'İsot'un heykeli dikildi

Şanlıurfa'da bir tasarımcı tarafından bir süre önce hazırlanan ve bu gün uygulamaya geçirilen "İsot heykeli" törenle dikildi.

Heykeltıraş Abuzer Çalışkan, proje üzerinde peyzaj mimarı 2 arkadaşı ile çalıştığını ve isot (acı biber) heykelinin Hal Pazarı Kavşağı'na diktiğini belirtti. Projenin hayata geçirilmesi için Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile bir süre önce görüştükten sonra yaklaşık bir yıldır heykel projesi üzerinde çalışmalar yaptığını belirten Abuzer Çalışkan, her ilin bir sembolünün olduğunu söyledi. Kentin en işlek caddelerinden birisi olan Hal Pazarı Kavşağı'na isot heykelinin dikildiğini gören vatandaşlar, durumdan bir hayli memnun olduklarını belirttiler.

Denizli'nin horozu, Diyarbakır'ın karpuzu, Malatya'nın kaysısı gibi heykeli bulunan ve "Neden Şanlıurfa'nın da isot heykeli olmasın" diye düşündüğünü ifade eden Başkan Fakıbaba, bir yıllık projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Kırmızı renkli isot heykelinin, bir bulvarın içerisinde taş üzerine monte edildi. Heykelde, 3 metre yükseklikte, 3 biber bulunuyor. Her biber 130 santim uzunlukta ve 50 santim eninde yapıldı. Fiberglastan yapılan isotların 100 yıl kalsa da sıcağa ve soğuğa karşı dayanıklı olduğu belirtildi.

Özellikle Şanlıurfalı kadınların mutfağının baş tacı olan isotun heykelinin Şanlıurfa'da düşünülemez olduğunu belirten Şanlıurfalılar, emeği geçenlere teşekkür etti. Yol ortasında isot heykelini gören Şanlıurfalı vatandaşlar, sot heykelinin yapımıyla Şanlıurfa'nın daha da iyi tanıtılacağını ve isotun Şanlıurfa'ya özgü bir simge olmasıyla çok iyi bir düşünce olduğunu kaydettiler.

Acı kırmızı biberin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri, özellikle kanser hücrelerini yok eden özelliği, İngiltere'de yapılan bir araştırmayla bir kez daha doğrulanmasının ardından, isot Şanlıurfalılar kadar Türkiye için de büyük bir önem kazanmıştı. Nottingham Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, jalapeno biberinin (acı kırmızı biber) içinde bulunan `kapsaisin` maddesinin, hücrelerin enerji üreten ısı odası mitokondriye saldırarak, kanser hücrelerinin ölümünü tetiklediğinin belirlenmesi ile Urfalılar isot kıymetini daha iyi anlayarak patent bile aldılar. Fıstığın patentini Gaziantep'e kaptıran Urfalılar, işi sıkı tutarak bir yıl önce isotun patentini almıştı.

Kadınların mutfağının da vazgeçilmezi olan isotun heykelinin yapılması için yaklaşık bir yıldır projeler gerçekleştiriliyordu. Projeyi uzun zamandan sonra hayata geçiren Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, "İsot bizim vazgeçilmez yiyeceğimizdir. Sabah, akşam ve sahurda, yani her anımızda vardır. İsotsuz bir hayat düşünemeyiz. İsot, kentimizin en önemli simgesi ve biz de çok iyi bir usta ile kentimize heykel olarak yaptık. Daha önce de bunu düşünmüştük. Ancak iyi bir usta ile yapmak istedik ve öyle oldu" dedi.

Başkan Fakıbaba, ayrıca heykelin daha büyüğünü Şanlıurfa'nın girişine de yapabileceklerini söyledi. İsotun heykelini yapan heykeltıraş Abuzer Çalışkan ise, Şanlıurfa'nın simgesi olan isotun heykelini yaptığı için mutluğu olduğunu belirterek, "130 santimetre uzunluğunda 3 arkadaşımla birlikte yoğun bir şekilde çalıştık. Malzeme olarak 100 yıllık dayanma süreci olan fiberglas malzemesinden yaptık. Belediyenin daveti üzerine 3 arkadaşımla yoğun bir şekilde çalıştık ve 45 gün süreyle tamamladık" diye konuştu.