30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

İşte Paksüt soruları!

Hükümet kanadı ve Ankara Emniyet Müdürü, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Paksüt’ün ‘dinlenmesi ve takip edilmesi söz konusu değil’ derken, hâlâ yanıt bekleyen birçok soru var

Türkiye, son 2 gündür AKP’nin kapatılması ve üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılmasına yönelik anayasa değişikliğinin iptali gibi kritik davalara bakacak olan Anayasa Mahkemesi’nin Başkanvekili Osman Paksüt’ün “takip ve dinlenme” tedirginliğine odaklandı.


Kendisini takip ettiğinden kuşkulandığı aracın polise ait çıkmasının ardından son 2 aydır takip edildiği kuşkusu yaşadığını anlatan Paksüt’ün tedirginliğini, Anayasa Mahkemesi üyelerinin yanı sıra yargının farklı kademedelerindeki çok sayıda yargı mensubunun da paylaştığı belirtildi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’ın, “Paksüt’ün dinlenmesi ve takip edilmesi kesinlikle söz konusu değil” şeklindeki açıklamalarına rağmen yanıt bekleyen sorular şöyle:
- Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt, sözkonusu (polise ait olduğu ortaya çıkan) aracın, Birlik Mahallesi’ndeki Devlet Lojmanları’ndan itibaren kendilerini takip ettiğini söyledi. (Emniyet açıklamasına göre) Uyuşturucu operasyonu nedeniyle Kavaklıdere’deki bir restoran çevresinde bulunması gereken araç, neden Birlik Mahallesi’nden harekete geçti?
- Sözkonusu araçta, yakından takip ettiği bir başka aracın içini dinlemeye yarayan teknolojik donanım bulunuyor muydu?
- Büyükelçilik görevi nedeniyle dinleme ve takip konularında büyük deneyimi bulunan Paksüt, neden sözkonusu araçtakilerin polis olabileceği düşüncesiyle olaya kendi müdahale etti? Neden saldırıya uğramayacağını, sadece dinlenmeye çalışıldığını düşündü?
- Paksüt, neden savcılığa suç duyurusunda bulunmak yerine Ankara Emniyet Müdürü’nü aramayı seçti?
- Araçtaki polisler, Paksüt’e kimlik göstermek yerine neden olay yerini terk etti?
- Paksüt’ün durumdan haber ettiği Ankara Emniyet Müdürü neden savcılığı aramadı? Aranması halinde olay yerine gelerek araçta inceleme yapma yetkisi bulunan savcılık neden harekete geçirilmedi?
lİki aydır izlendiğini söyleyen Paksüt’ün tespit ettiğini söylediği plakanın kaydına rastlanamadı. Plaka sahte miydi?
- Paksüt ve Paksüt gibi “koruma polisleri” bulunan diğer yargı mensuplarının takip edildikleri kuşkuları konusunda bugüne kadar herhangi bir araştırma yapıldı mı?
Bu arada, CHP konuyla ilgili iki ayrı soru önergesi verdi.


İnceleme ‘Memur Bürosu’ndan
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Osman Paksüt’ün iddiaları üzerine harekete geçerek, resen inceleme başlattı. Milliyet’in edindiği bilgiye göre, Paksüt’ün iddialarıyla ilgili incelemeyi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu yürütüyor.
Paksüt’ün iddiaları ile ilgili basında çıkan haberleri mercek altına alan savcılık, henüz herhangi bir suç tanımı yapmadı. Savcılık, iddiaları ciddi bulursa, incelemeyi soruşturmaya dönüştürebilecek.
İddiaların basında yer almasına rağmen Basın Suçları Soruşturma Bürosu yerine Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun görevlendirilmesi ise dikkat çekti.
Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun devreye girmesinin, incelemenin, Paksüt’ün takip edildiğinden kuşkulandığı ve Emniyet’e ait çıkan Fiat Doblo marka aracı kullanan polisler üzerinden yürütüldüğü iddiasını da güçlendirdi.

Milliyet
Yayın Tarihi : 16 Mayıs 2008 Cuma 07:37:16
Güncelleme :16 Mayıs 2008 Cuma 08:01:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
muratdemir IP: 85.105.109.xxx Tarih : 16.05.2008 12:08:39

insanların özel hayatları kimse tarafından deşifre edilmediği sürece bu ülkede herkesin telefonu dinlenmelidir.çünkü bu ülkenin güvenliği herkesin işindende mevkisindende çok önemlidir.artık bu ülkede kim düşman, kim dost belli deyil.birileri bu vatan için her gün şehit olurken,hiç ama hiç kimsenin bu olaylardan alınmaması gerekir.MEVZU VATAN İSE GERİSİ TEFERUATTIR.