20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

İki gazeteye büyük tepki var!

Türk basınında dün tarihe ‘kara Çarşamba’ olarak geçecek bir gün yaşandı. Büyük umutlarla Mart 2009’da yayına başlayan Ciner Grubu’na ait Habartürk gazetesi ve Ajans Haberturk’ten bir kalemde 60 yakın basın emekçisinin işine son verildi.

Öte yandan hükümete yakın Çalık Grubu’nun elinde bulunan Sabah gazetesinde de beklenen oldu, büyük tenkisat başladı. Gelen bilgilere göre, reklam dahil bütün birimlerden toplam 60’a yakın kişi işten çıkarıldı. Yönetim Kurulu başkanı Serhat Albayrak işten çıkarmaları ve kurumdaki yeniden yapılanmayı bir maille çalışanlara duyurdu. Grupta yeni bir yapılanmaya gidildiğini belirterek, bu durumu işten çıkarmalara gerekçe olarak sundu.

Her iki gazetenin çalışanlarını da tedirgin eden tensikatın devam edip etmeyeceği henüz netlik kazanmadı.

Gazeteci örgütlerinden ortak açıklama

Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan yapılan ortak açıklamada, “26 Ocak medya patronlarının lekeli tarihine eklenen bir sayfadır..." denildi.

Açıklama şöyle:

“Bugün (26 Ocak 2011 Çarşamba), medya patronlarının basın emekçilerine yönelik saldırılarına bir yenisi daha eklendi.
Ulusal düzeyde yayın yapan Sabah-Atv ve Habertürk basın kuruluşlarından onlarca meslektaşımız işten çıkarıldı, onlarcasının da işten çıkarılması bekleniyor.
Arkadaşlarımızın işten çıkarılması; Türkiye'nin neoliberal kapitalist politikalarla tüm çalışma hayatının güvencesizleştirilmesi, çalışma düzeninin hukuksuzlaştırılması, sermaye politikalarının bedelinin emekçilere ödetilmesi anlayışının bir sonucudur.

Medya patronları, işten çıkarma yöntemine her fırsatta ve her bahaneyle başvurmaktadır. Emekçi düşmanı sosyal politikaların en vahşi biçimde hissedildiği işkollarının başında gelen basın yayın alanında son yıllarda süreklileşen bu yöntem, ahlaksızlık ve iktidar eliyle palazlandırılmış sermaye sınıfının pervasız keyfi uygulamalarından başka bir şey değildir.
İşten çıkarmaların yaşandığı Sabah-Atv ve Habertürk, Türkiye basınının tekelci yapısında, hiçbir ticari kaygısı bulunmayacak kadar güçlü sermaye yapılarının parçalarıdır. Dolayısıyla geçmişte olduğu gibi, ekonomik nedenlerin ileri sürülmesi, insan hayatının ve çalışan emeğinin aşağılanmasıdır.
Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeli Erdal Şafak imzalı "veda mektubu" da bu anlayışın en açık şekilde ifade edildiği bir ibret belgesidir.

İnsanların emeğiyle, ekmeğiyle, geleceğiyle, yaşamıyla oynandıktan sonra bir vicdan temizleme ve kendini rahatlatma olarak kaleme alınmış bu tür yazılar, gerçeği değiştirmez. Bütün yalınlığına rağmen medya patronlarının ve yöneticilerinin görmek istemediği ve hatta saklamaya çalıştığı tek bir gerçek vardır ki o da emeğe ve emekçilere dönük saldırıların artık sistemin temel anlayışı haline geldiğidir.

Söz konusu iki basın kurumunda yaşananların yanı sıra, TRT muhabiri Haber-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Osman Köse'nin TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin imzasıyla Çukurova Bölge Müdürlüğü'ne sürüldüğünü de öğrenmiş bulunuyoruz. Bu durum da yukarıda bahsedilen genel tablonun bir parçasıdır. Bütçesi halk tarafından oluşturulan TRT'nin kamu yayıncılığı anlayışından uzaklaştırılarak adeta hükümet televizyonu haline getirilmesinin bir sonucu olan bu sürgün aynı zamanda örgütlü emek ve demokrasi mücadelesini de hedef almaktadır.
Tüm bu uygulamaların bir başka anlamı da, ülkemizde basın-yayın alanının bağımsızlığına ve niteliklerine dönük saldırılar olmasıdır.

Türkiye'de yerleştirilmek istenen güvencesizleştirme ve biat kültürünün bir parçası olan işten çıkarmalar ve diğer uygulamalara karşı TGS ve ÇGD Ankara Şubeleri olarak bu yapılanlara karşı dün olduğu gibi bugün de mücadele etmeye devam edeceğimizi ve bundan sonra tüm meşru mücadele yöntemleriyle haklarımızı savunacağımızı bildiririz.”

İşsiz gazeteciler Sözcü'de manşet oldu!

Öte yandan muhalif Sözcü gazetesi, Sabah ve Habertürk gazetelerindeki işten çıkarma operasyonları için bu iki gruba fena yüklendi. ‘Ekonomi süper’ diyen gazeteler işçi atıyor” başlığıyla manşetten verilen haberde, işsiz kalan gazetecilerin dramına dikkat çekildi.

Habertürk ve Sabah sus pus!

Toplu işten çıkarmalarla sarsılan iki kurumun internet siteleri, dün gün boyunca üç maymunu oynadı. Medya toplu işten çıkarmalarla sarsılırken Sabah Grubu ve Habertürk'teki 'küçülme' gazetelerin internet sayfalarına yansımadı.

Her iki kurumun haber siteleri üç maymunu oynayıp: "görmedik, duymadık bilmiyoruz" tavrı takındı.Buna karşılık BBC'deki işten atmalar her iki gazetenin sitesinde de yer aldı. Asıl çarpıcı nokta ise BBC'nin bizim medyaya verdiği ders oldu. BBC elemanlarının işten çıkarılmasını ve buna karşı çalışanların eylem yapmasını kendi sitesinde yayınladı.

Habertürk ve Sabah’ın internet siteleri sessizliğe bürünürken, Habertürk’te işten çıkarılanlar sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta bir sayfa açarak seslerini duyurmaya çalışıyor. "Habertürk İşten Çıkarılanlar Topluluğu" adı altında açılan sayfada, işten çıkarmaları protesto eden bir de açıklama yayınlandı...

Açıklamada "İnsanları çalıştıkları şirketlerden transfer edip büyük vaatler veren ve sonra bir paçavra gibi kapının önüne koyan bu zihniyeti ve düşünceyi protesto ediyoruz...." denildi.

...
Yayın Tarihi : 27 Ocak 2011 Perşembe 12:38:27
Güncelleme :27 Ocak 2011 Perşembe 12:44:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ismail IP: 78.176.153.xxx Tarih : 28.01.2011 01:34:38

ben zaten o iki gazeteyide kesinlikle almıyorum kimseyede tavsiye etmiyorum hatta aynı gurubun ulusal medyası haberlerine dikkat edin başbakandan bir haber veriyo araya bir kaza haberi sıkıştırıyo arkasından bir başbakan haberi daha sonra hiç gereksiz bir haber arkasından bir başbakan haberi daha derken bülten bitiyor ben o kanalada bakmıyorum hatta dizilerinede bakmıyorum


mehmethayri IP: 85.103.210.xxx Tarih : 27.01.2011 12:56:00

Yönetimi yandaşların eline geçmiş medya ile sindirilmiş medya patronlarının alt ünitelerde ki kadrolaşma operasyonunun neticesidir bunlar.Aynen kurumlarda, üniversitelerde olduğu gibi.(Bizim düşüncemizde ,ideoljimizde olmayanlar dışarıya buyursunlar)zihniyetinin pratiğe dökülüşüdür.


ali IP: 188.56.9.xxx Tarih : 28.01.2011 00:37:43

iyi günler;Kamu Kurumları satıldı yani özelleşti.Burada çalışan ÇORUH EDAŞ, Fırat EDAŞ,YeŞİLIRMAK EDAŞ gibi TEDAŞ Şirketleri devredildi özel firmalara.  Burada çalışan memur ve sözleşmeliler diğer kurumlara nakledildi.Herbiri en az 10 yıl hizmeti olan vasıflı mühendis, ,şletme, tekniker, teknisyen ve müdürler idi.Diğer kurumlarda ne kadar başarılı olacaklar ki? İşçiler ne oldu bu firmalarda kaldı.O Sendika babaları nerede TES-İŞ nerede acaba hiç kılı kıpırda dı mı? Bana göre hayır.O işçi arkadaşlar o sendikalardan istifa etmelidirler. Selamlar


yasar ertas IP: 94.101.46.xxx Tarih : 27.01.2011 13:36:30

bu olay kapitalizmin kacinilmaz acimasiz kurallarindan biridir  bazi memleketlerde öyle büyük is yerleri isci cikarir is yeri iflaz eder ederde bir hak ve hukukta son bulur bizde böyle bir sey olur kara carsamba olur zirve olur anma günü olur her gün bir anlamli gün  günde yetmeyecek böyle  giderse gelismis ülkelerde sosyal plan sosyal hak vardir gelirler ilgilenirler en olumlu yolu bulurlar  yardimci olurlar yol gösterirler  ne kara carsamba olur  ne herkez yoluna sepeti koluna olur isi olan isine isi olmayan hükümet babasina simdi ben burdan yine nasil kizmayayim bos laflarina bos kavgalarina evliya celebeliklerine iktidar ve muhalefetin genede biz millet olarak ne kara carsambalar gördük onlar kavga ede dursun biz kendi sosyal isimizi onlara muhtac olmadan hallederiz buna ragmen hükümet babamiz babaligini yasalaca yapsa daha iyi olmazmi yani