18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

İslamcı dergiden paşalara 30 milyar tazminat

İslamcı "Türkiye’de Cuma" dergisi, iskambil kağıtları içinde fotoğraflarını yayınladığı Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon ile 1. Ordu eski Komutanı emekli Org. Çetin Doğan ve eski MGK Genel Sekreteri emekli Org. Tuncer Kılınç’a 10’ar milyar tazminat ödeyecek.

312 generalin Vakit gazetesine açtığı tazminat davasını kazanmasının ardından, bir diğer İslami yayın organı "Türkiye’de Cuma" da orgenerallere tazminat ödemeye mahkum oldu.

Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon ile 1. Ordu eski Komutanı emekli Org. Çetin Doğan ve eski MGK Genel Sekreteri emekli Org. Tuncer Kılınç’ın yayınları nedeniyle Türkiye’de Cuma isimli dergiye açtığı tazminat davası sonuçlandı. Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, dergi sorumluları Cengiz Almış ile Abdurrahman Kazan’ı, Org. Hurşit Tolon ile emekli Org. Çetin Doğan ve eski MGK Genel Sekreteri emekli Org. Tuncer Kılınç’a 10’ar milyar tazminat ödemeye mahkum etti.

İSKAMBİL KAĞINDA GENERAL FOTOĞRAFLARI

Derginin 29 Ağustos-4 Eylül 2003 tarihli nüshasının kapağında, iskambil oyunlarında en değersiz kağıt olan sinek 2’li, 3’lü ve 4’lü kartların üzerine her üç generalin de fotoğrafları basıldı. 2003 Ağustos ayı şurası sonrasında yapılan görev devir-teslim törenine katılan orgeneraller için kapakta, "28 Şubat’ın 3 As Subayı Yine Konuştu" yazısı yer aldı. Derginin iç sayfasında ise generaller hakkında "Disiplinsiz paşalar" ifadesine yer verilmişti.

İLERLEMEDE BASINA GÖREV DÜŞÜYOR

Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, gerekçeli kararında basın özgürlüğüne yönelik şu yorumlarda bulundu:

"Demokrasinin gelişmesinde ve kökleşmesinde ulusal birliğin kararlılık kazanmasında kamuoyunun oluş ve belirişinde, sosyal ve siyasal ilerleme ve kamuoyunun bilinçlenmesinde basına düşen görev hem önemli hem de kapsamlıdır. Basının görevi geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde halkı aydınlatmak, çeşitli konularda kamuoyunu düşünceye sevk etmek için tartışmalar açmak, onun toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve tüm insanlığın sorunları yönünden bilinçlendirmektir.

Anayasa ve Basın Yasası da basın özgürlüğünü düzenlemiş ve bunun sınırlarını göstermiştir. Basın özgürlüğü kişinin, dünyada ve özellikle yaşadığı toplumda oluşan ve toplumu ilgilendiren olay ve olgular hakkında bilgi sahibi olmasını amaçlar. Basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Doğaldır ki, basının bu ayrıcalıklı konumu ve hukuk düzeninin kendisine tanıdığı özgürlük, tüm özgürlükler gibi, yine hukuk düzenince çizilen sınırlara tabidir.

Basın yaptığı yayınlarda gerek Anayasa’nın temel hak ve özgürlükler bölümünde yer alan gerekse Medeni Yasa’da ayrıca özel yasalarda güvence altına alınmış olan, kişilik haklarına saygı göstermek, bunlara saldırı niteliği taşıyabilecek tutum ve davranışlardan kaçınmak zorundadır.

Bu nedenle, bazı durumlarda basın özgürlüğü ve kişilik hakları çatışabilir. Bu çatışma halinde haberin verilmesinde hukuka uygunluk sınırı içinde kalındığı takdirde basının sorumluluğundan söz edilemez.

Basının kamu görevi yaparken gözönünde tutulan amaç ile kişilik haklarına verilen zarar açısından açık bir oransızlık varsa, objekliflikten ayrılıp haber sınırını aşarak, genişletici ve yanlış yorumlarda bulunarak, gerçek dışı haber verilip, yersiz şekilde onur kırıcı sözler kullanılır, dürüstlük kuralına aykırı davranılı ve kişisel nedenlerle salt sansasyon yaratmak için yayın yapılırsa, Bu hukuka aykırı olur."

SİNEK, PİSLİĞİ ÇAĞRIŞTIRIYOR

Mahkeme, gerekçeli kararda, "İskambil kağıtlarının sinek olup, pisliği çağrıştırdığını ve ayrıca bir dönem bu şekilde iskambil kağıtları ile yapılan bu tür sunumun yakın tarihde bir olayı çağrıştırdığını açıklamıştır. Gerçekten de Irak Savaşı sırasında Iraklı bir kısım üst düzey siyasi ya da askeri kişilerin iskambil grubundan bazı kağıtlar üzerlerine resmi yapıştırılarak bunların arandıkları kamuoyuna bildirilmiştir. Dünya basınında da bu yönde haberler çıkmıştır" dedi.

KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI

Mahkeme basın özgürlüğü kapsamında her haber ya da eleştirinin kamuoyuna sunuluşunun bir sanat olduğunun tartışılamayacağını belirtirken, "Ne var ki içinde küçük düşürücü nitelikte sözler bulunmayan eleştirinin manevi tazminatı gerektirmeyeceği, düşüncelerini açıklarken Anayasa’nı ve yasaların koymuş olduğu sınırlara uygun davranmak zorunda olduklarını, kamuoyunu aydınlatma ve eleştiri haklarını en geniş biçimde kullanma haklarına sahip olmakla birlikte, yayınlanan yazılarda kişilik haklarına tecavüz bulunup bulunmadığının da incelenmesi gerektiği, haber ya de eleştiride kullanılan sözcüklerin ya da resimlerin Irak savaşında yaşananları çağrıştıracak şekilde kullanılması ve yine resimlerin altında büyük puntolarla disiplinsiz paşalar tamlaması yapılarak, derginin birinci sayfasında davacıların kişilik haklarına saldırı bulunduğu anlaşılmaktadır" dedi.

Gerekçeli kararda, Irak Savaşındaki İskambil destelerinin kullanılarak çağrışım yapılmasının davacıları kamuoyunda küçük düşürdüğü belirtildi.Türkiye’de Cuma dergisinin de Vakit yayın grubunun bir parçası olduğu ifade edildi.
sansursuz.com
Yayın Tarihi : 29 Mayıs 2004 Cumartesi 17:14:07
Güncelleme :29 Mayıs 2004 Cumartesi 17:17:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?