18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Hollanda üçüncü taslağı sundu

Brüksel’de Türkiye konusunda kıyasıya pazarlık devam ediyor. Yapılan değerlendirmeler sonrası AB Dönem Başkanı Hollanda, Ankara’nın itirazları doğrultusunda üçüncü bir taslak metin sundu. Ancak pazarlıkların son ana kadar devam etmesi bekleniyor...

Türkiye, 17 Aralık’ta hükümet ve devlet başkanları zirvesinden, istediği yönde bir karar çıkartabilmek için Avrupa Birliği’nden beklentilerini üst düzeyde dile getiriyor. Bir taraftan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, diğer taraftan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bilek güreşine dönen bu pazarlıkta kararı Türkiye’nin lehine yönlendirebilmek için Brüksel’de AB’yi ikna turundalar.

NATO toplantıları için gelen Gül, Alman, İspanyol ve İngiliz dışişleri bakanları ile görüşerek müzakereler konusuda destek istedi. Brüksel’e yeni varan Erdoğan ise AB Dönem Başkanı Hollanda’nın Başbakanı Jan Peter Balkanende ile ikili bir görüşme yapacak. Erdoğan, daha sonra AB Komisyonu Başkanı Manuel Durao Barroso, Komisyon’un Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ve Belçika Başbakanı Guy Verhaustadt’la sırası ile bir araya gelecek.

Üçüncü taslak metin

AB tarafında ise Türkiye’ye ilişkin hazırlanan taslak metinler adeta havada uçuşuyor. AB Dönem Başkanı Hollanda, tekrar AB Daimi Temsilciler Komitesi’ni toplayarak hazırladığı üçüncü taslak metnini sundu. AB ülkeleri, bu sefer de son metni pazarlık ediyorlar. Yeni metinde, hem Türkler’e de hem de Rumlar’a küçükler jestler yapılıyor.

«Avrupa Birliği’nin yeni üyeleri hazmetme kapasitesi, Avrupa entegrasyonu açısından gözönüne alınır » şeklindeki ifadeler Türkiye paragrafından çıkartıldı. Bu sözler, sonuç bildirgesinin genel kurallar bölümüne eklendi. Böylece, Ankara’nın ayrı muameleye tabii tutulmadığı mesajı verilmek isteniyor.

Rum yönetimi memnun olmadı

Müzakerelere ilişkin genel kuralların açıklandığı bölümde ise "görüşmelerin, hükümetlerarası konferans şeklinde bütün üye ülkelerin ve adayların katılımı ile yürütüleceği" ifadeleri konuldu. Bu sözler de dolaylı olarak Rum yönetiminin, Ankara ile oturulacak müzakere masasında söz sahibi olacağı anlamına geliyor.

Ancak bu jest Rumları tatmin etmedi. Nitekim, Kıbrıs sorununa ilişkin formülde, Rum yönetimi ve diğer AB ülkeleri arasında bir uzlaşma bulunamadı. Böylece üçüncü taslakta, Kıbrıs ifadeleri bir önceki taslağın aynısı olarak korundu. Kıbrıs’la ilgili ifadelere ilişkin AB liderler zirvesi öncesinde bir uzlaşma zor görünüyor.

Türk – Yunan ilişkileri

Bu arada taslağa, önceki gün karara bağlanan Türk - Yunan ilişkilerine atıfta bulunan ifadeler de konuldu. Bundan sonra değişmeyecek olan bu bölümde, Ankara’nın komşuları ile sınır anlaşmazlıklarını çözme niyetinden memnuniyet duyulduğu belirtiliyor. AB’nin 1999 Helsinki kararlarına atıfta bulunarak, çözülemeyen uyuşmazlıkların üyelik sürecine etkisinin görülebileceğini belirtiliyor. Gerekirse bu uyuşmazlıkların çözümü için Uluslarası Adalet Divanı’na gidilebileceği ifade ediliyor.

Ankara’yı rahatsız eden, "müzakereler sırasında daimi kısıtlamalar, derograsyon öngörülebilir" sözlerine ise dokunulmadı. İşte bu noktaya gelen taslak metin, kritik önemdeki müzakere tarihi, müzakerelerin hedefi ve Kıbrıs sorularının yanıtlarını açık bırakıyor. Bu üç konu da büyük bir ihtimalle zirvede, son dakikada karara bağlanacak.


DW TÜRKÇE
Yayın Tarihi : 9 Aralık 2004 Perşembe 23:59:45
Güncelleme :10 Aralık 2004 Cuma 13:04:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?