17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

İçişleri'nden valilere 'tarafsız secim' uyarısı

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, bir idarecinin demokratik nizama en önemli katkısının yapılacak olan seçimlerin tam bir tarafsızlık içinde, huzur ve güven ortamında gerçekleşmesi temin etmek olduğunu söyledi.
Aksu, "İdarenin tarafsızlığına gölge düşürecek eylem ve işlemlere tevessül etmeyeceğiz" dedi. 28 Mart 2004 tarihinde yapılacak olan Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde alınması gereken önlemler ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı'nda 'Valiler Toplantısı' düzenlendi. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun başkanlık ettiği toplantıya, Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sabati Buyuran, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığından birer temsilci ile Adana, Adıyaman, Ağrı, Amasya, Ankara, Bingöl, Çankırı, Çorum, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Mersin, Kars, Kırşehir, Konya, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Nevşehir, Niğde, Siirt, Sivas, Tokat, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Yozgat, Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, Şırnak, Ardahan, Iğdır, Kilis ve Osmaniye valileri katıldı. Toplantı öncesi bir konuşma yapan İçişleri Bakanı Aksu, ilgili kanun gereği, seçim işlemlerini güven içinde yapmak ve yaptırmak görevinin Yüksek Seçim Kurulu'nun denetiminde il ve ilçe seçim kurullarına ait olduğunu söyledi. Bu nedenle bu kurullar tarafından yayımlanan ya da yayımlanacak olan kararlar doğrultusunda işlem yapılması ve bunların takip edilmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan Aksu, "Gerek kanun ve gerekse Yüksek Seçim Kurulu'nca seçim sürecinde; seçim kurullarına, partilere, vatandaşlara, medyaya ve tüm yetkililere çeşitli sorumluluk, yetki ve görevler verilmiştir" dedi. Kamu güvenliğinin ve huzurun sağlanması ve vatandaşların huzur ve güven ortamında oylarını serbestçe kullanmaları, bu konuda gerekli tedbirlerin alınması ve gerekli ortamında oluşturulmasının idarenin görevi olduğunu vurgulayan Aksu, seçim güvenliği konusunda, 19 Ocak 2004 tarihinde kapsamlı bir genelge yayımlandığını hatırlattı. "Ancak, konunun hassasiyeti nedeniyle, bir de illerin asayişinden sorumlu valilerimizle toplantı yapmayı ve detayları görüşmeyi uygun buldum" diyen Aksu, birinci amacı seçim güvenliği olan toplantılarının iki grup halinde gerçekleştirileceğini, ikinci toplantının da 29 Şubat tarihinde İstanbul'da yapılacağını söyledi. Aksu, bugün yapılacak olan toplantıda, esas itibarıyla, seçim mevzuatının idareye verdiği yükümlülüklerle, seçim öncesi, seçim günü ve seçim sonrasında alınacak tedbirlerin görüşüleceğini bildirdi.
Türkiye'nin 28 Mart seçimlerinden de güçlenerek çıkacağını ifade eden Aksu, "Bir idarecinin demokratik nizama en önemli katkısı yapılacak seçimlerin tam bir tarafsızlık içinde, huzur ve güven ortamında gerçekleşmesi temin etmektir. Tabiatıyla, sayın valilerin bu katkıyı emirlerindeki devlet teşkilatıyla sağlayacağına kuşku yoktur" diye konuştu. Aksu, asayişin korunmasından sorumlu valilerin elindeki en önemli aracın güvenlik kuvvetleri oluşturduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Başta jandarma ve polis olmak üzere bütün güvenlik birimlerinin; geçmişte olduğu gibi bu seçimlerde de üstün bir görev bilinci içerisinde hareket edeceklerinden; engin demokrasi kültürü sayesinde, seçimlerin hür, eşit ve adil yapılması için her türlü fedakarlığı göstereceklerinden eminim. Biz idare olarak, herkese eşit uzaklıkta olacağız. İdarenin tarafsızlığına gölge düşürecek eylem ve işlemlere tevessül etmeyeceğiz. Seçim sürecinin güven içinde yürütülmesini temin edeceğiz".
Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyelik yolunda pek çok reformlar gerçekleştirdiğini ve bu değişliklerin Kopenhag kriterlerine uymanın yanında, 'küreselleşen dünyanın' yeni değerlerine de uymak anlamına geldiğini ifade eden Aksu, "Bu yeni yönelimde, gelişen ve yaygınlaşan demokratik zihniyet temel hak ve özgürlüklerin kapsamını genişletmiş; devletlerin egemenlik haklarının arkasına sığınarak vatandaşları üzerinde her türlü tasarruf yetkisine sahip olduğu tezini büyük ölçüde değiştirmiştir" şeklinde konuştu. Demokratik rejimlerin niteliklerinin yanında şeffaflık, katılımcılık ve hesap verebilirliliğinde çağdaş yönetim yapılarının temel özellikleri olduğuna dikkat çeken Bakan Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte Türkiye, bir yandan ana hürriyetleri yeniden tanımlarken, öbür yandan da yeni ve çağdaş bir idare sistemi kurmaya çalışmaktadır. Bu noktada valilerimizin pozisyonları, bir kere daha değişimin rengini belirlemekte egemen olmaktadır. Bir başka deyişle, yasaların uygulanması konusundaki sizin kararlılığınız, başarı seviyesini belirleyecektir. Mademki, hem insan hak ve özgürlüklerinin batı standardınında uygulanması ve hem de çağdaş yönetim anlayışının Türk kamu yönetiminde yerleşmesinde esas söz sahibi sizlersiniz. O zaman tarih önünde, toplumsal dönüşümün ağırlığını omuzlarında en çok hissedecek de sizler olmalısınız".
Avrupa Birliği'ne tam üyelik vizyonu çerçevesinde, demokratikleşme ve insan hakları konularında gerçekleştirilen düzenlemeleri anlatan Aksu, "Hükümetimiz işkence ve gözaltında tutulanlara kötü muameleye sıfır tolerans yaklaşımını benimsemiş ve bunu iç ve dış kamuoyuna deklare etmiştir" dedi.
MUAMMER TAN - ANKARA (İHA)
Yayın Tarihi : 20 Şubat 2004 Cuma 15:43:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?