MİT’in mahkeme kararıyla yıllardır telefon ve e-mail trafiğini izlediği ortaya çıkınca, ‘Mağdurlar ne yapabilir?’ sorusu gündeme geldi.

MİT’in izlediği kişiler, haklarında bu yolla toplanan delille suçlanırsa Başbakanlığa dava açarak tazminat isteyebilecek. Yargıtay da baktıkları davalarda önlerine gelecek olan bu tür delillerin hukuka uygunluğunun inceleneceğini açıkladı.

MİT tarafından izlendiğini ispat eden her vatandaşa yargıya başvurma yolu açıldı. Hakkındaki dava dosyasında ‘izleme kararını, bu karara dayanarak, toplanan herhangi bir delili’ gören herkes, izlendiğine ilişkin bu kanıtla mahkemeye başvurma imkanına sahip olacak. Vatandaşlar, idarenin ‘potansiyel suçlu’ mantığı ile izleme yaptığı, ‘haberleşme özgürlüğünü kısıtladığı’ iddiasıyla Başbakanlık aleyhine idare mahkemelerinde dava açarak tazminat isteyebilecek.

ÖRNEĞİ YOK

Ankara Barosu avukatlarından Tezcan Çakır Hürriyet’e, ‘İzleme, karda yürümek gibidir. İzlemenin ancak yargılama süreci içinde ortaya çıkması halinde, o kişinin hizmet kusuru nedeniyle tazminat talebiyle idare aleyhine dava açması mümkündür’ dedi. Çakır, yasadışı dinleme nedeniyle İçişleri Bakanlığı aleyhine açılıp kazanılan çok sayıda ‘örnek’ tazminat davası bulunduğunu, benzer örneğin ise MİTiçin olmadığını söyledi.

İNCELENECEK

İzlendiğine kanıtı olmayan bir kişi de ‘MİT haberleşme özgürlüğümü kısıtlıyor’ iddiasıyla mahkemeye gidebilir. Ancak bu dava, delili olmadığı için düşecek. Bu durumda ise o kişi ‘iç hukuk yolları kapandığı’ gerekçesiyle davasını AİHM’ye taşıyabilecek. Bu arada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri izleme yoluyla toplanan delilin, önlerine açılmış bir dava ile gelmesi halinde, önce bu delilin ‘hukuka uygun olup olmadığının inceleneceğini’ açıkladılar.

CHP: Hükümet MİT için ne yapacak?

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, MİT’i TBMM gündemine taşıdı. Kart, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanmak üzere verdiği soru önergesinde, şu soruların yanıtını istedi:

Tüm yurtta yapıldığı açıklık kazanan böyle bir izleme ve dinlemeden hükümetin bilgisinin olmaması sözkonusu olabilir mi? Bu izleme ve dinlemeye neden seyirci kalınmıştır?

İzleme ve dinlemede ihmal ve iştirakı olan MİT görevlileri için neden idari ve adli süreç başlatılmadı?

Böylesine vahim bir olaydan hükümet, gazete haberleriyle mi bilgi sahibi oldu? Tedbir niteliğinde, görevden geçici alma uygulaması yapılacak mı?

MİT: İzleme kamu yararı gereği

MİLLİ İstihbarat Teşkilatı (MİT), Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nin MİT’e iki ay süreyle verdiği her türlü iletişim aracını izleme izniyle ilgili yaptığı açıklamada, ‘takip ve tespitin kamu yararı gereği’ yapıldığını bildirdi. MİT’in açıklamasında, şöyle denildi:

‘MİT, kuruluş ve görev yasasına bağlı olarak tüm faaliyetlerini yasal zemin üzerinde yerine getirmeye özen göstermektedir. Son olarak, basında işaret edilen ve Teşkilatımızca talep edilen takip ve tespit çalışması da, benzerlerinde olduğu gibi yargı kararı çerçevesinde milli güvenlik istihbaratının oluşturulması görevinin yerine getirilmesi doğrultusunda, kamu yararı gözetilerek ve sadece görevin kapsamı bağlamında gerçekleştirilmiştir.’

Görüşmesi banda alınınca çok kızdı

İMRALI Cezaevi’nde ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken terörist Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla dün yaptığı görüşme, yeni Ceza İnfaz Yasası kapsamında ilk kez cezaevi infaz görevlileri tarafından kaydedildi. Öcalan’ın avukatlarından Aysel Tuğluk, müvekkilinin yeni uygulamaya tepki göstererek, ‘Bu, 7 yıldır geliştirilmeye çalışılan barış ve demokrasi sürecinin hükümet tarafından sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. İnfazdır ve bunu protesto ediyorum’ dediğini söyledi.