Kapatma davasının 7 kritik aktörü

14 Mart tarihinde AK Parti'ye açılan kapatma davasında "7 aktör" önemli rol oynadı.

Bu süreçte yaklaşık 4.5 ayda davanın bitirilmesi için yoğun çaba gösteren Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, en önemli rolü üstlendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, süreci iyi yönetti ve topyekün bir mücadeleye girmedi böylece havayı yumuşattı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kontenjanından gelen Anayasa Mahkemesi Üyesi Serdar Özgüldür ise oylamada "Hazine yardımı kesilsin" diyerek kritik bir oy kullandı.
İşte AKP kapatma davası ve aktörleri:

Haşim Kılıç (Anayasa Mahkemesi Başkanı): 367 ve türban davalarında iptal istemini reddeden Kılıç, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından üyeliğe getirildi. Davanın başından itibaren pozitif mesajlar verdi ancak kamuoyunun önünde çok bulunmadı. Kılıç, süreci de çabuklaştırdı.

Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan): Partisine dönük kapatma davasını ilk başta yüksek perdeden dile getirdiği eleştirilerle karşılayan Erdoğan, daha sonrasında ise üslubunu yumuşattı. Erdoğan'ın bu tavrı dava sürecinde gerginliğinin azaltılmasında önemli bir unsur oldu.

Abdurrahman Yalçınkaya (Yargıtay Başsavcısı): Ocak ayında hükümetin türbana dönük girişimlerinin Anayasa'ya aykırı olduğu uyarısıyla gündeme gelen Yalçınkaya, Mart ayında ise sürpriz sayılabilecek bir iddianame ile AK P'nin kapatılmasını talep etti. Dava süresince medyadan uzak kaldı.

Serdar Özgüldür (Anayasa Mahkemesi üyesi): Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 2004'te Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kontenjanından üyeliğe atandı. Türban ve 367 davalarında iptal oyu verdi. Eğer oylamada "kapatılsın" oyu verseydi bugün AKP kapatılmış olacaktı.

Sacit Adalı (Anayasa Mahkemesi Üyesi): Özal tarafından atanan Sacit Adalı, 1993 yılında üyeliğe seçildi. Türban ve 367 davalarında iptal davalarının reddini savundu. Muhafazakar kimliğiyle bilinen Adalı AK Parti'ye Hazine yardımının kesilmesi yaptırımının uygulanmasını istedi.

Cemil Çiçek (Başbakan Yardımcısı): Cemil Çiçek bu dönemde kabinenin öne çıkan bakanlarından oldu. Partisinin savunmasını hazırladı ve Yüksek Mahkemede de savundu. Siyaset yasağı istenen 71 isim içinde yer almadı.

Osman Can (Anayasa Mahkemesi Raportörü): "Parti kapatılmamalı" görüşünü hazırladığı raporla Anayasa Mahkemesi üyelerine ileten Osman Can, sürecin kritik isimlerinden biri oldu. Parti kapatmaların demokrasiye aykırı olduğunu anlattı