Kayseri’de bir kazıda bulunan 2500 yıllık kafatasıyla kadının yüzü ortaya çıkarıldı.
Yeni Zelanda’daki Otago Üniversitesi’nden bilim adamları, geçen yıl Kayseri’de bir kazıda bulunan 2500 yıllık kafatası üzerinde çalışarak, kadının yüzünü ortaya çıkardı
Yeni Zelandalı bilim insanları Kayseri’deki Kültepe höyüğünde geçen yıl bulunan 2 bin 500 yıllık bir kafatasını yeniden canlandırdı.
Bir Anadolu köylü kadına ait olduğu belirlenen iskelet, Kültepe antik şehrindeki arkeolojik kazılarda bulundu. Anadolu Üniversitesi’nin davetiyle Kayseri’ye gelen Yeni Zelanda’daki Otago Üniversitesi profesörü George Dias’ın liderliğindeki ekip, iskeletin kemik ölçümlerini esas alarak matematiksel bir model oluşturdu.
Sergilenip İstanbul’a gönderilecek
Silikondan yapılan yüze gerçek saç ve yaşlandırılmış gözler eklendi. Ortaya Kayseri’de kalıntıları bulunan kadının gerçek yüzü çıktı. Teknik, ilk olarak bir Mısır mumyasının eksik kafatası yapımında kullanılmıştı. Uzmanlar, öldüğünde 35-50 yaşlarında olduğu tahmin edilen kadının dişlerinin çok düzgün olduğuna dikkat çekti.
Eserin haftasonu Otago Üniversitesi’nde sergilendikten sonra İstanbul’a yollanması bekleniyor.
Tipik Anadolu köylüsü.
bilim ve teknolojinin ilerlemesi ne kadar güzel 2500 yıl önce yaşamış bir kadının yüz halini görmek ne kadar heyecan verici.ayrıca bu haberin eserlerle ne alakası var bu bir insan yaşamı böyle bilim adamlarını sanatkarları alkışlamak lazım. rahmetli ordinaryus profesör ekrem akurgal hocamızı burada saygıyla anıyoruz. daha öncede kral midas ın kafa tasını etlendirme tekniği ile o zaman ki yüz halini tanımış olduk bu ne kadar güzel bir şey.cennet vatanımızda ne uygarlıklar gelmiş geçmiş hangi ülke millet bu kadar kültürü ile zengindir bizim ki kadar tabi kıymat bilenlere.
Bilim ile ilgisi olmayanların, gereksiz yorumlar yapıp kendilerini acze düşürmemelerini tavsiye ederim.
ben pek inanmadım önceden türkler mi vardı kayseride her halde bu kazı yapanlar tarihi bilmiyor bir bakıma türk köylüsüne benzettikleri iyi ilerde başka ülkeler ordan bir şey isteyemezler istanbuldan her fırsatta insan hakları yalanıyla ruhban okulu ona benzer başka tarihi eserleri haçlıların kontrol altına almak istedikleri gibi .inşallah ruhban okulunu rumlara verdiğimiz gibi öbür eserlerden de olmak.
romandan önce istanbulda ve egede yaşayan sonrada italyaya oradan fransaya göçen yerli anadolu halkının türkçeye benzer bir dil kullandığı at eti yediği zaferlerini at üzerinde kazandığı üstüne üstlük kurt ana ve iki çocuğun bu medeniyetlerin başlangıçı olduğu miti avrupanın ve anadolunun medeniyetinde büyük bir yer kapladığımızın göstergesidir bulunan iskeletin anadolu köylüsüne benzemesi gayette doğaldır anadolu kölüsü ne asyalılara ne avrupalılara ne araplara ne de kürt ve farslara bezer farklı bir etnik kökeni vardır yanlış anlaşılmasın anadolu halkı türklerden geldiği anlamına gelmiyor türkler avrupalılar ve pek çok ulus anadolu halkından türemiştir