Harun Yahya ismiyle yazılar yazan Adnan Oktar ile Cüppeli Ahmet Hoca arasında ilginç tartışma...
Cüppeli’nin “Sen Mehdi olamazsın” dediği Adnan Hoca ise 11 web sitesinde kendisinin mehdi olduğunu ileri süren yazılarla cevap verdi...
Daha önce Mehdi’nin tüm belirtilerinin kendisinde olduğunu ancak Mehdilik iddiasıyla ortaya çıkmasının uygun olmayacağını belirten Adnan Oktar’a cevap Cüppeli Ahmet Hoca’dan geldi.
Tartışma 3 Mayıs 2009’de Cüppeli Ahmet Hoca’nın şu sözleriyle başladı: “Ben Mehdiyim diye tutturmuş. ’Ya değilsin’diyoruz adama. Sen Mehdi değilsin. ’100 tane hadis bana uyuyor’diyor. Anlının ortasında boşluk ve sağ omzunda ben olacak bunlar da var diyor. Hamdolsun tutturduk diyor.”
Bu sözlere Adnan Oktar 11 ayrı web sitesiyle cevap verdi. Hazırlanan internet siteleri ise birbirinin kopyası niteliğinde ve Adnan Oktar kendisinin mehdi olduğuna dair argümanlarını söz konusu sitelerde işte böyle savunuyor:
www. cubbelininbilmedikleri.com sitesinden:
* “Hz. Mehdi (A.S.) İstanbul’dan çıkacaktır.”
* “Üstad Said Nursi Hazretleri Emirdağ Lahikası’nda Hz. Mehdi (a.s.)’nin birinci görevinin, ahir zamanda insanlığı etkisi altına alan Materyalizm ve Darwinizme karşı iman hakikatlerini anlatarak insanların Allah’a iman etmesine vesile olmak olacağını söylemiştir.”
www.cubbeliahmethocayacevap.com sitesinden:
* “Nimetullah Hoca Efendi’nin Feyz Dergisi ile yaptığı söyleşisinden” başlığı altında şu sözlere yer veriliyor: “Bu yüzyıl İslam’ın yüzyılı olacak. Şüphesiz Mehdi gelecek. Bazıları bu konuyu fazla önemsemiyorlar. Çok yanlış. Ben bir çok büyüklerden bizzat işittim. Zaten bir çok hadis mevcut.”
* “Peygamberimiz (S.A.V.) medrese eğitimi almamıştı, Hz. Mehdi (A.S.) de medrese eğitim almayacak sadece kendisine verilen özel ilimlerle hükmedecektir.”
www.cubbeliahmethocaninyanlislarinareddiye.com adlı internet sitesinde: n 21 Ocak 1989 tarihli Güneş Gazetesi’nin haberi kullanılarak şu sözlere yer veriliyor: “İstanbul’a gelişi olay olan Şeyh Nazım Kıbrısi sosyete gençliği arasında çok tutulan Adnan Hoca’ya destek verdi. Kıbrıslı Hoca Adnan Hoca hakkında ’Adnan Hoca ile uğraşılmasını tavsiye etmem. Bundan sonra uğraşanlara da bir felaket geleceğini haber veririm’dedi.”
* “Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri’nin Adnan Oktar ile 1987’de yaptıkları bir röportajından” başlıklı yazıda yer alan Şeyh Nazım’ın şu sözlerine dikkat çekiliyor: “Hem o rütbeyi hem salahiyeti versin diye ben dua ediyorum, Adnan bey kardeşimize de Cenab-ı Allah, namaz için Yusuf peygamberin tecellisini ona giydirmek üzere ona halvet emreylemiştir... Adnan Bey’in yapacağı mükemmel hizmetler vardır. Velayet sırrı ile, zahiri de başka da, velayet sırrı ile yapacağı ve yapmakta olduğu hizmet de vardır.”
Cüppeli Ahmet Hoca ne demişti?
CÜPPELİ Ahmet Hoca 3 Ma-yıs’ta www.cuppeliahmethoca.tv’ de yayınlanan konuşmasında Adnan Oktar’ın Mehdilik iddialarına şu cevabı vermişti: “Biz Ehli sünneti muhafaza edeceğiz. Efendi bana emretti: ’Sen bu kapıyı muhafazsa edeceksin!’ Ben emir kuluyum, görevliyim. Adnan Hoca demiyorum ona Adnan Oktar’a. Benim için de diyor ki ’pis işlere bulaşmış, görevlidir’diyor. Ben çok derin yerlerden görevliyim. Benim evliyaya istinadım var Allah dostlarına dayanmışım ben. Ben bir gidersem evliyalara sen görürsün gününü. ’Ben Mehdiyim’diye tutturmuş ’ya değilsin’diyoruz adama. Sen Mehdi değilsin. ’100 tane hadis bana uyuyor’diyor. ’Alnının ortasında boşluk ve sağ omzunda ben olacak bunlar da var’diyor. ’Hamdolsun tutturduk’diyor. Kıyametin kopmasına ona göre 70 sene kalmış. 70 sene kalmış Mehdi madem gelemiyor ’ben çıkayım’demeye getiriyor yani. Kardeşim ne çıkıyorsun otur oturduğun yerde. Sen nasıl mehdi olacaksın yaşın olmuş 55. Sakalın kısacık. Her tarafın bir alem. Allah akıl fikir ihsan eylesin.”
Mehdi nedir, kimdir?
Mehdi, İslam inanışına göre, Kıyamet kopmadan önce dünyaya gelecek ve dünyada İslam’ı hakim kılacak olan kişidir. Mehdi kelimesi genellikle, “hidayete eren ya da hidayete vesile olan” anlamlarına gelmektedir.
Hz. Mehdi'nin gelmeyeceğini iddia edenlere Kuran Ayetleri ile cevaptır.
HZ. MEHDİ (A.S.)'YE İŞARET EDEN KURAN AYETLERİ
... Benden sonra İSMİ "AHMED" OLAN BİR ELÇİNİN de müjdeleyicisiyim" demişti. (Saff Suresi, 6)
... Bundan sonra size BEN’DEN BİR HİDAYET GELDİĞİNDE, kim Benim hidayetime uyarsa, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır." (Bakara Suresi, 38)
Ve onları, Kendi emrimizle HİDAYETE YÖNELTEN ÖNDERLER KILDIK ... (Enbiya Suresi, 73)
İşte ALLAH'IN HİDAYET VERDİKLERİ BUNLARDIR; öyleyse SEN DE onların BU HİDAYETLERİNE UY... (Enam Suresi, 90)
Senin Rabbin, 'ana yerleşim merkezlerine' onlara ayetlerimizi okuyan BİR ELÇİ GÖNDERMEDİKÇE ŞEHİRLERİ YIKIMA UĞRATICI DEĞİLDİR... (Kasas Suresi, 59)
... KIYAMET-SAATİNİN kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? İŞTE ONUN İŞARETLERİ GELMİŞTİR... (Muhammed Suresi, 18)
Rabbimiz, biz: "RABBİNİZE İMAN EDİN" DİYE İMANA ÇAĞRIDA BULUNAN BİR ÇAĞIRICIYI İŞİTTİK, hemen iman ettik. (Al-i İmran Suresi, 193)
Şüphesiz SANA BİAT EDENLER, ancak ALLAH'A BİAT ETMİŞLERDİR... (Fetih Suresi, 10)
Biz elçilerden hiç kimseyi ancak Allah'ın izniyle KENDİSİNE İTAAT EDİLMESİNDEN BAŞKA bir şeyle göndermedik... (Nisa Suresi, 64)
Ama KOŞARAK SANA GELEN ise...” (Abese Suresi, 8)
... HER NEREDE OLURSANIZ, ALLAH SİZLERİ BİRARAYA GETİRECEKTİR... (Bakara Suresi, 148)
Senin Rabbin, 'ANA YERLEŞİM MERKEZLERİNE' onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri yıkıma uğratıcı değildir... (28/59)
Bana 'GÖNÜLDEN-KATIKSIZ OLARAK YÖNELENİN' yoluna tabi ol. (Lokman Suresi, 15)
(Yeryüzünde) FİTNE KALMAYINCAYA KADAR ONLARLA MÜCADELE EDİN... (Bakara Suresi, 193)
De ki: "Eğer siz ALLAH'I SEVİYORSANIZ BANA UYUN; ALLAH DA SİZİ SEVSİN ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir." (Al-i İmran, 31)
O, KALPLERİNİZİN ARASINI UZLAŞTIRIP-ISINDIRDI ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız... (Al-i İmran Suresi, 103)
... "Gerçek şu ki BUNLAR AZINLIK OLAN BİR TOPLULUKTUR". (Şuara Suresi, 54)
... Zaten onunla birlikte ÇOK AZINDAN BAŞKASI İMAN ETMEMİŞTİ. (Hud Suresi, 40)
... Nice KÜÇÜK TOPLULUK, daha çok olan bir topluluğa Allah'ın izniyle galib gelmiştir... (Bakara Suresi, 249)
Allah yolunda mücadele eden ve KINAYICININ KINAMASINDAN KORKMAYAN bir topluluk getirir. (Maide Suresi, 54)
GECE-BOYUNCA DA PEK AZ UYURLARDI. Onlar, seher vakitlerinde istiğfar ederlerdi. (Zariyat Suresi, 17-18)
... artık Allah, onun Mevlasıdır; CİBRİL ve mü'minlerin salih olan(lar)ı da. Bunların arkasından MELEKLER DE ONUN DESTEKÇİSİDİRLER. (Tahrim Suresi, 4)
... Allah yolunda KENDİLERİNE İSABET EDEN (GÜÇLÜK VE MİHNET)DEN DOLAYI ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah, sabredenleri sever. (Al-i İmran Suresi, 146)
"Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı; onlara, yardımımız gelinceye kadar yalanlandıkları ve EZİYETE UĞRATILDIKLARI şeye sabrettiler..." (Enam Suresi, 34)
bırakın bunları ya mehti diye bir şey yok herkes kendi nefsinin mehtisi olmalı başkalarından beklemeyin insanlar alışmış kurtarıcılara kimse gelmeyecek herkes kendisini kurtarsın
adnan oktar kendisinin mehdi oldugunu savunmuyor.. hadisleri soyluyor. hadisler peygamber efendimiz tarafindan 1400 yil once soylenen sozler. peygamber efendimizin soylediklerini inkar edenler kendini dindar sanmasinlar.yani ornegin firat in suyunun kesilecegini soylemis... ne yani firat in suyunun kesildigini red mi ediyor cubbeli hoca...
BUNLARIN MEHDİLİK İDDİASININ ARKASINDA NE VAR? İŞTE CEVABI...
Aşağıdaki yazı İşte Kuran sitesinden alıntıdır.
" Sözcük anlamı olarak; ”hidayet görmüş”, “hidayet edilmiş”, yani “doğru yol gösterilmiş”, “doğru yola kılavuzlanmış” demek olan ve Arapça bir sözcük olan “mehdi” sözcüğü, bir kısım Müslümanlar tarafından, ilerideki bir tarihte (kıyamete yakın bir zamanda) ortaya çıkacağı zannedilen belirli bir varlığa isim olarak verilmiştir.
İslâmiyet’in tek kaynağı Kur’an’da “Mehdi” ile ilgili bir tek ayet, bir tek işaret bulunmamasına rağmen, Müslümanlar arasında böyle bir inancın oluşması, Yahudi ve Hıristiyan inançlarındaki “Mesih” inancına dayanmaktadır. Bu husus, Ana Britannica tarafından da şu satırlarla saptanmıştır:
“mehdi, … İslâm’da kıyametten önce gelerek dünyayı adaletle dolduracağına inanılan kurtarıcı. Başta Yahudilik ve Hıristiyanlık olmak üzere hemen bütün din ve kültürlerde bulunan mesih inancının İslâm halk kültüründeki uzantısıdır. …”
Bu durumda, mehdi kavramının ayrıntılarına girmeden önce, İslâm’da yeri olmayan bu sapık inancın kaynağı olan mesih inancının ne olduğuna bakmakta yarar vardır. Kur’an’da İsa peygamberin lâkabı olarak geçen “Mesih” sözcüğü (Nisa; 157, Maide; 72, 75) hakkında Ana Britannica şu bilgileri vermektedir:
“mesih, (İbranice maşiah: meshedilmiş, kutsal yağla kutsanmış), geniş anlamda; dinsel düşüncede dünya tarihinin sonunda tanrısal bir görevi yerine getirerek insanlığı kötülük ve günahlardan kurtaracak kişi, dar anlamda; Yahudilikte Hz. Davud’un soyundan gelerek İsrailoğullarını geçmişteki altın çağına kavuşturacak kral. Hıristiyanlık, daha Yeni Ahit yazarlarından başlayarak “Mesih” adını (Yunanca Hristos; Lâtince Christus) Hz. İsa ile özdeşleştirmiş, insanoğlunu günahkârlığın boyunduruğundan çıkararak Tanrı’yla sonsuza değin barıştırdığına inanılan bu kurtarıcıyı İsa Mesih biçiminde adlandırmıştır. … Tevrat’ın hiçbir yerinde dünya tarihinin sonunda ortaya çıkacak bir mesihten söz edilmiyordu. Kusursuz bir kralın yönetimindeki bir çağın geleceğini öngören bölümlerde de hiçbir yerde mesih terimi kullanılmıyordu. Bununla birlikte günümüzdeki araştırmacıların çoğuna göre Yahudilerin mesih beklentisi krallık kavramı ile ilgili inançlardan türemişti. Buna göre meshedilmiş kral tanrısal kökenli olmadığı hâlde Tanrı’nın Oğlu olarak adlandırılacak, dünyanın kurtuluşu umutları ona yüklenecekti. … Kitab-ı Mukaddes geleneğinden etkilenmemiş dinlerin ahiret öğretilerinde de mesih benzeri inançlar ortaya çıktı. Budizm gibi mesihçiliğe oldukça uzak olan bir din bile, örneğin Mayahana grupları arasında, gelecekte gökten inerek inananları cennete götürecek Buda Maitreya inancını doğurdu. Bütünüyle ahiret yönelimli olan Zerdüşt dininde de, Zerdüşt’ün ölümünden sonra gelecek bir oğlunun, dünyayı sonsuz esenliğe getirmesi ve ölüleri diriltmesi bekleniyordu. …”
Görüldüğü gibi, sadece semavî dinlere mensup olanlar arasında değil, yeryüzündeki tüm ilkel dinlerde var olan inanca göre kötü gidişe dur diyecek olan bu BEKLENEN KURTARICI , aslında insanların zulüm ve işkence altında inlediği dönemlerde, ezilen ve baskı altında tutulan zavallı kitlelerin ürettiği bir HAYALÎ KAHRAMAN; ütopik bir SÜPERMAN’dir.
MÜSLÜMANLARDA MEHDİ İNANCI
İslâm tarihi ve İslâmî bilim kaynakları incelendiğinde, önceden Yahudi ve Hıristiyan olan bir çok kişinin Müslüman olduktan sonra, eski inanç ve kültürlerini İslâm dinine uyarlamaya çalıştıkları, yani kendi sapık inanç ve amellerini, İSLÂMÎLEŞTİRMEYE çalıştıkları görülmektedir. Nitekim tüm İslâm bilginleri, Kâ’bu-l Ahbar, Vehb b.Münebbih, Abdullah b.Selam, Temim-i Dari, İbn-i Cüreyc gibi kişilerin, bu icraatı çokça yaptıkları konusunda birleşmektedirler. İşte mehdi inancı da, bu gibi kişiler marifetiyle Müslümanlar arasına girmiş ve yayılmıştır. Çünkü zaten Kur’an’da bahsi geçmeyen bu kavrama, ne İslâm dinini en iyi anlamış ve bu sebeple sonradan mezhep imamı olarak kabul edilmiş İmam-ı Azam, İmam-ı Maturidî, İmam-ı Eş’arî gibi bilginlerin eserlerinde, ne de hadis kitaplarının en sağlamları olarak kabul edilen Sahih-i Buharî ve Müslim’deki rivayetlerde yer verilmiştir. Bu konudaki rivayetlerin tüm hadis bilginlerince “uydurma hadisler” listesine alınmasına ve güvenilir sayılmamasına rağmen, bir kesim tarafından “bilgin” sayılan bir çağımız insanı, bu rivayetleri “manen mütevater” olarak benimsemiş ve mehdi konusunda “inciler” döktürmüştür. Hayatta iken müritleri tarafından mehdi olarak kabul edilmiş olan bu zat, insanların Allah’tan yardım istemeyi unutacaklarını düşünmüş olmalı ki;
“Ümitsizliğe düşüldüğünde, kahredici, zalim idareciler, istilâlar, sürgünler, baskılar döneminde insanlar böyle bir ümide muhtaçtır. O sayede kötü şartlara sabredilir, tahammül edilir. Onun için Mehdi inancı gereklidir.” diyebilmiştir.
Buharî ve Müslim dışındaki hadis kitaplarında MÜTEVATER olmayan, bir kaç zayıf rivayete konu edilen mehdi inancı; inançlarının temeli “rüya” ve “keşif” olan, aslında inanç ilkeleri ve amelleri itibari ile İslâm’dan çok farklı bir din olan tasavvuf ve tarikat çevreleri ile Şii mezhebinde revaç bulmuştur. Oysa İslâm’da ZANNA DAYALI İNANÇ OLUŞTURULMAZ:
Yunus; 36: Onların çoğu ZANDAN başka bir şeyin ardından gitmiyor. Doğrusu şu ki, ZAN HAKTAN HİÇBİR ŞEY İFADE ETMEZ. Allah onların yaptıklarını iyice bilmektedir.
MEHDİ KİMDİR ?
Şiilik’te mehdi, “yüce bir imam”dır. Onu kimse göremez, bilemez. Çünkü kendisini gözlerden saklamıştır. O ölmemiştir. Kıyamet yaklaştığında saklandığı yerden çıkacak, yeryüzünden her türlü kötülüğü kaldırarak herkesin mutluluğunu sağlayacak, böylece Allah tarafından kendisine verilen görevi yerine getirmiş olacaktır.
Şiilik’in İMAMİYYE ekolüne göre ise mehdi, Hasan Askerî’nin oğludur. Babası öldüğü zaman yaşı çok küçük olmasına rağmen babasının cenaze namazını kıldırmıştır. Sonra dünyadan el etek çekerek görünmez olmuştur. Topluma yolladığı mesajları, belirlediği dört temsilci ile iletmiş, kendisi ölünce bu temsilcilerin de görevleri bitmiştir. Mehdi inancının, Şii ekolde Sünni ekole nazaran daha çok kabul edilmesinin sebebi, Emevi soyunun, Abbasi soyuna çektirdiği aşırı zulüm ve işkencedir.
Zayıf rivayetlere göre ise mehdi;
- Kıyamete yakın bir zamanda, Sünnetlerin unutulup bid’atlerin çoğaldığı, zulüm ve fesadın hüküm sürdüğü bir zamanda ortaya çıkacaktır.
- Peygamberimizin kızı Fatıma’nın oğlu Hüseyin’in neslinden gelecek (yani seyyit olacak), Medine’de doğacak ama kendisini Mekke’de tanıtacak, peygamberimiz gibi kendi adı Muhammed ve babasının adı da Abdullah olacaktır.
- Çok bilgin birisi olacak, kendi adına mezhep kuracak ve bütün Müslümanlar kendisine uyacaktır.
- Ashab-ı Kehf’in kendisine yardım edeceği bu mehdi, tüm dünyanın hükümdarı olacak ve dünyayı zulümden temizleyerek, adaleti hâkim kılacaktır.
- İsa peygamber onun zamanında gökten inecek, onun arkasında namaz kılacak ve Deccal’a karşı beraber mücadele edeceklerdir.
- Altı ilâ dokuz yıl arasında saltanat sürecek ve bu dönemde bol yağmur yağacak, toprak bol bereketli olacaktır.
İşte bu saçma inançlar, Tarih kitaplarında ve ansiklopedilerde görülebileceği gibi, tarihte bir çok şarlatan mehdinin çıkmasına yol açmıştır. Ama bu sapıklık tarihte kalmamış, tarikat şeyhlerinin mehdi olduğuna inanan insanlarca günümüzde kadar da getirilmiştir.
İSLÂM DİNİNDE MEHDİ İNANCI
Bu sapık inancın, İslâm dini ile, hiçbir aşamada örtüştüğü bir husus yoktur. Çünkü bu sapık inancın aşamalarında olacağı söylenen zırvalar şunlardır: Memleket zulüm ve fesada boğulduğu zaman, hiç kimsenin zahmet edip bir çabaya girmesine gerek kalmadan Allah insanlara Mesih ya da Mehdi’yi yollayacak, o da memleketi zulümden, baskıdan, fesattan kurtarıverecektir. İnsanların Mesih ya da Mehdi’nin dünyayı düzeltmesine yardım etmelerine de gerek kalmayacak, çünkü Mesih ya da Mehdi’ye yardımcı olarak Allah mağaradan Ashab-ı Kehf’i çıkaracak ve gökten İsa’yı indirecektir. Böylece insanlar tekkelerde, köşelerde, ellerinde doksan dokuzluk tespihler, lâklâk edecekler, ama memleket zulümden fesattan Mesih ya da Mehdi ve yardımcıları tarafından kurtarılacaktır.
Yukarıdaki tabloya göre, zulüm ve fesatla ölümüne mücadele etmiş peygamberler ve yandaşları sanki birer ENAYİ, Allah da bu mesihci ya da mehdici takımın hâşâ uşağı konumundadır. Halbuki İslâm’ın öngördüğü, insanlardan beklediği ise şunlardır:
Müddessir; 1, 2: Ey örtüye bürünen!
Kalk, hemen UYAR.
Âl-i Imran; 104: İçinizden hayra çağıran, doğruyu-güzeli emreden, kötü-çirkinden alıkoyan bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere eren işte onlardır.
Fussılet; 33: Allah’a çağıran ve düzeltici işler yapan ve “ben Müslümanım” diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır.
Enfal; 39: Fitne kalmayıncaya ve din tümüyle Allah’ın oluncaya kadar onlarla SAVAŞ. Vazgeçerlerse kuşkusuz ki Allah, ne yaptıklarını iyice görendir.
Görüldüğü gibi İslâm dinine göre Müslüman, her kötülük karşısında şartlara göre tavır almak, kötülüklerle mücadele etmek zorundadır. Çünkü insanlar hak etmedikçe Allah, onların içine düştükleri perişanlığı değiştirmeyecektir:
Rad; 11: Her biri için onu önünden ve arkasından izleyen gözcüler vardır ki, kendisini Allah’ın emrine bağlı olarak koruyup denetlerler. Gerçek şu ki Allah, BİR TOPLUMUN MARUZ KALDIĞI ŞEYLERİ, ONLAR, İÇ DÜNYALARINDAKİNİ DEĞİŞTİRMEDİKÇE, DEĞİŞTİRMEZ. Allah bir topluma bir perişanlık dileyince de artık onu geri çevirecek bir güç yoktur. Ve onlar için Allah dışında koruyucu bir dost da olmaz.
Sonuç olarak, Mehdi ve Mesih’i karşılaştırdığımızda, Mehdi denilen kişinin Yahudi ve Hıristiyanlık inancındaki Mesih olduğunu, diğer bir ifadeyle Mehdi’nin, Mesih’in İslâmîleştirilmişi olduğunu görmekteyiz. Orijinal İslâm’da böyle saçma bir inanç yoktur, olması da mümkün değildir. Hakkı Yılmaz...İŞTE KURAN "
islama hizmet ediyorlarmış şu anda ikiside suudi arabistanda olsa dinde fesat çıkarmadan dolayı yağlı ipte sallanırlardı bunların arkasında gidenlerde öyle kimisi afedersiniz h..sürüsü her türlü c..sapıklık var diğeri sübyancı tayfası bunlar mı mehdi olacak eğer bunlar mehdi ise ben tanrıyım
Ben Adnan Oktar'ın hemen hemen tüm röportajlarını okudum. Kendisi mehdi olduğunu iddia etmiyor. Ancak mehdiyet ile ilgili ciddi çalışmaları var, bu kişiyi beklediğini söylüyor. Fakat bazı kişiler mehdinin gelecek olmasından rahatsızlık duyuyorlar. Adnan Oktar Kuran ve hadislere göre konuşuyor. bu nedenle kendisini çok severek izliyorum ve destekliyorum
Maşallah herkes ne çok biliyor bu Mehdi meselesini. İslamiyet ve islamiyet ilgili ciddi bir konu, herkesin ağzına sakız olacak kadar basit değil.
Mehdi mutlaka çıkacaktır. Ehli Sünnet inancında olan herkes Mehdi'nin mutlaka çıkacağına inanmalıdır. Çünkü Peygamber Efendimiz (sav) bu konuyla ilgili çok fazla hadisi vardır. Dindarların sevinçle karşılaması gereken bu durumu, nedense Cüppeli Ahmet (Hoca demeyeceğim) bir türlü hazmedememiş. İslam'ın bir lideri olmasından neden acaba bu kadar korkuyor, merak ediyorum. Belkide hadisler ışığında kendisinin olamayacağını anladığı içindir. Ve Adnan Hoca'nın (bence kendisi büyük bir Hoca ve İslam büyüğüdür) özelliklerinin mehdi ile ilgili hadislerle uyuştuğunu görünce iyice korkmuş olabilir. Müslümanların birlikteliğine ve ruhlarının şifa bulmasına yarayacak eserlerinden dolayı Allah Adnan Hocaefendiden razı olsun, cüppeli ahmet gibilerin fesatından korusun, İNŞAALLAH.
Sizlere tek sozum var.. Mehdi (A.S) cikipta ben geldim, bakin hadisler benden bahsediyor dermi? Hayir! Cok sacma!!! Tabiki bir gun gelecektir, ama kimse geldigini bilmeyip sonra ogrenecektir.. (boyle okumustum bir din kitabinda ..ayrica bu adam ben (hasa) peygamberim dese imani zayif olan inanir... Ya Rab, sen bizleri imanindan ayirma.
Sizin ikinizden de bir şey olmaz ! Siz ancak cahil insanları kandırırsınız.
HALKIN AZİZ NESİN ORANINDAN BESLENEN ASALAKLAR!...CÜPPELİ OLANI MEDYA SOYT....SI. MAKYAJLI DİĞERİ GİZLİ YAHUDİ!...İŞTE TÜRKİYE'DE İSLAMIN MEHDİLERİ!...MERT GÜÇEL İSİMLİ YORUMCU... SEN MÜSLÜMAN MISIN? KUR'AN' A İNANIYOR MUSUN? BİR KEZ OLSUN KUR'AN'I OKUDUN MU?... HADİ ONDAN GEÇTİM. YUKARIDAKİ YAZIMI OKUDUN MU?...