30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Kapatma eleştirileri yargıya

AK Parti'nin kapatılmasıyla ilgili eleştiriler de yargıya gidiyor.

Yargıtay Başsacılığı AK Parti'nin kapatılmasıyla ilgili eleştirileri yargıya taşıyacağını açıkladı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, ''Siyasi partiler hakkında açılan kapatma davaları nedeniyle eleştiri sınırı dışında kalan, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ve tehdit içeren veya yargılama sürecini etkileme niteliğinde bulunan söz ve yazılar ile ilgili olarak adli yargı mercilerince gerekli yasal işlemlerin yapılacağı ise muhakkaktır'' denildi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu'ndan yapılan açıklamada, Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası'nın verdiği yetki ve görev çerçevesinde Başsavcılık tarafından Anayasa Mahkemesi'nde açılan siyasi partilerin kapatılması davaları ile ilgili olarak bugüne kadar yargı sürecini etkilememek amacıyla hiçbir açıklama ve beyanda bulunulmadığı belirtildi.

Yargılama süresince de bu hususa özen gösterileceği vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:

''Bu bağlamda bazı yazılı ve görsel basında yukarıda açıklanan davaların içeriğini daraltan veya genişleten bir biçimde Cumhuriyet Başsavcılığımıza izafeten yapılan haberler ile bu haberlere dayalı yorumlar Başsavcılığımızca kabul görmemektedir.

Siyasi Partiler hakkında açılan kapatma davaları nedeniyle eleştiri sınırı dışında kalan, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ve tehdit içeren veya yargılama sürecini etkileme niteliğinde bulunan söz ve yazılar ile ilgili olarak adli yargı mercilerince gerekli yasal işlemlerin yapılacağı ise muhakkaktır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.''

iha
Yayın Tarihi : 2 Nisan 2008 Çarşamba 16:33:27
Güncelleme :3 Nisan 2008 Perşembe 01:12:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
delamet IP: 85.104.91.xxx Tarih : 3.04.2008 11:41:35

hani yargı bağımsız idi beyler yagı günün birinde hekese lazım olur..


Gönül Aydemir IP: 88.235.212.xxx Tarih : 3.04.2008 02:59:09

Antidemokratik bir geçmişimiz olduğu için,Yargıya saygıyı da bilmiyoruz.Özel mahkemelere,Devlet Güvenlik Mahkemelerine,Sıkıyönetim Mahkemelerine karşı çıkılmadı.Bu mahkemelerce verilen antidemokratik idamlara varan kararlar canımızı çok yaktı.Ülkemizde Kurtuluş Savaşı'nın kahramanları gibi iyi niyetli,çağdaş uygarlık düzeyini hedef gösteren iktidarlar görmedik.Sivil bir anayasamız yok.Demokratik seçim sistemimiz yok.Derdimizi yanacak ana muhalefet partimiz yok.Var zannettiklerimiz tabela partisi.Sayın Başsavcı yasaların verdiği yetkisini kullandı.Belki demokratik gelişmelere vesile olacak.Bizi uyandırdığı için başsavcımıza müteşekkir olmalıyız.Ak Parti de bu ülkenin partisi,onun da her söyediği doğru,her yaptığı yanlış değil.Bu dava herkes için iyi olacak.Ak Parti ve kadrosu sivil,çağdaş hukuk devleti ilkelerine bağlı bir anayasa yapmayı beceririr belki.Ne iyi olur.Küçük çelişkilere sığınmaktan,küçük adamların arkasına düşmekten kurtuluruz,birey oluruz belki.


El salud IP: 88.242.119.xxx Tarih : 3.04.2008 12:32:26

Demokrasinin zaaflarından faydalanarak milli görüş adı altında palazlanan tarikat ve şeyh bağlantılı siyasal islami hareket, Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki hatalarını yapmamaya çalışsa da anti cumhuriyetci alışkanlıklarından vazgeçememektedir. Çünkü inandıkları, kulluk ettikleri din ve tarikatlar ile başlarındaki şeyhlerin dayanılmaz bir yönetimi ele geçirme arzusu vardır. Bu nedenle geçmişte İngilizlerin kışkırtmasıyla Atatürk'ün Cunhurbaşkanlığındaki Türkiye Cumhuriyetine karşı başlatılan isyanlar ile günümüzde Batı ve AB ülkelerinin teşvikleriyle sinsi sinsi Cumhuriyetin altını oyma gayretleri aynı amaca hizmet etmektedir. Yoksa hem bağımsız yargıdan bahsedip hem de cumhuriyete karşı tehlike oluşturduğu defalarca tesbit edilmiş ve yüksek yargı tarafından kapatılan siyasal islam söylemleri ile politika yapmak isteyen bir partinin başka adlarda tekrar tekrar aynı kurucular tarafından açılarak bugünlere gelinmesi mümkün olmazdı. Halkımız biraz geriye dönüp baktığında ise hak ve hukuk denildiğinde kimseye söz bırakmayanların, hazinenin halkın vergileriyle topladığı paralardan partilerine yapılan yardımı kimlerin buharlaştırdığını ve bu nedenle kesinleşmiş cezalarını çekmemek için formüller aradığı görecektir. Türkiye'nin bugünkü önceliği her zamankinden daha fazla Laik Cumhuriyet ve Atatürk ilkeleri olmak zorundadır. Bu konuda bağımsız yargı üzerine düşen görevi başlatmıştır. Bu nedenle başlatılan hukuki süreci eleştirmek yerine, sonucu sağduyu ile beklemek her Türk vatandaşının görevidir. Unutulmamalıdır ki, siyasal partilerimizin tümünün kuruluş sözleşmelerinde Laik Cumhuriyet, Atatürk İlkeleri ve Anayasanın korunması yer alır. Milletvekillerimiz de bu ulusal önceliklerimizi korumak üzere TBMM'de yemin edip, namus sözü vererek göreve başlarlar.