30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

İslamiyete de zarar veriyorlar

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dürüstlük, şeffaflık ve saydamlığın siyasete egemen olması gerektiğini belirterek, "Bunu sağlayacak temel çözüm, milletvekilliği dokunulmazlığının bir an önce kaldırılmasıdır" dedi. 

Baykal, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nın Akatlar’daki Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlediği "İstanbul Depremini Beklerken: Sorunlar ve Çözümler" konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, siyasetin, bilimin ve tekniğin ülke sorunlarına yönelik yaklaşımlarını ve çözümlerini topluma aktarmada aracı olması gerektiğini söyledi. 

Ülkelerin coğrafyasının, siyasetlerini belirlediğine işaret eden Baykal, Türkiye’nin önemli deprem bölgelerinden biri olduğunu anımsattı. Türkiye’nin tarihinde pek çok büyük deprem yaşadığını kaydeden Baykal, bunun bedelinin hem insani hem de ekonomik boyutta ödendiğini bildirdi. 1999 Marmara depremini hatırlatan Baykal, bu depremden pek çok dersler alındığını ve daha da alınması gerektiğini kaydederek, deprem bilincinin toplumda sağlanması ve olası depremlere yönelik savunma yöntemlerinin bulunmasının da kaçınılmaz hale geldiğini belirtti. 

Baykal, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde ciddi bir deprem tehdidiyle karşı karşıya bulunduğunu, İstanbul’da yaşanacak bir depremin tüm Türkiye’yi, hatta dünyayı ilgilendirdiğini anlattı. Baykal, İstanbul’da olası bir deprem felaketinin tüm Türkiye’yi hem insani açıdan hem de ekonomik açıdan sarsacağını, Türkiye’de son 58 yılda meydana gelen depremlerde 60 bin insanın öldüğünü, 420 bin binanın yıkıldığını belirterek, Türkiye’nin artık depremle yaşamayı öğrenmesi gerektiğini söyledi.

JAPONYA VE TÜRKİYE KIYASLAMASI

Depreme insanların neden olmadığını, ancak tedbir alınmaması nedeniyle ağır sonuçların meydana gelmesinde insanların etkili olduğunu vurgulayan Baykal, Japonya ve Türkiye’nin deprem bölgelerinde olmalarına rağmen iki ülkede yaşanan depremlerin yarattığı hasarın aynı olmadığına dikkati çekti.
Baykal, İstanbul’da binaların önemli bir kısmının depreme dayanıklı olmadığını, bunların mutlaka güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Yasal mevzuatta eksiklikler bulunduğunu savunan Baykal, insanların depreme karşı güçlü bir şekilde çalışmalarını mümkün kılacak hukuki mevzuat değişikliği ile konut ve iş yerlerinin güçlendirilmesini mümkün kılacak finansman modeline ihtiyaç olduğunu bildirdi. Yapı denetim işinin özelleştirilmesini de eleştiren Baykal, Türkiye’de deprem konusunda tam yetkili bir kurum oluşturulmasının zorunluluğunu vurguladı.

"ÜLKEDE SİYASİ DÜRÜSTLÜK EGEMEN OLMALIDIR"

Bu yapı için etkin bir mali desteğin seferber edilmesi gerektiğini de kaydeden Baykal, şöyle dedi:"Depremle mücadele, insanların yapacağı bir mücadeledir. Türkiye, anlamsız, yapay konuları büyük heyecanlarla tartıştığı, gereksiz sürtüşme ve kavgalarla gerçeklerin örtbas edildiği bir dönemde bulunuyor. CHP’nin sorunlar karşısında tavrı nettir. O sorunların çözümü aslında zor değil. Ülkede siyasete dürüstlük egemen olmalıdır. İşin temeli budur. Dürüstlük, şeffaflık ve saydamlık siyasete egemen olmalıdır. Bunu sağlayacak temel çözüm, milletvekilliği dokunulmazlığının bir an önce kaldırılmasıdır. Siyasette dürüstlük, dine saygılı, din istismarına kesinlikle karşı çıkan bir sorumluluk anlayışı...
Bütün değerler, güzellikler, ulvilikler istismar edilir, nerede bir değer, güzellik varsa birileri onun sahtekarlığını yapar, birileri onu istismar eder, birileri ondan kendilerine çıkar sağlamaya çalışır, buna karşı bilinçli toplumlar duyarlıdır, uyanıktır, ona fırsat vermezler. O doğrultudaki gelişmeler karşısında çok kararlı bir tavır takınırlar. Türkiyemizde bunu gerçekleştirmek zorundayız. Bugün din adına dini ticarette, siyasette en ağır şekilde istismar eden uygulamalara hepimiz tanık oluyoruz."

EN SON YAŞANAN OLAY 

"En son yaşanmış olan olay da dini duyguların insani duyguların, şefkat, merhamet, dayanışma, sevgi, paylaşma ve anlayışın nasıl sorumsuzca siyasi amaçlarla istismar edildiğini hepimize göstermiştir" diyen Baykal, şöyle devam etti:
"Böyle bir manzara karşısında tartışmanın, konuşmanın, gevezeliğin artık anlamı yoktur. Kendine güveniyorsan dokunulmazlığı kaldırırsın, kendine güveniyorsan Almanya’daki bir mahkemenin sergilediği cesareti Türkiye’de sen de sergilersin. Bunu yapamayan insanların Türkiye’nin başına gelecekte de çok büyük dertler açacağı artık tartışma götürmez bir gerçektir. Bunu görüyoruz. Milletimize de anlatma sorumluluğumuz var. (Din, din) diyorlar, dini en ayıp şekilde istismar ediyorlar, kul hakkı yiyorlar, yetim hakkı yiyorlar, haram yiyorlar sonra da dindarlık taslıyorlar. Bunlar sadece masum insanlara zarar vermiyor, sadece Türkiye’nin şerefine, onuruna, kimliğine zarar vermiyor, bunlar kutsal dinimize İslamiyete en büyük zararı veriyor." 

Tüm güncel tartışmaların ötesinde Türkiye’nin bir de gerçek gündemi olduğunu ifade eden Baykal, bunun deprem, ekonomik kalkınma, fakirlik ve işsizlikle mücadele gibi konular olduğunu anlattı.Baykal, "Türkiye’nin gerçek sorunları; Türkiye’nin laik, demokratik cumhuriyet birikimlerinin sahiplenilmesi konusu, Türkiye’yi yozlaştırmak isteyenlere, bir Orta Doğu Arap cumhuriyeti haline dönüştürmek isteyenlere karşı mücadele verilmesi konusudur. Bunlar gündemimizin ana konularıdır" şeklinde konuştu.

AA
Yayın Tarihi : 20 Eylül 2008 Cumartesi 20:37:32
Güncelleme :20 Eylül 2008 Cumartesi 20:44:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
muhammed IP: 87.122.204.xxx Tarih : 20.09.2008 22:00:52

sayin deniz baykalin cikari olmasa milletin secmis oldugu bir partigi kirletmezdi. chp de akli basinda icraatlar yapmis olsaydi beliki insanimiz akp degilde Atanin partisine oy atarlardi.


Gökhan IP: 88.241.45.xxx Tarih : 21.09.2008 18:43:57

Sayın Baykal çok haklıdır.Türkiye üzerinde oynanan oyunlar çok derin ve tehlikeli.Din üzerine,inançları kullanarak siyaset yapanlar kadar,onlara oy verenler de suçludur.Cahalet ve bencillik bu kadar olur derim.Bir partiye oy verip cennete yer kazanma ya da imanlarını tasdik mi ettirecekler?Kendi kişisel kurtuluşlarını vatanın ve milletin selametinden önde tutanı Yaradan nasıl hoşgörür?


oviraptor IP: 88.245.52.xxx Tarih : 21.09.2008 00:12:16

muhammed arkadaşım şu aklı başında icraatlardan örnekler versenizde bizde öğrensek benim gördüğüm avrupanın her dediğini yaptı ülkeyi yabancı sermayaye açtı ama aldığı para karşılık ülkenin mallarını ederinin 6 katı aşağı verdi kıbrıs için taviz verdi avrupaya ecevitin binbir güçlükle imzalattığı protokolleri iptal etti kendisi tamamen teslimiyetci bir protokol imzaladı adamlar artık o imzalanandan cesaret alarak türkiye ortak olamaz diyor halbuki bize tarih vermeleri gerekirdi ecevite vermişlerdi halk fakirleşti yardımlarla yaşıyor halkı özel şirketlere öyle bir peşkeş çektiki iki faturasını vaktinde yatıramayan direk icra da suya elektiriğe doğalgaz petrole 10 günde bir zam var milletin seçtiği bu parti bir avuç yeni yetme zengin için çalışır duruma geldi ama sen halkı sömüren tarafta isen tabi benim yazdıklarım sana çok saçma gelecektir adın hz muhammed den almıssın ama ahlakın tartışılır