19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

İri bebek 'sağlıklı' demek mi?

Toplumda yaygın bir kanaat olan, "İri bebek, sağlıklı bebek" deyimine diyabet uzmanları darbe vurdu.

kilo ve üzeri ağırlıkta doğan bebeklerin, kan şekeri düşüklüğü gibi, solunum problemi gibi, sarılık gibi sorunlarla karşılaşabileceği, bu bebeklerde yüzde 30 oranında diyabet riski bulunduğu belirtildi.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Nevin Dinççağ, anne adaylarının gebe kalmadan önce mutlaka diyabet testlerinden geçmeleri gerektiğini belirtti.

Diyabet riskini azaltmanın tek yolunun kan şekerini kontrol ettirmekten geçtiğini kaydeden Prof. Dinççağ, planlı bir gebelik için 6 ay öncesinden kan şekerinin normale dönmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'de her 100 kadından 5'inin diyabet ilişkisi olduğunu vurgulayan Dinççağ, "Var olan riskleri azaltmanın tek yolu kan şekerinin konrolüdür. Anne adayı daha 6 ay öncesinden kan şekerini normale, yani açlıkta 90'nın altına toklukta ise 120'nin altına getirecek şekilde bir kan şekeri düzeyine erişecek ve ondan sonra gebe kalacak.

Çünkü bebeği büyüten ve enerji veren annenin şekeridir ve bu kordon kanından sürekli bebeğe geçer. Eğer annede şeker yüksek ise, bu geçiş çok yüksektir, çok fazladır. Bunun bebeğe zararı olur, şöyle zararı olur; ilk 8 haftada bir takım doğumsal sakatlıklar yaratabilir.

Fazla glikoz çocuğu çok büyütebilir, 4 kilonun üzerinde bir doğuma yol açabilir. Böyle bir bebeği doğurmak doğum travmaları yaratabilir. Sonrasında, bu çocuk yenidoğan döneminde, kan şekeri düşüklüğü gibi, solunum problemi gibi, sarılık gibi sorunlarla karşılaşabilir. En nihayet iler ki yaşantısında da bu bebekde yüzde 30 oranında diyabet riski vardır" uyarısında bulundu.

Anne adaylarının, gebeliğin 24. haftasında mutlaka "glikoz yükleme testi" yaptırmalarını tavsiye eden Prof.Dr. Nevin Dinççağ, 'ezber bozan' açıklamalarını şöyle sürdürdü: "6. aydan itibaren bir annenin diyabet hastalığını ortaya çıkaran bir test. Bu test her gebeye yapılmalı. Özellikle riskli, yani şişman tabir ettiğimiz gebelere mutlaka yapılmalıdır.

Özellikle anne hızlı kilo alıyorsa, aile bireylerinde de şeker hastalığı yükü varsa, mutlaka o tarama testini yapmalıdırlar. Gebeliği sırasında şeker hastalığı saptanmış anneler, doğumdan 2 ay sonra yeniden taramadan geçirilmeliler ve mutlaka uyarılmalılar.

Bu kadınlar çok kez atlanıyor maalesef ve toplumda iri bebek doğurmuş annelere saygın bir muamele yapılıyor. Yani iri bebek doğuran her kadın kendini potansiyel şeker hastası adayı olarak kabul etmelidir. Çünkü, bebeği besleyen annenin şekeridir. Şeker ne kadar yüksek ise bebeğe geçen miktar o kadar fazladır.

Bebek bu şekerle uğraşabilmek için kendi pankreasından şekeri kontrol altına almaya çalışan insülin üretir. Bunu ürettiği içinde bebek büyür, yani irileşir. Normal doğum esnasında iri oldukları için bir omuz çıkığı, bir doğum travması veya o sinire bağlı bir felç durumu olabiliyor. Bunlar ileriki yaşlarda potansiyel şeker hastası oluyorlar.

Riski olsun ya da olmasın, beslenme çok önemli. Tüm gebelik boyunca 10 kiloyu geçmemesi lazım bir kadının, alacağı kilo miktarı".

Bu konuda görüş belirten Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof.Dr. M.Temel Yılmaz, glikoz yükleme testini ısrarla tavsiye ederek, "Hamilelik döneminden doğuma kadar 20 kilo üstü almış kadınlar, 4 kilonun üstünde doğmuş bebekler ve onların birinci, ikinci ve üçüncü derece akrabalarından bir veya birden fazla şeker hastası olanlar risk altındadır.

Ayrıca 45 yaşın üstündeki herkes de, riskli olsun veya olmasın kendisini riskliymiş gibi glikoz yükleme testi ile kontrol ettirmesi gerekiyor" dedi.

...
Yayın Tarihi : 12 Haziran 2008 Perşembe 12:51:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?