18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Hürriyet Muhabiri'ne gözaltı

Irak’ta "Kandil Dağında Gitarlı Teröristler" başlıklı haberi nedeniyle Karakurt’un evine bugün sabaha karşı saat 04.00 sıralarında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nden 10 kişilik bir ekip geldi.

Evde arama yapan polisin bir suç unsuru bulamadı. Terörle mücadele ekiplerinin, Karakurt’tan Kandil Dağı’nda çektiği fotoğrafların tamamını vermesini istediği ve "Bunu yapmazsanız sizi yasal gözaltı süresi olan 48 saat boyunca alıkoymak durumunda kalacağız" dediği öğrenildi.

Ayrıca Hürriyet Gazetesi muhabirleri Toygun Aitlla ile Çetin Aydın, yargı-polis-ordu ve iş dünyasıyla bağlantılı mafya lideri Sedat Peker haberleri dolayısıyla, Beşiktaş’taki Cumhuriyet Savcılığı’nda ifade verdi.

ÇGD Genel Yönetim Kurulu’nca yapılan yazılı açıklamada, Karakurt’un, Kandil Dağı’nda PKK’lılar ile yaptığı ve Hürriyet gazetesinde Pazar günü yayınlanan röportaj nedeniyle bu sabah evinden gözaltına alınması ve polis sorgusuna götürülmesinin kabul edilebilir bir uygulama olmadığı belirtildi.

Bu olayın, Türkiye’nin demokratikleşme yönünde attığı adımlarla övünmekte olduğu bir dönemde, uygulamada ne ciddi sorunlar yaşandığının son göstergesi olduğu kaydedilerek, şöyle denildi:

“Demokratik ülkelerde gazeteciler yazdıkları haberler veya yaptıkları röportajlardan dolayı göz altına alınıp sorgulanmazlar. Neyin haber olup neyin haber olmadığı konusundaki karar mercii gazetecilerin kendileri ve çalıştıkları yayın kuruluşlarıdır.”

Açıklamada, Karakurt’a yaptığı röportaj nedeniyle kendi gazetesinden bazı meslektaşlarının gösterdiği tepkinin de üzüntü verici olduğu belirtildi.

BASIN KONSEYİ’NDEN TEPKİ

Basın Konseyi’nden Konsey’den yapılan yazılı açıklamada, “Karakurt’un evinin 15 Ekim saat 04.00 sularında polis tarafından basıldığı” kaydedilerek, şöyle denildi:

“Konsey Yüksek Kurulu, 10 Ekim 2004 tarihli Hürriyet’te yayınlanan ’Kandil Dağı’nda Gitarlı Teröristler’ başlıklı röportaj gerekçe gösterilerek, İstanbul polisine mensup 10 kişilik ekip tarafından ’terör yuvası’ baskını metoduyla aranmasını ve Karakurt’un ’terör suçlusu’ işlemlerine tabi tutularak gözaltına alınmasını, vahim bir hukuk ihlali olarak kınar.

Konsey’in elde edebildiği bilgilere göre, Karakurt’un evindeki aramada suç unsuru sayılabilecek herhangi bir şey bulunmadığı tutanağa bağlanmışsa da, İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi mensubu görevliler, Karakurt’tan Kandil Dağı’nda çektiği tüm fotoğrafları kendilerine vermesini istemişler, ’Bunu yapmazsanız sizi yasal gözaltı süresi olan 48 saat boyunca alıkoyarız’ diyerek, yetkilerini keyfi şekilde kullanabilecekleri tehdidinde bulunmuşlardır.

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, bugünkü siyasi iktidarın çıkardığı ve ’demokratikleşme konusundaki samimiyetinin bir kanıtı’ olarak gösterdiği 5187 sayılı Basın Yasası’nın; ’Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi (burada Sebati Karakurt), bilgi, belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz’ şeklindeki açık hükmünü alenen ihlal eden bu olayın:
1- Ülkemizde polisin hala keyfi uygulamaların aracı olarak kullanılmasını,
2- Yürürlükteki yasa hükümlerinin bizzat yasaları uygulamakla görevli kimseler tarafından ayaklar altına alınmasını,
3- Demokratikleşme ve Avrupa Birliği’ne uyum sağlama iddialarının gerçeklerimizle taban tabana zıt olduğunu göstermesini derin bir üzüntüyle kamuoyunun dikkatine sunmaktadır.

Yüksek Kurul olarak açıkça belirtmek isteriz ki özgürlüklerimizi ve yasal haklarımızı korumak ve geliştirmek konusundaki kararlılığımızı hiçbir güç engelleyemez.”

TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ’NDEN KINAMA

Bu arada Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), ”bir haberi nedeniyle evinde arama yapılarak gözaltına alınan Karakurt’a yönelik polis uygulamasını” kınadı.

TGC’den yapılan yazılı açıklamada, “Karakurt’a yönelik polis uygulamasının yasal dayanağı bulunmadığı, yasadışı bir yaklaşım olduğu” kaydedilerek, şöyle denildi:

“Meslektaşımız Sebati Karakurt’un maruz bırakıldığı uygulamayı şiddetle kınıyoruz. Uygulamanın Terörle Mücadele Yasası uyarınca yapıldığı ileri sürülse bile, yasadışılığı önleme olanağı yoktur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi dikkate alınarak hazırlandığı belirtilen 5187 sayılı Basın Yasası’nın 12’inci maddesinde şu hüküm yer almaktadır; ’Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz’.

Uygulamanın yasadışılığı nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nı idari, Cumhuriyet Savcılığı’nı da yargısal işlem başlatmaya çağırıyoruz.”

KARAKURT SERBEST BIRAKILDI

Kandil Dağında Gitarlı Teröristler" başlıklı haberi nedeniyle Karakurt’un evine bugün sabaha karşı saat 04.00 sıralarında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nden 10 kişilik bir ekip geldi. Evde arama yapan polisin bir suç unsuru bulamadı. Terörle mücadele ekiplerinin, Karakurt’tan Kandil Dağı’nda çektiği fotoğrafların tamamını vermesini istediği ve "Bunu yapmazsanız sizi yasal gözaltı süresi olan 48 saat boyunca alıkoymak durumunda kalacağız" dediği öğrenildi.

SAVCILIĞA ÇIKTI

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince bu sabah gözlem altına alınan Karakurt, işlemlerinin tamamlanmasının ardından Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi.

Burada Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Nazmi Okumuş tarafından bir süre sorgulanan Karakurt, daha sonra serbest bırakıldı.

Savcı Okumuş’un, 10 Ekim 2004 günü Hürriyet gazetesinin pazar ekinde yayınlanan “terör örgütü üyesi kadınlar ve örgüt yetkilileriyle Kandil Dağı’nda yapılan röportaj”ın, “3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. maddesine göre suç oluşturabileceği” gerekçesiyle Karakurt’un ifadesini aldığı öğrenildi.

HÜRRİYET
Yayın Tarihi : 15 Ekim 2004 Cuma 17:31:58
Güncelleme :15 Ekim 2004 Cuma 17:35:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?