İstanbul'da bazı kaymakamlıklara askerler tarafından gönderilen bir yazı nedeniyle kamuoyunda tepkilere neden olan 'fişleme' skandalına bu kez İçişleri Bakanlığı karıştı.
Fişleme olayının bizzat devlet tarafından yapılmakta olduğu, bir vatandaşın iş başvurusu için nüfus müdürlüğünden "Aile nüfus kayıt örneği" almasıyla ortaya çıktı. Mahmut Karahan isimli vatandaşın nüfus kayıt örneğinin düşünceler bölümünde Türkiye'de şimdiye kadar benzeri görülmeyen bir bilgi yer aldı. Mahmut Karahan ile ilgili olarak verilen belgede "DHKP-C Dev-Sol Örgüt üyesi" ibaresi yer aldı. Buna çok şaşıran ve hakkında böyle bir mahkumiyet kararı da olmayan Mahmut Karahan soluğu adliyede aldı. Karahan, belgenin hazırlanmasıyla ilgili olarak suç duyurusunda bulundu. Ankara Barosu avukatlarından Savaş Demirtaş, müvekkilinin şikayeti doğrultusunda başta skandala sebep olarak gördüğü İçişleri Bakanlığı aleyhinde 10 milyar liralık tazminat davası açtı. Avukat Demirtaş dilekçesinde, Anayasa'nın 9. maddesinde yer alan yargı yetkisinin "Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır" hükmünü hatırlatarak, "Müvekkilimin herhangi bir mahkumiyetinin olmamasına rağmen idarenin böyle bir ibareyi nüfus kaydına işlemesi kendini yargı erkinin yerine koyduğunu gösteriyor. Bu da en büyük anayasal suçtur. Kaldı ki suçlu olan kişiler yönünden dahi aile kayıt örneklerine bu tür kayıt ve ibareler düşülmesi hukuka ve kanuna aykırıdır" dedi.
Avukat Demirtaş, "Bu, aleni fişleme olayıdır. Ülkemiz yoğun şekilde AB uyum yasalarını ard arda çıkartırken, böylesi bir dönemde bürokraside Patagonya ülkesinde bile olmayacak bir uygulama ile karşı karşıyayız. Hükümet yetkililerinin bu skandal fişleme olayına nasıl tepki vereceklerini merak ediyoruz. Şimdilik iç hukuk yollarıyla müvekkilimin mağduriyetinin giderilmesi için yasal haklarımızı kullanıyoruz. Umarım kendi hukukumuzla bunu hallederiz. Aksi takdirde AİHM'e başvurmak zorunda kalacağız" dedi.