İngiliz Basını'nda bugün

İngiliz gazeteleri bugün ülkedeki iç siyasi gelişmeleri manşetlerine taşıdı.

Rusya’daki parlamento seçimleriyle Zimbabve’nin Uluslar Topluluğu’ndan ayrılması öne çıkan dış gelişmeleri oluşturdu.
Guardian gazetesinin birinci sayfasının manşetinde, özel bir haber var. Başlıkta, "İsrail, Irak’taki Amerikan suikast timlerini eğitiyor" ifadesi kullanıldı.

Haberde İsrailli danışmanların, Irak’ta isyancı güçlere karşı düzenledikleri operasyonlarda Amerikan özel birliklerine yardımcı oldukları belirtildi. Amerikalı istihbarat uzmanları ve askeri kaynaklara dayandırılan habere göre, İsrailli yetkililerce eğitilen Amerikalılar arasında suikast timleri de var.

Guardian’ın haberinde, İsrail Savunma Bakanlığı’ndan, gerilla savaşında uzmanlaşmış bazı kişiler Amerikan özel güçlerinin komuta merkezi olan Kuzey Carolina’ya, bazı İsrailli askeri danışmanların da Irak’a gittiği aktarıldı.

Irak’taki Sünni üçgende bulunan Amerikan özel güçlerinin, İsrail birliklerinin işgal altındaki topraklarda yaptığına benzer operasyonlara başladıklarına dikkat çekildi. Guardian’ın üzerinde durduğu bir diğer noktayı ise "Amerikan özel güçlerinin halen Suriye içinde bulunarak yurt dışından Irak’a girmeye çalışan gerillaları öldürmeye çalışmaları" oluşturdu.

"Putin'in zaferi, demokrasinin yenilgisi"

İngiliz gazetelerinin bugün sayfalarında en geniş yer ayırdığı dış gelişmeyse, Rusya’daki parlamento seçimleri oldu.

Financial Times gazetesinin dünya haberleri sayfasındaki manşet haberin başlığında, "Rakiplerinin aldığı ağır yenilginin ardından, siyasi kartlar Putin’in elinde" denildi.Financial Times, parlamento seçimlerinin ardından, Rusya’da siyasetin, daha da belirgin biçimde bir kişiye bağlı olduğunu ve bu kişinin Vladimir Putin olduğunu belirtti. Gazete, Putin’in tarzı, politikaları ve popülaritesinin, Birleşik Rusya Partisi’ne zafer kazandırdığı görüşünü savundu. Gazeteye konuşan Stanford Üniversitesi’nin Siyaset Bilimi bölümünden Profesör Michael Mc Faul, seçimlerde oylarını artıran üç partinin ortak noktasının, hepsinin Kremlin’ce oluşturulması olduğunu belirtti. Mc Faul, Rusya’da parlamento seçimlerinde hangi partinin başarılı olacağına devletin karar verdiğini söyledi.

Times gazetesinde seçimlerin analizini yapan haberde, Putin’in seçimlerden zaferle çıkmasının nedenleri sıralandı. Gazete, bu nedenlerin "Rus liderin sağlık ve eğitim gibi konulardaki popülist politikaları, sosyal güvenlik sorununa çözüm bulma çabası ve köylerle uzak eyaletlerde yaşayanlara sistemle bütünleşecekleri sözü vermesi" olduğunu yazdı.

Times, ayrıca Putin’in, zenginlerle yoksullar arasındaki gelir uçurumunun simgesi haline gelen mafyayı da tehdit etmeye başladığına dikkat çekti. Gazete, bu şartlar altında Rusların Putin’den başka bir alternatif bulamadıklarını belirtti.
Daily Telegraph’ın iç sayfalarından birinin manşeti, "Putin zafer kazanırken, kaybeden demokrasi" diyor. Gazete, Rusya’nın, Putin’in başarısı için ağır bir bedel ödeyeceği görüşünü savundu. Gazete, "Devlet başkanına göre, Rusya’nın yeniden büyük güç konumuna ulaşmasının yolu, idare edilen demokrasiden geçiyor" diye yazdı. 

Financial Times gazetesinin yorum sayfalarında, Amerika Birleşik Devletleri’nin eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’la, eski Başkanı Bill Clinton’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Samuel Berger’in kaleme aldığı bir makale var. Makalenin başlığında, ’Ortadoğu barışı, açık bir vizyon gerektiriyor’ denildi.

Albright ve Berger’a göre Cenevre Mutabakatı asla, İsrail ve Filistin hükümetinden yetkililerin yapacakları görüşmelerin yerini tutamaz. Ancak mutabakatın iki nedenle önemli olduğunu belirten yazarlar, "Çünkü mutabakatla Filistinlilerin, hem İsrail’in yaşama hakkını kabul eden bir çözümü hala destekledikleri, hem de kendine yeten bir Filistin devletinin kuruluşu için şiddeti tek yol olarak görmedikleri ortaya çıkıyor" dedi.

Yazarlara göre, barış yolunda ilerleme sağlanması için taraflara, nihai barışın neye benzeyeceğinin resminin çizilmesi gerekiyor. Yazarlar, "Ancak bu yolla taraflar barışın maliyeti yerine faydaları üzerinde yoğunlaşacak. İki taraf da birbirleriyle savaşırken asla güven içinde yaşayamaz" dedi.
Financial Times gazetesinde Ortadoğu’yla ilgili bir başka haber de Filistinli grupların Kahire’de İsrail’le ateşkes konusunda yaptıkları görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasını değerlendirildi.

Gazete, bu durumun, Filistin Başbakanı Ahmed Kurey için ağır bir darbe olduğunu ve Kurey’in bu koşullar altında İsrail Başbakanı Ariel Şaron’la görüşmek için acele etmediğini belirtti.

Daily Telegraph gazetesinde yayınlanan bir haberde, yapılan son kamuoyu yoklamalarına göre Avrupa Birliği’ne desteğin, birlik üyesi ülkelerde yüzde 50’nin altına düştüğü vurgulandı.
Haberde Eurobarometer’in yaptığı araştırma sonucu, Avrupa Birliği vatandaşlarının sadece yüzde 48’inin birliği "iyi birşey" olarak gördüğü ve bu rakamın yıl başlarında yüzde 54 olduğu belirtildi.

Thatcher'in politikalarına destek

Times gazetesi, İngiltere’de yapılan bir kamuoyu araştırmasının sonuçlarını sayfalarına taşıdı. Times, "Blair döneminde daha fazla genç, Thatcher politikalarının tarafına geçti" diye yazdı.
Haberde, yapılan bir araştırmaya göre 18-34 yaş grubundaki İngilizler’in sadece yüzde 31’inin, sosyal güvenlik sistemine daha fazla para harcanmasından yana oldukları vurgulandı.
Bu rakamın 1987’de yüzde 48 olduğunu belirten Times, "Tony Blair’in başbakanlığında İngiltere, Thatcher’ın iktidarının zirvesinde olduğu 20 yıl öncesinden daha fazla Thatcher yanlısı bir ülke haline geldi" diye yazdı.
Independent gazetesi ise Amerikan eski Başkanı Bill Clinton’ın eşi Hillary Clinton’ın başkan adaylığının hala gündemde olduğuna dair bir habere geniş yer ayırdı. Haberde, Hillary Clinton’ın 2008’de başkanlığa aday olmak istediği belirtilse de şu senaryoya dikkat çekildi:
"Ya ekonomi çöker ve Irak’ta durum kaosa dönüşür de Demokratların önümüzdeki yılki seçimi kazanma şansı artarsa ne olacak? Eğer Demokratların başkan adayı olacak gibi görünen Howard Dean seçimleri kazanırsa, Clinton Beyaz Saray için 2012’ye kadar beklemek durumunda kalır. O tarihte Clinton 65 yaşında olacak. Ronald Reagan dışında bu yaşta başkan seçilen yok".