İkisi de İmralı canisine af peşinde!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti ve CHP'nin perde arkasında aynı amaçlara hizmet ettiklerini öne sürerek, "Anlaşıldığı kadarıyla tek başına iktidar olma şansını elde edemeyecek olan bu iki parti, seçimden sonra koalisyon kurmanın altyapısını şimdiden oluşturmaya kendilerini adamışlardır" dedi.

Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye'nin son günlerde kaygı verici tartışmaların, tahripkar hadiselerin, art niyetli ve sorumsuz beyanatların gölgesi altında kaldığını söyledi. Siyasetin ahlaki derinliğinin kaybolduğunu ifade eden Bahçeli, "AK Parti ile CHP arasındaki 'oynak ve kaynak' tartışmaları, çapsızlığın ve vizyonsuzluğun hangi seviyelerine ulaştığını bariz bir şekilde ispat etmiştir. Aslında birbirini tamamlayan bu iki partinin, perde arkasında aynı amaçlara hizmet ettikleri, dikkatli ve milli gözlerden kaçmayacaktır. Anlaşıldığı kadarıyla tek başına iktidar olma şansını elde edemeyecek olan bu iki parti, seçimden sonra koalisyon kurmanın altyapısını şimdiden oluşturmaya kendilerini adamışlardır" şeklinde konuştu.

Özellikle anamuhalefet liderinin teröre karşı kuşkulu bakışı ve milli konulardaki çekimser duruşunun, AK Parti ile aynı çizgide buluşmasını sağladığını belirten Bahçeli, iki siyasi zihniyetin de neredeyse İmralı'nın dilini ve projelerini hayata geçirmek için birbiriyle yarış içine girdiğini öne sürdü. Bahçeli, "İkisinin de kafasında İmralı canisinin affedilmesi vardır. Türklük değerleri, Türk milletinin birliği ve Cumhuriyet'in devamlılığı ikisinin de öncelikleri arasında yoktur. Anamuhalefet partisinin çelişkili ve kılıktan kılığa giren siyasi mesajlarıyla Başbakan Erdoğan'ın değişken ve tutarsız sözleri üst üste örtüşmektedir. Başörtüsüyle eğitimlerini sürdürmek isteyen evlatlarımızın önünde bu iki siyasi anlayış engel teşkil etmiştir" diye konuştu. MHP lideri Bahçeli, Danıştay'ın, ALES sınavına başörtüsüyle girilemeyeceğine yönelik tartışmalı kararının, bu iki partinin ekmeğine yağ sürdüğünü ifade etti.

CHP'nin PKK tezlerini savunan ve rezil planları sahiplenen bir anlayış içinde olmasının bir savrulma olduğunu öne süren Bahçeli, bunun CHP açısından tarifi olmayan utanılacak bir durum olduğunu vurguladı. Hakikat komisyonunun kurulmasıyla ilgili CHP beyanlarını Türk milletinin kaygıyla karşıladığını dile getiren Bahçeli, 'hem asker, hem terör örgütü aynı aynda silah bıraksın' sözlerini de herkesin işittiğini anlattı. Bölücü taleplere şirinlik yapan anamuhalefet liderinin, İmralı'daki bölücübaşının kanlı projelerine destek vererek aynı safta yer aldığını belirten Bahçeli, AK Parti'nin izinden yürüyen anamuhalefetin, üniter devleti fantazi olarak değerlendirdiğini söyledi. Bahçeli şunları kaydetti: "Artık önümüzdeki süreçte AK Parti, CHP ve PKK'nın tavırlarında paralellik olacağını söylememiz yanlış olmayacaktır. Türkiye'nin temellerinde oynama yaparak kaynaşma sağlanacağını düşünen bir sefil siyaset tüccarlarının milletimizden hak ettiği cevabı en iyi şekilde alacaklarını hep birlikte yaşayarak göreceğimizden kuşku duymuyorum. AK Parti iktidarı ülkemizi mayınlarla döşeli etnik tuzağın içine çekmek amacıyla yapmadığını bırakmamıştır. AK Parti'nin dışarıdan eline tutuşturulan senaryo gereğince oynadığı oyunun gayesi bellidir ve Türk milleti, kimlik bölünmelerine ve dönüşü olmayan etnik kargaşaya itilmek istenmektedir. CHP de böylesi bir sürecin figüranları arasında yerini almış ve tarafını netleştirmiştir."

Bahçeli, Habur'da bölücü teröristlerin törenlerle karşılanmasından yaklaşık 15 ay sonra bu defa da Hizbullah militanlarının halaylar eşliğinde serbest kaldıklarını hatırlatarak, yüzlerce insanın kanına giren canilerin rahata erdikten sonra sıradan suçlu muamelesi görerek mutat kontrol prosedürüyle taltif edildiklerini ancak buna dahi riayet etmediklerini söyledi. Bahçeli, "Kendilerine sunulan AK Parti imkanını kullanmışlar ve adaletten kaçmışlardır. Yakalama girişimleri de bir kaçı dışında sonuç vermemiş, atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiştir. Katiller AK Parti hükümetinin açtığı kapıdan göstere göstere çıkıp gitmişler ve büyük bir skandalın yaşanmasına neden olmuşlardır. Temennimiz aynı uygulamaların diğer suçlulara yönelik olarak vuku bulmamasıdır" değerlendirmesini yaptı.

AK Parti iktidarıyla birlikte adalet duygusunun köreldiğini ve hukukun üstünlüğünü komaya girdiğini ifade eden Bahçeli, Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın tanzim edilmesiyle önüne çıkabilecek pürüzleri etkisizleştirmeyi hedefleyen Başbakan'ın, gözünü şimdi de Danıştay ve Yargıtay'a diktiğini ileri sürdü. Hazırlanan uyum yasaları gereğince AK Parti'nin etkisi altında bulunan Anayasa Mahkemesi'ne, Danıştaş ve Yargıtay'ın üzerinde bir pozisyon verilmesinin hedeflendiğinin anlaşıldığını dile getiren Bahçeli, AK Parti'nin kafasında ve gündeminde yer alan bireysel başvuru bağlamında Anayasa Mahkemesi'ne, Yargıtay'ın ve Danıştay'ın kararlarını iptal etme yetkisi verilmesine dönük planların, adaleti daha fazla keşmekeşliğin içine iteceğini ve yeni bir kaosun yaşanmasına neden olacağını iddia etti.

Küçük'ün bizden randevu talebi olmadı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ergenekon sanıklarından Yalçın Küçük'ün MHP'den randevu talebi olmadığını açıkladı.

Ergenekon sanıklarının milletvekili adayı olmasına yönelik tartışmalar devam ederken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den iddialara cevap geldi. MHP'nin Meclis Grup Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Bahçeli, 'Ergenekon sanıklarından Prof. Dr. Yalçın Küçük'ün sizden randevu talep ettiği, Mehmet Haberal'ın MHP'den aday gösterileceği iddiaları var, bu iddialar doğru mu?' sorusuna şu karşılığı verdi: "Sayın Prof. Dr. Yalçın Küçük beyin bizden bir randevu talebi olmadı. Basın yoluyla bahsettiğiniz konuyu takip ettik. Türkiye'nin gündemine zaman zaman Türkiye'nin gerçek sorunlarının dışında sanal gündemler oluşturularak, uzun tartışmalarla vakit kaybı olmaktadır. Bunların içine polemik olarak MHP girmek istememektedir."

Bahçeli, Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın MHP'den aday olup olmayacağı sorusu üzerine ise, "Hepsi için söylüyorum" dedi.