İşte ÖSYM'ye gönderilen o mail!

YGS soruşturmasını tamamlayan savcılığın “takipsizlik” kararı verdiği ve ÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir hakkında soruşturma izni istediği gün, YGS’deki “şifre” iddialarının yerini bu kez “Bakanmail’i” tartışmaları aldı.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun isim açıklamadan, “Bir bakan ‘Yeğenimi iyi bir yere yerleştirin’ diye ÖSYM Başkanı Ali Demir’email gönderdi” iddiasının ardından HABERTÜRK, gündeme damgasını vuran e-postaya ulaştı. YÖK kaynaklarından alınan bilgiye göre 22 Eylül’de ÖSYMBaşkanlığı’na vekaleten atanan Demir’i cep telefonundan Bakan Hayati Yazıcı adına arayan bir kişi konuşmanın sonunda “Bakana iletmemi istediğimiz bir şey varmı? Kendisine aktaracağım. Vereceğim mail adresine yazıp atarmısınız” dedi. Ve Demir verilen adrese 26 Ekim2010 Salı günü saat 17.41’de şumaili attı: Sayın Bakanım, Bugün vaki olan telefon görüşmemize ve bana gösterdiğiniz güvene çokmemnun oldum. Ülkemizde, sosyal barış, hak ve adalet duygusunun yerleşmesinde en önemli bir unsur olan ÖSYM’nin bir an evvel olması gereken konumuna gelebilmesi için kendisine has birmevzuatının oluşması şarttır. Bu doğrultuda vereceğiniz destekler için şimdiden çok teşekkür ediyorum. Saygılar sunarım Ali Demir Aynı gün saat 21.41’de aynı adresten Demir’e gönderilen şu e-posta geldi:

Ali bey merhaba Öncelikle benimsize her konuda destek olacağımı bilmenizi isterim... Benimçok sevdiğim bir yiğenim var.. bu kızımızın tek hedefi doktor olmaktır... Ama alt yapısı zayıf olduğu için... aşırı psikolojik depresyona girdi ve bu durumhemailesini hemde dayısı olarak beni çok üzüyor... benimsizden isteğimiz bu kızımızın bu önümüzdeki (ygs) ve (lys) sınavlarında başarı elde edip İstanbul içinde bir tıp fakültesine yerleşmesini sağlamaktır. Sizden bu yardımınızı esirgememenizi rica ediyorum. Bu konuda yardımınızı bekliyorum. selamlar. Hayati Yazıcı

‘HEYECANLA GELDİ’

Edinilen bilgilere göre maili, YGS’deki şifre iddialarını soruşturmak için ÖSYM’de ayrıntılı inceleme yapan ve silinen dosyalarla mailleri geri çağıran polis buldu. Ancakmetinden Kılıçdaroğlu’nun nasıl haberdar olduğu belirlenemedi. YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan e-posta’nın öyküsünü anlattı: “Ali bey bunu heyecanla bana getirdi, ‘Böyle bir şey geldi bana’ dedi. Bu sık görülen bir ricalardan değil. Bunu istemek yürek ister. Hayati Bey böyle bir şey yaparmı? Bazen vekiller yapıyorlar, ‘şunu rica ederiz’ diye küçük notlarda. Ama ‘bu yapılacak bir şey değil, ciddiye alma, sen bunu bir kenara at dursun’ dedim.” Olayı Bakan Yazıcı’ya sorma ihtiyacı duymadığını belirten Özcan e-mailin Ali Demir’in kişisel adresine yollandığını belirtti. “Bu tamamen uyduruk bir şey. Mailin içeriği bana belge olarak geldi. Bakan’la Ali Bey konuşmadı ve bunun dışındamailleşmedi” bilgisini verdi.

‘Mail’de akla gelen sorular

Bakan Yazıcı ile Demir telefonda konuştu mu?
O kişi Demir’in özel cep telefonuna nasıl ulaştı?
Demir, maili neden özel adresinden gönderdi?
Bakan Yazıcı’nın bu mailden ne zaman haberi oldu?
Neden 26 Ekim’de suç duyurusunda bulunulmadı?
Olaydan sonra Bakan’a bilgi verildi mi?
Meçhul kişinin telefonu hemen nasıl bulundu.

‘Ortada kurgulanmış hazırlanmış proje var’
İddiaların odağındaki Bakan Hayati Yazıcı adına yapılan açıklamada,mail’i gönderenlerin hakkında suç duyurusunda bulunduğu bildirildi. Açıklamada, “Ortada kurgulanmış, üzerinde çalışılmış bir ‘proje’ vardır. Sayın Yazıcı da bu kurguya alet edilmek istenmekte, birileri bunun üzerinden siyasi amaçlar gütmektedir. Yazıcı’nın böyle bir email gönderdiği, yeğeni için yerleştirme istediği yönündeki haber, yorumve kulisler külliyen gerçek dışıdır. Sayın Bakanın yeğeni de bulunmamaktadır” ifadelerine yer verildi.

‘CHP PM ÜYESİ YAZDI’

Yazıcı’ya yakın bir isimise e-postayı gönderenin CHP Parti Meclisi üyesi olduğunu iddia etti ve “Bakan adına telefonla arayan kişi de oymuş” dedi. Aynı kaynak, “Bakan o tarihlerde ÖSYM Başkanı ile hiç konuştumu?” sorusuna ise “Evet konuştular ancak bu konularla ilgili değilmiş” yanıtını verdi.

‘NİYE BEKLEDİ’

YGS soruşturması hakkında, Sky Türk’te “Dağ fare doğurdu” yorumunda bulunan Kılıçdaroğlu ise, Bakan Yazıcı’nın ortaya çıkmak için niye kendisinin açıklamasını beklediğini sordu. Kılıçdaroğlu, “Eğer ‘Böyle bir telefon konuşması yapmadım’ diyorsa ilgili savcının TİB’den telefon konuşmalarını istemesi lazım. Bu olayın aydınlığa kavuşması lazım” dedi.

SAVCI: KILIÇDAROĞLU AÇIKLASIN

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, tartışmalara neden olan e-mail’in ellerinde olup olmadığına ilişkin soruya yorum yapmadı ve “Biz YGS’yle ilgileniyoruz” demekle yetindi. Savcılık yetkilileri, Kılıçdaroğlu’nun, “Yeni bilgileri kamuoyuyla paylaşacağım. Şimdilik savcının atacağı adımları izleyelim” yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine de, “Sayın Kılıçdaroğlu biliyorsa açıklasın” dedi.

Yazıcı: Bir Bakan böyle mail atmaz
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı kendisinin ÖSYM’ye mail attığı iddialarıyla ilgili, “Bir Bakan böyle mail atmaz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın ÖSYM’ye mail atıp yiğeninin bir üniversiteye yerleştirilmesini iddiasıyla ilgili Bakan Yazıcı bir basın toplantısı düzenledi.

Yazıcı toplantıda şunları söyledi;

“Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu davranışı yaşını başını almış bir genel başkana yakışmıyor. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’ndan böyle bir durumu değerlendirirken araştırma yapmasını isterdim. Bu konuyu inceledikten sonra belli bir üslup ile söylemesini tercih ederdim. Onun gibi konuşabilirim ancak ben onun düştüğü yere inerek siyaset yapmayacağım.

Fakat, doğrudan doğruya şahsıma yönelik son değerlendirmeleri yüzünden bunu söylemek zorundayım.

Anlaşılan Sayın Kılıçdaroğlu çevresindeki 4-5 kişinin yönlendirmesiyle duyduklarını ulu orta kullanıyor. Bazen de bunları senkronize ediyor, kamuoyunu meşgul etmeye çalışıyor. Son olayda, e-mail olayı da budur.

Olay ilk çıktığında ben dönüp bakmadım. Hiç ilgilenmedim. Ayın 10’unda Hürriyet gazetesinde 'Burada bir Bakan' var değince ne oluyor dedik. Sahte belgeleri bulduk ve hemen avukatımı arayarak o gün dava açtırdım.

Emniyette Bilişim bölümü şimdi ilgileniyor. Eninde sonunda yakalanacak bunu yapan.

Ben açıklamamı yaptım, bu basın toplantısını da yapmayacaktım ancak bunun partinin bir projesi olduğunu gördüm. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu’nun özür dilemesini beklerdim. Spekülasyonları ve kendi hukukumu korumak ve kamuoyunu bilgilendirmek için bu basın toplantısını yaptım.

İnsanın kafası neyle dolmuşsa onu çıkarıp diğerlerini koyamaz.

Biz siyasete düzey getirdik. Artık projeler yarışsın istiyoruz ama kopyalama olmadan projeler yapılsın. Kadınlara para vereceğiz derken 8,5 yıldır bizim bunları yaptığımızı bilmeleri gerek.

Biz 6 kardeşiz ama benim bu yiğenim yok. Devlette o kadar çalışmış kişinin bir Bakan’ın böyle üslup kullanmayacağını bilmesi gerek.”