18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Kaçak Kuran kurslarına ceza indirimi yasalaştı

TBMM Genel Kurulu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bir kez daha görüşülmek üzere iade ettiği Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) değişiklik öngören yasayı aynen kabul etti.

Kanuna göre, Türk vatandaşlarının yabancı bir ülkede, devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına, devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya, devletin sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları dışında işlediği diğer suçlardan dolayı Türkiye'de yargılama yapılması, Adalet Bakanı'nın talebine bağlı olacak.

-KANUNA AYKIRI EĞİTİM KURUMLARI-

Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açanlara ve bunları çalıştıranlara üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecek.
TCK'nın 263. maddesindeki hüküm, kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açanlara, bunları çalıştıranlara ve bu kurumlarda kanuna aykırı olarak açıldığını bildiği halde öğretmenlik yapanlara, altı aydan üç
yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyordu. Madde ayrıca bu yerlerin kapatılmasını da düzenliyordu.
Yeni kanunla hapis cezasının üst sınırı üç yıldan bir yıla indirilirken bu yerlerin kapatılmasına ve bu yerlerde öğretmenlik yapanların cezalandırılmasına ilişkin hükümler de metinde yer almadı.
Yasa, TCK'nın diğer bazı hükümlerinde de değişiklikler öngörüyor. Buna göre, TCK'nın ''kanunun bağlayıcılığı'' başlıklı 4. maddesindeki, ''ancak sakınamayacağı bir hata nedeniyle kanunu
bilmediği için meşru sanarak bir suç işleyen kimse cezaen sorumlu olmaz'' fıkrası, metinden çıkarılıyor.
TCK'nın ''hata''yı düzenleyen 30. maddesine eklenen bir fıkra uyarınca, işlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi cezalandırılmayacak.

-YAŞ KÜÇÜKLÜĞÜ-

Kanunla, ''Yaş küçüklüğü''nü düzenleyen 31. maddenin 2 fıkrası değiştirildi.
Buna göre, fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olanların, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğu olmayacak. Ancak, bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacak.
İşlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı halinde, bu kişiler hakkında; suç ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 12 yıldan 15 yıla, müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 9 yıldan 11 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak. Diğer cezaların yarısı indirilecek ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası 7 yıldan fazla olmayacak.
Fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında; suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 18 yıldan 24 yıla, müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 12 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak. Diğer cezaların üçte biri indirilecek ve bu halde her
fiil için verilecek hapis cezası 12 yıldan fazla olmayacak.

-ZİNCİRLEME SUÇ-

TCK'nın ''zincirleme suç''u düzenleyen 43. maddesindeki, ''bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda bir cezaya hükmedilir,
ancak bu ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır'' fıkrasına, ''mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır'' hükmü ekleniyor.

-ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI-

Cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarında, suçun birden fazla işlenmesi durumunda, birden fazla cezaya hükmedilebilecek. TCK'da ''Cezanın belirlenmesi'' başlıklı 61. maddesine yapılan ilaveyle süreli hapis cezası gerektiren bir suçtan dolayı bu madde hükümlerine göre verilecek ceza 30 yıldan fazla olamayacak.
Adli para cezası hesaplanırken, bu madde hükümlerine göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler gün üzerinden yapılacak.

-YENİDEN YARGILAMADA ZAMANAŞIMI-

TCK'nın ''Dava zamanaşımı'' başlıklı 66. maddesinin 5. fıkrasında yapılan değişiklikle yeniden yargılama durumunda zamanaşımı süresi, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacak.
Kanunun ''Nitelikli haller'' başlıklı 82. maddesine yapılan ilaveyle, kasten adam öldürme suçunun ''yakalanmamak'' veya ''bir suçu işleyememekten duyduğu infialle'' işlenmesi durumunda da faillere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygulanacak.
Kanunun 84. maddesinin ''İntihar'' olan başlığı, ''İntihara yönlendirme'' olarak değiştiriliyor ve intihara teşvikin basın yayın oluyla işlenmesi halinde verilecek cezanın artırılmasına yönelik cümle kanundan çıkarılıyor. Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Kanunun ''Çocukların cinsel istismarı'' başlıklı 103. maddesinde yapılan değişiklikle, istismarın birden fazla kişi tarafından birlikte
gerçekleştirilmesi halinde de verilecek cezalar yarı oranında artırılacak.
''Cinsel taciz'' başlıklı 105. maddede yapılan değişiklikle cinsel tacizin, eğitim ve öğretim ilişkisinden ya da aile içi ilişkiden kaynaklanan nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi durumunda
verilecek cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiil nedeniyle mağdur
işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmışsa,
verilecek ceza 1 yıldan az olamayacak.

-HAKARET-

Yeni TCK'nın ''şantaj'' başlıklı 107. maddesine yapılan ilaveyle kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı
veya isnat edileceği tehdidinde bulunanlara bir yıldan üç yıla kadar
hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası uygulanacak. Kanunun ''Hakaret'' başlıklı 125. maddesi de değiştiriliyor ve
''yakıştırmalarda bulunmak'' ibaresi metin dışına çıkarılıyor. Hakaretin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde cezanın üçte bir
oranında artırılacağına ilişkin hüküm kaldırılıyor.
''Malın değerinin az olması'' başlıklı 145. maddede, hırsızlık
suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle suçun
işleniş şekli ve özelikleri de göz önünde bulundurularak, verilecek
cezada indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilecek.
TCK'da ''daha az cezayı gerektiren hal''i düzenleyen 150. maddede,
yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle
verilecek cazının üçte birden yarıya kadar ''indirileceği'' hükmü ise
''indirilebileceği' şeklinde değiştiriliyor.
Kanunun ''Nitelikli dolandırıcılık'' başlıklı 158. maddesinde
yapılan değişiklikle bu suçun kamu kurum ve kuruluşlarının zararına
olarak, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç
edilerek kullanılması suretiyle ya da banka veya diğer kredi
kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını
sağlamak maksadıyla işlenmesi durumunda, hapis cezasının alt sınırı 3
yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki
katından az olamayacak.

-ETKİN PİŞMANLIK-

Kanunun, ''Etkin pişmanlık'' başlıklı 168. maddesi yeniden
düzenliyor. Buna göre, hırsızlık, hileli iflas, mala zara verme,
güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık ve karşılıksız yararlanma
suçları tamamlandıktan sonra, fakat bu nedenle hakkında kovuşturma
başlamadan önce failin, azmettirenin veya yardım edenin, bizzat
pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya
tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte
ikisine kadar indirime gidilebilecek.
Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek
ceza kovuşturma başlamadan önce yarısına, kovuşturma başladıktan fakat
hüküm verilmeden önce ise üçte birine kadar düşürülecek.
Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin
uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranacak.
Kanunun ''Ortak hüküm'' başlıklı 218. maddesi de değiştiriliyor.
Buna göre, kamu barışına karşı suçların basın ve yayın yoluyla
işlenmesi halinde verilecek ceza, yarı oranında artırılacak. Ancak
haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce
açıklamaları suç oluşturmayacak.
Örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan kişilerin yanı sıra üye
olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve
isteyerek yardım eden kişiler de etkin pişmanlık hükümlerinden
yararlanacak.

-SAHTE KREDİ KARTI ÜRETENE CEZA-

Kanunun TCK'da bilişim alanında suçlar bölümünde düzenlenen
''Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması'' başlıklı 245.
maddesi de yeniden düzenlendi.
Başkasına ait bir banka veya kredi kartını her ne suretle olursa
olsun ele geçiren veya elinde bulunduran, kart sahibinin veya kartın
kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın kullanan veya
kullandıran kişiye 3 yıldan 6 yıla kadar hapisin yanı sıra 5 bin güne
kadar adli para cezası verilecek.
Sahte banka ve kredi kartı üretene ceza da ilk kez TCK'ya giriyor.
Başkasına ait banka hesabı ile ilişkilendirilerek sahte banka veya
kredi kartı üretene 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar
adli para cezası uygulanacak.
Sahte kart veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka kartı veya
kredi kartı kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar
sağlayan kişiye, 4 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli
para cezasına hükmolunacak.

-RÜŞVET-

Kanunun ''Rüşvet'' başlıklı 252. maddesindeki değişiklikle,
yapılanma şekli ve görev alanı ne olursa olsun devletler, hükümetler
ve diğer uluslararası kamusal örgütler tarafından kurulan uluslararası
örgütlerin görevlilerine doğrudan veya dolaylı yarar vaadi ya da
teklifi de rüşvet kapsamına alınıyor.
TCK'da ''etkin pişmanlığın'' düzenlendiği 269. maddeye, basın ve
yayın yoluyla yapılan iftiradan dolayı etkin pişmanlık hükümlerinden
yararlanılabilmesi için, bunun, aynı şekilde yayınlanması gerektiği
hükmü ekleniyor.
Kanunun, ''adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs'' başlıklı 288.
maddesinden, ''suçun basın yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek
cezanın yarı oranında artırılması'' fıkrası çıkarılıyor.
TCK'nın, ''hükümlü ve tutuklunun kaçması''nı düzenleyen 292.
maddesinden, ''kısa süreli hapis cezasının özel infaz şekillerinin
gereklerine uymayan hükümlü hakkında 1 aydan 2 aya kadar hapis
cezasına hükmolunur, geriye kalan ceza da ayrıca çektirilir'' fıkrası
da çıkarılıyor.

-TEMEL MİLLİ YARARLAR-

''Cumhurbaşkanına hakaret'' başlıklı 299. maddede yapılan
değişiklikle suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek
cezanın üçte bir oranında artırılacağına ilişkin hüküm metinden
çıkarıldı.
Kanunun 302. maddesinde yapılan değişiklikle, devlet topraklarının
tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına
koymaya veya devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini
bozmaya veya devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir
kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimsenin,
ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılması öngörülüyor.
''Devlete karşı savaşa tahrik'' başlıklı 304. maddede yer alan
fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek cezanın üçte
bir oranında artırılacağına ilişkin hüküm metinden çıkarılıyor.
''Temel milli yararlara karşı hareket''e verilecek suçları
düzenleyen 305. maddenin başlığı ''Temel milli yararlara karşı
faaliyette bulunmak için yarar sağlama'' olarak değiştiriliyor. Temel
milli yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle
yabancı kişi ve kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak
kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa ya da
Türkiye'de bulunan yabancıya, 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 10 bin
güne kadar adli para cezası verilecek. Yarar sağlayan veya vaat eden
kişi hakkında da aynı ceza uygulanacak. Fiilin savaş sırasında
işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
Yararın basın ve yayın yoluyla propaganda yapmak için verilmiş
veya vaat edilmiş olması halinde verilecek cezanın yarı oranında
artırılacağına ilişkin hüküm de metinden çıkarıldı.

-İMAR KİRLİLİĞİ-

TCK'nın ''İmar kirliliğine neden olma'' başlıklı 184. maddesini
değiştiren düzenlemeyle, yapı ruhsatı olmadan başlatılan inşaatlar
dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su ve telefon bağlantısı
yapanlar ya da bu hizmetlerden yararlanılmasına izin verenlere 2
yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilmesine ilişkin hüküm, 12 Ekim
2004 tarihinden önce yapılmış binalar ile ilgili olarak
uygulanmayacak. Yapı kullanma izni alınmamış binalara elektrik, su
veya gaz bağlantısı yapan ve bu hizmetlerden yararlanılmasına izin
verenler için öngörülen altı aydan 2 yıla kadar hapis cezası da 12
Ekim 2004 tarihinden önceki binalar için geçerli olmayacak.

-GÖRÜŞMELER-

Genel Kurul'da konuşan CHP'li milletvekilleri, Cumhurbaşkanı
Sezer'in gerekçelerinin haklı ve yerinde olduğunu, yasanın anayasanın
birden fazla hükmünü ihlal ettiğini savundular.
CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, hükümetin radikal İslamcı
grupların baskılarına boyun eğdiğini ileri sürdü. İslam ülkeleri
arasında en yaşanılası ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Eraslan,
din adına birçok istismarcı ortaya çıktığını ve ''müritlerim'' dediği
kişilere ''edep yerlerini'' gösterenler bulunduğunu söyledi. Bu
sözlere AK Parti Çorum Milletvekili Agah Kafkas ''Bunun yeri burası
mı?'' diye tepki gösterdi. Eraslan, ''Neden rahatsız oluyorsunuz? Ben
sizi uyarmaya çalışıyorum. Bu yaptığınızla din istismarcılarına kapı
aralıyorsunuz. Türkiye'nin içinde bulunduğu işsizlik, yoksulluk,
yolsuzluk gibi sorunları çözemedikçe, çiftçiyi, esnafı perişan ettikçe
dönüp dönüp din istismarına yöneliyorsunuz'' diye konuştu.
AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ ise Cumhurbaşkanı
Sezer'in yasayı okumadan iade ettiği kuşkusu taşıdığını söyledi.

-AÇIK OYLAMA-

Cumhurbaşkanı Sezer'in geri gönderdiği iki madde ile yasanın tümü
AK Parti'li milletvekillerinin istemi üzerine açık oya sunuldu.
Yasanın tümünün oylamasına 394 milletvekili katıldı. Yasa, 54 red
oyuna karşılık 340 oyla kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, yasanın kabulundan sonra yarın
saat 11.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.


AA
Yayın Tarihi : 30 Haziran 2005 Perşembe 00:14:36
Güncelleme :6 Temmuz 2005 Çarşamba 13:08:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?