23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Kanlı kurultayın galibi Baykal

CHP 13. Olağanüstü Kurultayı’nda Deniz Baykal, yeniden Genel Başkan seçildi.

Divan Başkanı Şinasi Öktem seçim sonucunu ilan ederken, oylamaya 1253 kurultay delegesinden 1219’unun katıldığını, Baykal’ın 674 oyla yeniden genel başkan seçildiğini açıkladı. Oylamada Sarıgül ise 460 oy aldı. Kullanılan 1219 oyun 1134’ü geçerli sayılırken 85 oy geçersiz sayıldı.

Baykal, tek aday olarak katıldığı CHP’nin 23-24 Ekim 2003 tarihlerinde yapılan 30. Olağan Kurultayı’nda 973 delegenin oyuyla seçilmiş, 3 Temmuz 2004 tarihinde güvenoyuna başvurduğu 12. Olağanüstü Kurultay’da ise 781 oyla güven tazelemişti.

CHP YENİDEN DOĞDU

Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından kürsüye divan başkanının çağrısına uyan il başkanlarıyla birlikte gelen Deniz Baykal, bir kez daha CHP genel başkanlığına kendisini seçen delegelere teşekkür etti. CHP genel başkanlığına seçilmiş olmasının yaşamının en büyük ödülü olduğunu dile getiren Baykal, "CHP’yi en güç koşullarda ilkeleriyle ahlakıyla temsil etmenin bedelini ödemeye çağrıldığı bir ortamda, dışarıdan CHP’yi yönlendirmek için tüm güçlerin harekete geçtiği bir ortamda, arkadaşlarının ’geç başa, CHP’yi yönet’ demeleri, beni memnun etmiştir. Arkadaşlarımzın CHP’nin kimliğini ahlakını dosta düşmana kanıtlamıştır. Siz sadece beni seçmekle yetinmediniz, CHP’yi dışarıdan yönetmek isteyenlere ’dur orada’ dediniz" diye konuştu.

Baykal artık kimsenin CHP’yi istediği gibi yönlendirme olanağı olmadığını kaydederken CHP’nin ülke yararına yürüttüğü politikalarını engellemeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini vurguladı.

Baykal, "Türkiye’deki yozlaşmanın, çürümenin, sığlaşmanın, CHP’ye bulaştırılmasına olanak yoktur" diye konuştu. Baykal bugüne değin CHP’ye oy vermemiş olan vatandaşlara da seslenerek "Türkiye’nin ulusal çıkarlarına, politikalarına sahip çıkan bir partiniz var. Ey Türkiye, 70 milyon, bugün CHP yeniden doğmuştur" dedi.

CHP kurultayında Deniz Baykal, Mustafa Sarıgül’e karşı ağır suçlamalarda bulundu. Baykal, tepki gösteren Sarıgül’e, "Senin gırtlağın yetmez, otur yerine" dedi. Bu sözlerin ardından salon karıştı. Polis, sukuneti sağlamak üzere salona girdi.


"YARIŞ OLUR, ZORBALIK OLMAZ"

CHP’nin kurultayında ilk konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Genel Başkanı Deniz Baykal, kurultayın başlamasına az bir süre kala salonda Mustafa Sarıgül ile Ateş Ünal Erzen arasında yaşanan olayı zorbalık olarak niteleyerek, CHP’de tartışma ve genel başkanlık yarışı olabileceğini, bunların partiye güç katacağını belirterek, “Ama CHP’de zorbalık, eşkıyalık olmaz. CHP’liler ne zorbalığa, ne eşkıyalığa pabuç bırakmaz” dedi.

Sık sık konuşmalsı sloganlarla kesilen Baykal, bir süre konuşmasına ara verdikten sonra konuşmasına başladı. Salonda bulunanların, bu kez “yuh çekmesi” üzerine, Öktem, CHP kapısından geçen hiç kimsenin, genel başkanı yuhlayamayacağını, CHP’ye yakışan bir kongre olması gerektiğini belirtti.

“CHP KURULTAYLARINDA DÜŞMANLIK SERGİLENMEZ”

Konuşmasına, ABD’de tedavi programını tamamlayarak kurultaya katılan İsmail Cem’i aralarında görmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Baykal, yapılan kurultayın çok önemli olduğunu belirten Baykal, ”Ama CHP kurultaylarında, hiç yaşanmamış olan, düşmanlık, saldırılar, husumetin sergilendiğini tanık olunmaz” dedi.
Yaşanan olaylarla ilgili olarak “Konuşma yapmaya ihtiyaç var mı bilmiyorum” diyen Baykal, “CHP’yi ele geçirmek isteyenlere izin verecek misiniz?” diye sordu. Baykal, bu manzaranın arkasında neyin yattığını, neyin amaçlandığını bildiğini belirterek, ”Bütün Türkiye biliyor ki, CHP’liler üzerine düşeni bu kurultayda yapacaktır. CHP’yi böylesi manzaralara sürükleyecek bir tabloyu elbirliği ile etkisiz kılacaktır” dedi. CHP’de parti içi yarışma, tartışma, genel başkanlık yarışının olacağını, bunun partiye güç katacağını kaydederek, “Ama CHP’de zorbalık olmaz, eşkıyalık olmaz. CHP’liler ne zorbalığa ne eşkıyalığa pabuç bırakmaz” diye konuştu.

"HAÇLI SEFERİ BAŞLATILDI"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal "AKP ile işini yoluna koyan" medya grubu tarafından CHP yönetimine karşı bir kampanya başlatıldığını, bunun arkasında 1 Mart tezkeresinin reddedilmesine öncülük yapmalarının yattığını söyledi. Baykal, bu kurultayın günledir medyanın manşetlerinde, ekranlarında çok büyük ilgi gördüğünü, bunun ilginin ötesinde medya tarafından bir yönlendirme çabasına dönüştüğünü savundu. Baykal, "Niçin böyle olmuştur? CHP’ye ilgi gösterenler bu ilgiyi bir kamu görevi olarak mı yapıyorlar yoksa bu kurultayda birilerinin bir bekleyişi mi var. CHP kurultayı doğrudan yönlendirilmek isteniyor. ’Aman bu yönetim gitsin yeni bir yönetim gelsin’ arayışı medyamazın bir kesiminin temel hedefi haline gelmiştir. CHP yönetimine karşı bir haçlı seferi medyanın bir kısmı tarafından açılmıştır" dedi. Baykal, "O medyaya bakıyoruz AKP’yi ve hükümeti yere göre koyamıyor. Bu hükümete her türlü katkıyı veriyorlar. Bu hükümetle yatıp kalkıyorlar. Aynı medya grubu bu CHP yönetimi değişsin diye ortaya çıkıyor. Bu kimin talebidir. Bu hükümetten mutlu olanlar CHP yönetiminin değişmesini niçin istiyorlar. CHP muhalefet yapamıyormuş. Sana ne muhalefet yapamıyorsa. Başarısızsa bırak başarısız olsun. Bundan sen memnun olursun. Sen niye şikayet ediyorsun" dedi.

"OTUR YERİNE"

Baykal, konuşmasında Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül hakkındaki yolsuzluk iddialarından söz ederken salonda gerilim arttı. İlk olarak kendisine Sarıgül tepki gösterdi. Baykal’ın, ayağa kalkan Sarıgül’e, "Senin gırtlağın yetmez, otur yerine" sözlerine üzerine salon karıştı. Baykal’a pet şişe fırlatılmasının ardından iki grup taraftarları arsında pet şişe ve sandalyeler fırlatılırken, Divan Başkanı Şinasi Öktem güvenlik güçlerini salonuna çağırdı. Baykal İsmet İnönü’nün "Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalıdırlar" sözünü sık sık alıntılınca salonda gerginlik arttı. Baykal’ın bu sözleri Sarıgül taraftarları tarafından tepkiyle karşılanırken, Sarıgülcüler, "Kanıtla" diye slogan attılar. Bu sırada Sarıgül’ün oturduğu tribünden kürsüye pet şişe atılmasının ardından salon karıştı. Baykal ve Sarıgül taraftarları birbirlerine pet şişe, bozuk para ve sandalye fırlatırken, kürsüde Baykal, tribünde ise Sarıgül yandaşları tarafından korumaya çalışıldı. Bu arada Divan Başkanı Şinasi Öktem taraftarlardan sakin olmalarını isterken, olayların yatışmaması üzerine güvenlik güçlerini salona davet etti. Salona giren çevik kuvvet polisleri Sarıgül’ün bulunduğu tribünün önünde barikat oluştururken, polisin girmesiyle olaylar önlendi. Divan Başkanı Öktem, polisten ve görevlilerden basın ve delege sıralarında bulunan kartsız kişilerin çıkarılmasını istedi. Çevik kuvvetin barikatı altında Baykal ise kısa bir süre sonra konuşmasını sürdürdü.

GAZETECİLER YARALANDI
Baykalcılar ve Sarıgülcüler arasında çıkan kavgadan basın mensupları da nasibini aldı. Olayı görüntülemek isteyen Zaman gazetesi fotomuhabiri Mehmet Kaman başına gelen bir demir çubukla yaralanarak hastahaneye kaldırıldı.


BAYKAL’DAN SARIGÜL’E: "ALTI OK’LU BAYRAK SANA AĞIR GELİR

Baykal, kızının hesabına İsviçre bankasına para yatırıldığı iddiasını, üzerine giderek meydan okuyarak püskürttüğünü belirtirken, "Eğer meydan okuyamazsanız o altı oklu bayrağı taşıyamazsınız. Ağır gelir size o" dedi.
Baykal, konuşmasında CHP yönetimine karşı medyanın tavrı için "Bayram değil seyran değil medya eniştemiz bizi niye öpüyor Allah aşkına" ifadesini kullandı.


1 Mart tezkeresinden sonra CHP’nin hedef ilan edildiğini kaydeden Baykal, yerel seçimlere giderken CHP yönetimini etkisiz kılmak amacıyla kampanyalar düzenlendiğini söyledi. Baykal, uydurma belgeler düzenlendiğini belirterek, "İşte belgelerden biri bu" diyerek yerel seçimde adaylardan para alınarak kızının hesabına İsviçre bankasına para yatırıldığı iddiasını salona gösterdi. "Enigma" adlı ve kızı hesabına 4 milyon doların yatırıldığına dair belgenin CHP yönetimini değiştirmeye yönelik hazırlanmış bir belge olduğunu kaydeden Baykal, "Birileri düğmeye basıyor ve diyor ki ’ey CHP’liler siz bu genel başkanı niye orada tutuyorsunuz. Ben size sağlam gerekçeler veriyorum. Bunlar böyle yapıyorlar, bunu öğren ve gereğini yap bende belgesi var’ diyorlar. Kim yapar bunu ve niçin yapar? Bunun bir sürü masrafı var, kim yapar bunu? Bu iş burda başladı" diye konuştu.

Baykal, bu iddiayla aleyhindeki kampanyaya benzin dökmek istediklerini belirtti. Baykal, bu iddiaya karşı sadece İsviçre’de değil, dünyanın 200 ülkesinde bir kendisinin ve ailesinin üzerine bir tek hesap olması hakkında gereğini yapacağını söyleyerek karşı çıktığını söyledi. Baykal, "Bu balonu böyle söndürdük. Zanediyorlar ki siyasetçiler böyle konuşamaz. Yapıştırmadık o iftirayı. Üzerine yürüdük. Bunu söyleyecek kaç siyasetçi, kaç genel başkan, kaç tane genel başkan adayı var Allah aşkına. Eğer böyle bir meydan okumayı yapamazsınız o altı oklu bayrağı taşımayazsın. Ağır gelir o size. Bunu taşımak için, bunu söyleyebilmek için bütün yaşamınızı bunu söyleyebilecek şekilde geçirmeniz gerekir. Bütün hayatınızı buna göre düzenlemenize ihtiyaç vardır" dedi.

Baykal, bu iddianın CHP’nin politikalarından kaynaklandığını belirtti. CHP’nin 1 Mart tezkeresinin reddedilmesine öncülük yaptığını, bununla fincancı katırlarını ürküttüğünü, planları, hesapları bozduğunu söyledi. 65 bin yabancı askerin Güneydoğu’da konuşlandırılmasına izin vermediklerini, ayrıca komşu ülkelerin Türkiye’ye düşman olmasını önlediklerini, daha sonra tezkereyi savunan askerler ve siyasetçilerin de "Aman büyük tehlike atlattık" diyerek kendilerine hak verdiklerini, bunların CHP’ye teşekkür borcu olduğunu ifade etti. Baykal, şunları söyledi: "Siyasi hayatımızdaki ana kırılma noktası 1 Mart’tır. Türkiye’deki siyasi şekillenme yeniden oluşmaya başlamıştır. CHP o takındığı tavırla halkı toplumu kucaklama şansını çok ciddi bir şekilde elde etmiştir. Şimdi ’aman ne yapalım yönetimi değiştirelim’ diyorlar. CHP’nin güçlenmekte olduğunu önem kazanmakta olduğunu halkın CHP’nin iddialarına kulak vermeye başladığını, CHP’nin gücünün ortayla çıktığını herkes görüyor. Onun üzerine kıyamet koparmaya çalışılıyor."

BİR OYUN GÖTÜRÜLÜYOR
Baykal, CHP’nin 2002 seçimlerinde yüzde 20 civarında oy alarak Meclis’e giren iki partiden biri olduğunu, CHP’nin önünün açık olduğunu belirterek, "CHP’nin altyapısı sağlam, politikası sağlam, Irak, Kıbrıs, AB politikası sağlam. Özelleştirmeyi talan uygulamasına karşı politikası sağlam, tarıma, emeğe sahip çıkışı sağlam. Ve denilmiştir ki ’aman bu yönetimi uzaklaştıralım, yoksu bu yönetimi bir daha tutamayız. Götürülen oyun budur. Oyunun altında Irak, Kıbrıs, AB politikası vardır" diye konuştu.

"YA TUZ KOKARSA"

CHP Genel Başkanı Baykal, tuz koktuğu için kurultayın göreve davet edildiğini belirtirken, "İstanbul’dan Şişli’den giren rüşvet virüsü, Balıkesir’e gitmiş, oradan Ankara’ya canevine kadar girmiş. Onu oradan söküp çıkaracağız, CHP’yi arındıracağız" dedi. Baykal, Başbakan Erdoğan’ın Şişli dosyasını ileride açıklamak için elinin altında bilerek tuttuğunu savundu.

Sarıgül lehine karar çıkması için YDK’da rüşvetin gündeme geldiğini savunan Baykal, "Et kokarsa tuz var, tuz kokarsa ne var? Tuz kokmuş tuz. İki YDK üyesi ellerinde para dolu torbayla bir başka YDK üyesine gidecekler, ’artık sen gereğini yapıver’ diyecekler, ’bunu alıver’ diyecekler. Ama şaşırmışlar bundan önce kim bilir kaç defa bu yöntemleri kullanmışlarsa belki de ilk kez karşılarında ’böyle bir şeyi kabul edemem’ diyen bir CHP’li bulmuşlar. Ona rüşvet veren insan mı, bunu reddeden kabul etmeyen öbür arkadaşımız mı CHP’lidir. Hangisi CHP’li? İstanbul’dan Şişli’den giren rüşvet virüsü, Balıkesir’e gitmiş, oradan Ankara’ya canevine kadar girmiş. Onu oradan söküp çıkaracağız, CHP’yi arındıracağız arkadaşlar" şeklinde konuştu.

Tuz kokunca kurultayın devreye gireceğini anlatan Baykal, "Onun için buradasınız. Bu yolsuzluklara izin vermemek için buradasınız. Bunu bağırıp çağırmakla örtbas edecek bir şey yok. Bu çok açık; 300 bin dolar rüşvet alındı mı alınmadı mı, onun karşılığında o ruhsat verildi mi verilmedi mi? Bunlar izah edilmeden hiçbir şeyin değeri yok. Önce izahını yapacaksın" diye konuştu.

SARIGÜL’E SÖZ VERİLMEDİ

Baykal’ın konuşmasının ardından sataşma olduğu gerekçesiyle divandan söz isteyen Sarıgül, bir yanıt alamamasına karşın kürsüye çıktı. Divan Başkanı Öktem’in kürsüden inmmesini istemesine karşın Sarıgül kürsüden inmemekte diretince kurultaya yarım saat ara verildi. Sarıgül daha sonra beraberindeki partililerle divanı alkışlayarak protesto etti ve kürsüden ayrıldı. Salonda yer yer boşalmalar meydana geldi.

CHP’nin bugün yapılan 13’üncü Olağanüstü Kurultayı gergin ve kavgalarla başladı.
İlk kavga kurultay başkanı seçiminde yaşandı. Küçük çaplı yumruklaşmaların bastırılmasından sonra salona Mustafa Sarıgül girdi. Sırgül salona girince ortalık karıştı. Sarıgül’ün de karıştığı kavgada arbede yaşandı. Kurultayda savaş ise Baykal’ın konuşmasının sonlarında çıktı.
Baykal, Sarıgül’ü yolsuzlukla suçlarken salon bir anda karıştı. Taraflar karşılıklı birbirlerine şişe, sandalye atmaya başladı. Kavga başlayınca kürsüdeki Deniz Baykal’ın etrafına etten bir duvar örüldü. Mustafa Sarıgül ve eşinin çevresi de kuşatılıp koruma altına alındı.
Kavgaların bastırılamaması üzerine kurultay başkanı Şinasi Öktem salona Çevik Kuvvet’i çağırdı.

İLK KAVGA

CHP lideri Deniz Baykal’ın desteklediği Şinasi Öktem’in kurultay başkanı seçilmesinin ardından, Baykal ve Sarıgül yandaşları arasında kısa süreli bir arbede çıktı. Sarıgül’ün salona girmesinin sonrasında ise kavgalar salonun çeşitli yerlerine sıçradı.
Sarıgül taraftarları, manyetik kartları olmadığı için içeri giremeyince kapıları ve turnikeleri parçaladı. Baykal’ın konuşması öncesinde salonda sessizlik sağlanamıyor. Sarıgül yandaşları Baykal’ın konuşmasını "Baykal istifa" sloganları ile kesmeye başladı. Baykal yandaşları ise "Sarıgül dışarı" diye bağırıyor.
Divan Başkanı, Baykal bir türlü konuşmasına başlayamayınca, tribünlerden delege olmayanların çıkartılmlasını istedi. Bu da salondaki gerilimi daha arttırdı.

SARIGÜL’ÜN EŞİ ARADA KALDI

CHP 13. Olağanüstü Kurultayı’nda Şişli Belediye Başkanı ve Genel Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, kurultay salonunda eşi Aylin Sarıgül ile birlikte tribünde delegelere ait bölüme otururken, kendisine kafa atan bir partiliye yumrukla karşılık verdi. Bu sırada arada kalan Aylin Sarıgül de yere düştü, ezilme tehlikesi atlattı.
Mustafa Sarıgül, saat 12.00’de eşi Aylin Sarıgül ile birlikte, bir minibüsün üzerinden dışarda bekleyen taraftarlarını selamlayarak kurultay salonuna geldi.
Sarıgül, minibüsten inmeden yaptığı kısa konuşmada, ulusa hizmet için yola çıktıklarını belirterek, kurultayda halkın gücünün ortaya çıkacağını söyledi. Sarıgül, dışarda bekleyen partililere salonu işaret ederek, ’’Bize burayı çok görüyorlar’’ diye seslendi. Kendisini destekleyenler de ’’Halkçı Sarıgül’’ sloganları attılar. Sarıgül’ün minibüsün üzerinde ve inerken ellerini açarak dua ettiği görüldü.
Mustafa Sarıgül’ün salona girişi sırasında izdiham yaşanırken, manyetik kartla geçiş için kurulan turnikelerin bulunduğu kapılar da kırıldı. Sarıgül’le birlikte salona giren taraftarları ’’Başbakan Sarıgül’’, ’’Halkçı Sarıgül’’ sloganları atarken, Baykal’a destek verenler de ’’İnadına Baykal, İnadına Sol’’ diye karşılık verdiler.
Salonda gerilim yükselirken, partililer arasında yumruklaşmaya varan tartışmalar yaşandı. Boynunda sarı kaşkol olan Mustafa Sarıgül, kalabalık nedeniyle delege tribünündeki yerini almakta zorluk çekti.
Daha sonra eşi Aylin Sarıgül ile İstanbul delegelerinin bulunduğu bölüme otururken bir ilçe başkanı olduğu bildirilen, ancak kimliği henüz tespit edilemeyen bir kişi tarafından tartaklanan Sarıgül, söz konusu kişiyi önce elleriyle tutmaya çalıştı. Ancak aynı kişinin kendisine kafa atması üzerine Sarıgül de buna yumrukla karşılık verdi. Bu arada Sarıgül taraftarları, bu kişiyi dövdüler. Şahsın hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.
Bu arada kurultayı açtıktan sonra Antalya delegeleriyle birlikte tribündeki yerini alan CHP Genel Başkanı Baykal, kendisine destek için tedavi olduğu ABD’den gelen İsmail Cem’in yanına geçerek İstanbul delegeleriyle oturdu.
Daha sonra Divan Başkanı konuşmasını yapmak üzere Baykal’ı kürsüye davet etti. Baykal, Sarıgül taraftarlarının protestosu nedeniyle konuşmasına yaklaşık yarım saat geç başlayabildi. Baykal, kürsüde salonda sükunetin sağlanmasını beklerken, kürsünün önünde CHP Gençlik Kolları üyeleri ile Sarıgül taraftarları birbirleriyle kavga ettiler. Sarıgül’ü destekleyen partililer, ’’Baykal İstifa’’, ’’Bastır Sarıgül’’ şeklinde sloganlar atarken, Baykal taraftarları ise, ’’Sarıgül dışarı’’, ’’Rüşvetçi dışarı’’ diye karşılık verdiler.

Kurultayda dövülen Ateş Ünal Erzen

Mustafa Sarıgül taraftarlarınca hastanelik edilen belediye başkanının Ateş Ünal Erzen olduğu öğrenildi.
CHP 13’üncü Olağnüstü Kurultayı’nda tansiyon yükselirken, Mustafa Sarıgül’ün Genel Başkanlık adaylığını destekleyen istanbul Milletvekili Hasan Aydın’ın tansiyonu düştü.
CHP’nin 13’üncü Olağanüstü Kurultayı, Ahmat Taner Kışlalı Spor Salonu’nda Genel Başkan Deniz Baykal’ın konuşması ile sürüyor. CHP’nin Genel Başkan adayı olan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve taraftarlarının salona girmesiyle yükselen tansiyon, Sarıgül’ün Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’i yumruklaması ile doruğa çıktı.
Erzen Sarıgül tribünlerde yerini almaya çalışırken kendisine "Buraya gelme" dedi. Erzen’in Sarıgül’ü itmeye çalıştığı öne sürüldü. Bu arada eşi Aylin Sarıgül’ün sendelediğini gören Mustafa Sarıgül Erzen’e yumruk attı. Bunun üzerine Ateş Ünal Erzen’in başına üşüşen Sarıgül taraftarları belediye başkanını hastanelik etti.
Bu arada Sarıgül’ü destekleyen milletvekilleri, delegelerin yer aldığı tribünde oturmak yerine salonun kenarına yerleştirilen sandalyelere oturmayı tercih etti. Bu milletvekillerinden İstanbul Milletvekili Hasan Aydın’ın Baykal’ın konuşması sırasında bir süre uyuduğu görülürken, daha sonra tansiyonunun düştüğü gerekçesiyle salondan ayrılması dikkat çekti.
Aydın’a ilk müdahaleyi danışmanları yaptı. Aydın’a su veren danışmanları Aydın’ın 4 gündür uykusuz olduğunu ve bu nedenle yorgun düştüğünü söyledi. Aydın’ın yürürken de zorluk çektiği görüldü.


TARTIŞMALI SEÇİM

Salondaki ilk kavga ise kurultay başkanı seçiminde oldu. Kürsüde bulunan eniz Baykal, delegelerden el kaldırırak oy kullanmalarını istedi.
El kaldırırak yapılan oylamada Baykal’ın desteklediği Şinasi Öktem başkan seçildi. Ancak Sarıgül yandaşları elle oylamanın demokratik olmadığını öne sürürek protestolara başladı. Protestolar kavgalara kadar vardı.
10’uncu Yıl Marşı eşliğinde salona giren CHP Genel Başkanı Baykal, öncelikle delege ve partilileri selamladı , ardından ’inadına Baykal’ sloganlarıyla kurultayı açmak üzere kürsüye çıktı.
Baykal, delegeleri kurultay başkanını belirlemek üzere oy kullanmaya çağırdı. Bin 2 delegenin oy kullanabileceği kurultayda, Baykal’ın desteklediği İstanbul İl Başkanı Şinasi Öktem kurultay başkanı olarak görevlendirildi.
Öktem’in salondaki yerini almasıyla birlikte Baykal ve Sarıgül taraftarları arasında kısa süreli bir arbede yaşandı.
Şimdi delegelerin genel başkan adayları için imza atması, ardından da genel başkan adaylarının birer konuşma yapması bekleniyor.

Baykal’ın konuşması sırasında kavga çıktı, çevik kuvvet salona girdi

CHP 13. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkan Deniz Baykal’ın konuşması sırasında kavga çıktı. Kavganın büyümesiyle Divan Başkanı Şinasi Öktem’in çağrısı üzerine salona giren çevik kuvvet, divanın önünde barikat oluşturdu.

Baykal, konuşmasında Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül hakkındaki yolsuzluk iddialarından söz ederken salonda gerilim arttı.

Önce karşılıklı laf atılırken bir süre sonra pet şişeler ve sandalyeler havada uçuşmaya başladı. Bu arada zeminde delege sıralarıyla divanı ayırmak için kullanılan demir çubukların atılması sonucu yaralananlar oldu.

Baykal’ın etrafında kendisini korumakla görevlendirilen güvenlik güçleri çember oluştururken, taraftarları da Sarıgül ve eşini üzerlerine ceketlerini kapatarak korumaya aldılar.

Kavganın büyümesi üzerine Divan Başkanı Şinasi Öktem, çevik kuvveti göreve çağırdı. Çevik kuvvetin müdahalesiyle kavga durdurulurken, divanın etrafında güvenlik güçleri barikat oluşturdu. Baykal, yaklaşık 15 dakikalık aradan sonra konuşmasına yeniden başladı.

Kavga sırasında Zaman Gazetesi foto muhabirleri Mehmet Kaman ve Ali Ünal da başlarından yaralandılar.

Partililer salonu doldurdu

CHP’nin 13’üncü Olağanüstü Kurultayı için delegeler ve partililer, sabahın erken saatlerinden itibaren Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nu doldurdu.
Salonun bulunduğu Türk Ocağı Caddesi, Çetin Emeç Bulvarı’ndan itibaren araç trafiğine kapatıldı. Giriş için kartı bulunmayanlar, salonun bulunduğu caddede toplandı.
Ağırlıklı olarak Şişli Belediye Başkanı, Genel Başkan adayı Mustafa Sarıgül’e destek verenlerin bulunduğu grubun üzerlerinde, sarı kaşkollar ve üzerinde ’uyuyan devi uyandıracağız’ yazılı kırmızı-beyaz şapkalar dikkati çekti.
Pankart taşıyan Sarıgül taraftarları, salona giremedikleri gerekçesiyle sık sık parti görevlileri ile tartıştı.

Salona girişler manyetik kartla

Salona girişler, CHP Genel Merkezi tarafından İstanbul’da bir firmaya hazırlattırılan manyetik kartlarla yapıldı.
Delegeler, konuklar ve haberciler, kendileri için ayrı ayrı hazırlanan kartlarla üç ayrı noktadan geçiş yaptıktan sonra, salona alındı. Kurultay süresince görev yapacak partili gençlerin ve bazı konukların, salona gece yarısından sonra giriş yaparak, kurultayın başlamasını bekledikleri öğrenildi.
Salonda, delege ve konuklar, tribünlerde otururken, zeminde divan başkanlığının bulunduğu platformun karşısında haberciler için masalar ve kameramalar için de ayrı bir bölüm yer aldı.
Tribünlerdeki yer sıkıntısı nedeniyle delegelerin bulunduğu bölümün altında zeminde, sandalyelerle ilk 6 ilden gelen 120 delegenin oturması için ayrı bir yer hazırlandı.

Dikkat çekici pankartlar

Divanın bulunduğu platformun üzerinde Atatürk’ün ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın büyük boy posterleri, Türk bayrağı ve altı oklu CHP bayrağı asıldı.
Platformun ününde kırmızı ve beyaz karanfiler ile altı ok oluşturuldu. Salonda, ’Tam bağımsız Türkiye sevdamız, 1 mart direnişimizle yeniden bayraklaştı’, ’Laiklikten asla ödün vermeyiz’, ’Bir memlekette namuslular, en az namussuzlar kadar cesur olmak zorundadır-İsmet İnönü’, ’Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin teslim alınamayan ve alınamayacak tek kalesidir’ yazılı pankartlar dikkati çekti.
Ellerinde Baykal’ın posterlerini sallayan bazı izleyiciler, kurultay başlamadan önce ’’ABD uşağı, partiden dışarı’’, ’’CHP’nin gülleri, sarı değil kırmızı’’, ’’İnadına Baykal, inadına sol’’ sloganları attı.

Baykal’ın konuşmasının ardından seçime gidilecek

Görevliler, sık sık salonda sigara içilmemesi uyarısında bulundular.
Kurultay’da birbirlerine karşı iddialarda bulunan Deniz Baykal ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül yarışacak. Adaylık için nabız yoklayan Zülfü Livaneli ile Hurşit Güneş, dün yaptıkları açıklamalarla aday olmaktan vazgeçtiklerini söylemişti.

Bin 2 delege oy kullanacak

Kurultayın ikinci günü ise 80 kişiden oluşan Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu’nun 15 üyesi belirlenecek. Kurultayda, bin 2 delege oy kullanacak.
CHP Tüzüğü’ne göre, genel başkanlık seçiminin ilk turda sonuçlanabilmesi için salt çoğunluğu oluşturan 628 delegenin oyu gerekiyor.
Birinci ve ikinci turlarda salt çoğunluğun sağlanamaması durumunda, üçüncü turda en yüksek oyu alan aday genel başkan seçiliyor. Genel başkan adaylığı için ise delegelerin yüzde 20’sini oluşturan 251 delegenin imzasını taşıyan önerge gerekiyor.

KENTHABER - AA
Yayın Tarihi : 30 Ocak 2005 Pazar 14:23:33
Güncelleme :31 Ocak 2005 Pazartesi 00:08:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?