Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı'nın (KKKA) yarattığı korku, Hıfzıssıhha’ya gelen telefon ve kan örneği sayısında artışa neden oldu.
 
Edinilen bilgiye göre, KKKA’nın toplumda oluşturduğu kaygı vatandaşları Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'ne yönlendirdi. Bu durumun avantajlı ve dezavantajlı yönlerinin olduğunu belirten yetkililer numune sayısındaki artışın iş yükü ve maliyetini artırdığına işaret etti. 

Hastaneye bile başvurmadan direk Hıfzıssıhha'yı arayan vatandaşların olduğu belirlenirken, başvurularda "Kene ısırdı. Lütfen tahlil yapın. Virüs var mı yok mu tespit edin" gibi endişelerin yer aldığı oraya çıktı. Bu nedenle sağlık personelinin de bu durum karşısında normal prosedürü terk ederek numune gönderdiği öğrenildi.
 
NUMUNE SAYISI 539'A ULAŞTI 

Merkeze ulaştırılan numune sayısının 539, vaka sayısının ise 382’ye ulaştığı ve vakaların 150’sinde sonucun “pozitif” çıktığı belirlendi. Bir kişiden birden fazla numunenin de geldiğini belirten yetkililer, kene ısırdıktan sonra kan alıp göndermenin bir anlamı bulunmadığını vurguluyor. Kene ile temas hikayesi olan kişide 2 hafta içinde baş ağrısı, ateş, kusma, burun-diş eti kanaması gibi belirtiler çıkarsa, ancak o zaman numune alınıp gönderilmesi gerektiği, kene ısırdıktan sonra hastalık mikrobu alınmış olsa bile testlerin negatif çıkabileceği öğrenildi. 

Öte yandan KKKA virüsünün, kuş gribinin aksine çok fazla mutasyona uğramadığı da bildirildi.