin değerlerini uhdesinde taşıyan imam hatip neslinin, kadim medeniyetin temsilcisi olarak yarınlara daha güçlü, daha mutlu yürüyeceğini dile
getiren Korkut, "Milletimizin sahiplenmesiyle bugüne gelen okullarımız, zaman zaman önüne çıkan engelleri aşmış ve bundan sonra da aşacaktır" dedi.

İmam hatip liselerinin birçok sorunla karşı karşıya kaldığını belirten Korkut, bu sorunların başında, imam hatip lisesi mezunu olan öğrencilerin alan ve
diplomalarıyla ilgili zorluklar, 1990’lı yıllardan itibaren önlerini kesme çalışmaları, kat sayı engeli, kesintisiz eğitim, kılık kıyafetle ilgili sorunlar,
ilahiyat fakültelerinin kontenjanlarının sınırlandırılmasının geldiğini söyledi.

İmam hatip okullarının önündeki sıkıntıların kaldırılmasıyla ilgili zorlu bir mücadele sürdürdüklerini anlatan Korkut, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1999 yılında katsayı engeli ve arkasından başörtüsü engeli çıkınca, başarılı öğrencilerimizin dünyanın nitelikli üniversitelerinde okuma fırsatı
bulmaları için gayret ettik. Bugün yüzlercesi mezun oldu ve ülkemize hizmet için dönmeye başladı. Önemli bir kısmı yüksek lisans çalışmasını tamamlamış durumda ve bir kısmı da doktora çalışmalarını sürdürmektedir. Güzel gelişmelerle, kat sayı engelinin kalktığını düşünüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımızın alan meselesiyle ilgili yaptığı düzenlemenin kat sayıyla ilgili tartışmaları ortadan kaldıracağını ve arzu eden her gencimizin istediği üniversitede okuma imkanı bulacağı kanaatindeyiz."

-"DİN EĞİTİMİ ANAOKULUNDAN BAŞLAYARAK YAYILMALI"-

Başarılı imam hatip lisesi öğrencilerine yurt dışında eğitim bursu sağladıkları gibi yurt içinde de destek verdiklerini anlatan Korkut, dernek bünyesinde spor faaliyetlerini koordine edecek bir birim oluşturduklarını, gençlerin önündeki kat sayı engelini aşmalarında bir fırsat olacak akademilere hazırlık kurslarını düzenlediklerini kaydetti.

"Kesintisiz eğitim, sadece imam hatip liseleri için değil, bütün orta öğretimin önündeki sıkıntıları ortadan kaldırmak amacıyla gözden geçirilmeli ve
kademeli hale getirilmelidir" diyen Korkut, şöyle dedi:

"Beşikten mezara ilmin, eğitimin önemini şiar edinmiş bir inancın mensupları olarak elbette eğitimin süresiyle ilgili itirazımız yok, ama özellikle
zorunlu eğitim, gerek kılık kıyafetle ilgili gerekse değerlerimize yaslanmış bir
müfredatla ilgili dizayn edilmezse zorluklarımız devam edecektir. Din eğitim ve öğretiminin bütün orta öğretime anaokulundan başlayarak yayılması, neslimizin
muhafaza edilmesi ve geleceğe taşınması açısından önemlidir."

Korkut, tarihi yarımada içinde bir kız imam hatip lisesinin açılması gerektiğini de belirtti.

İmam hatip liselerinin uluslararası vizyonunun geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Korkut, bu liselerin Pakistan, Afganistan, hatta Avrupa’ya
ulaştırılması beklediklerini söyledi.

AA
Yayın Tarihi : 5 Aralık 2010 Pazar 14:46:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
kalender IP: 212.23.105.xxx Tarih : 6.12.2010 00:00:55

 eskiden siyasiler as is araba ev anahtai ile kandiriyorlardi biz o günleri de gördük allah a sükür bu günümüze ya kirk yil bizi yönetenlere nedemeli  


Aslan IP: 86.206.137.xxx Tarih : 6.12.2010 10:57:57

 Dostum Ahmet Al, Ataturk sulaleden gelen ve "Allah'in yeryuzundeki temsilcisi" sifatini kendine yakistiran yoneticilik duzenini iyi ki yikti. Siyasiler halkin sectigi kisilerdir. Demokrasilerde halk kendi sectigi yoneticinin onunde diz cokmez. Rahatlikla hakaret haric kritik yapabilir. Koskoca laik Turkiye Cumhuriyetine hakaret etmem mumkun degil. Devlet benim icin kutsaldir, ancak sectiklerimizin yanlislarini ortaya dokmenin neresi hakaret, anlayamadim. Hem Recep Bey devamli "biz halkin hizmetkariyiz" demiyor mu? Siz de gordugunuz yanlislari soylemekten cekiniyorsaniz vatandaslik gorevinizi yerine getirmiyorsunuz demektir.


ahmet al IP: 88.252.163.xxx Tarih : 6.12.2010 00:30:01

aslan..bak arkadaşım bende başbakanın bu haberine olumsuzluklarına karşı yorum yapacaktım ama senin bu yaptığın..koskoca t.c başbakanına bu denli uslübünden dolayı esefle kınıyorum..ben akp.li falan değilim şartlar her ne olursa olsun sen her kim olursan ol demokrasi var desen bile sen demokrasiyi yanlış algılamışsın...çok ayıp cahilliğnizi kınıyorum...aksi yorum yapmaktanda vaz geçtim


Aslan IP: 86.206.137.xxx Tarih : 5.12.2010 22:39:16

 Aglamayi cok iyi beceriyorsun Recep Bey, magdurlari oynamaya devam ettikce oy patlamasi yapiyorsun.  Buldun kendine gore halki, kedinin fareyle oynadigi gibi oynuyorsun.